➳ 0.5

486 82 73
                                    

Düş-eşim: Söylesene Natsu, peki sen neden değiştin?

Gökyüzüm: İnsanlar değişmez. Değişen tek şey çıkarlar ve şartlardır.

Düş-eşim: Bundan ne gibi bir çıkarın var senin, lanet olasıca?

Gökyüzüm: Mutlu olmaya çalışmak? Yeniden gülümsemek, insanların arasına karışmak? O meşhur "Natsu gülüşünü" atmak?

Gökyüzüm: YENİDEN VE YENİDEN YAŞAMAK İSTEMEK?

Gökyüzüm: İşte bunlar, pamuk şekerim. Şimdi söyle bana, geri dönüyor musun? Boşa uğraşmaktan yoruldum artık. Seni bir nebze olsun geri getirmeye çalışmak istedim. Sonuç? Başaramadım, değil mi? Her zamanki gibi... Bir işte daha başarısız oldum. Artık şaşırmıyorum. Sana o kadar büyük konuşmak hataydı, ben başarısız oldum ve sen asla gelmeyeceksin.

Düş-eşim: Her zamanki gibi? Sen de başarılı olmuştun. Mesela... Hatırladın değil mi, lunaparktaki buluşmamızı? İlk ve son lunapark maceramız oldu gerçi, öyle de kalacak. Ama ben oyuncak ayı istediğimde tam on ikiden vurup kazanmıştın. Hem de istediğimi almıştın! O gün sana çok mutlu olduğumu söylemiştim defalarca, hatırladın mı? Ben sana "Kahramanım!" demeye başlamıştım o günden sonra, bunları unutmuş olamazsın. Ben yanında olmasam bile sen oradasın, git ve sevgili yap kendine geri zekâlı.

Gökyüzüm: Sonra oyuncaklara binmiştik ve ben inince anında kusmuştum. Zehir olmuştu buluşmamız.

Düş-eşim: Ben ise "Sorun olmayacak." demiştim.

Gökyüzüm: Ardından da üstüne kusmuştum eve giderken...

Düş-eşim: İlk değildi. Çünkü ben de senin üstüne kusmuştum daha önce. Neyse, iğrenç.

Gökyüzüm: Ben Gajeel'dan alışıktım ama sen değildin.

Düş-eşim: Bir şey demeyip seni eve kadar bırakmıştım. Sonra da başında dikilmiştim.

Gökyüzüm: Hatırlıyorsun... Keşke daha iyilerini hatırlasaydın. Bunlar mide bulandırıcı.

Düş-eşim: O gün senin evine ilk gelişimdi. Hep sen benim evimde yer, içer, uyurdun. Evini temizlemek iki günümü almıştı ve hasta olmuştum. Bu sefer de senin başına kalan bendim. Sen ise benden bile daha nazik bir tepki vermiştin. Evine gelmemek adına kendime söz versem de her seferinde senin evindeydik artık.

Gökyüzüm: Bende bıraktığın kalpli kolyen bile duruyor.

Düş-eşim: Sevecek misin beni? Uzaktan bile olsa... Aramızda mesafeler olsa bile mi? Yakında olamasak bile... Üstünden bir yıl geçse bile mi? Etrafında onca güzel kız varken, onca iyi yürekli insan varken sevecek misin beni? Her güzel şeyin bir sonu vardır ya, bunu sonu daha gelmedi değil mi?

Gökyüzüm: Seveceğim, sen burada olmasan da. O gün gelmeyecek, Lucy. Unut bunu. Benim kalbim sana ait.

distance × nalu textingWhere stories live. Discover now