distance × nalu texting

➳ 1.7

Düş-Eşim: Son iki gün.

Gökyüzüm: İki gün.

"Senin için endişeleniyorum." Gray'in çekingen sesi, gittikçe alçalmış ve güçsüzleşmişti. "Natsu..."

"Gelecek dedim, neden inanmıyorsun bana? Ben yalancı mıyım? Gelecek! O, bize ne zaman yalan söyledi? Sözlerini tutar, Luce'm bana yalan söylemez! Lucy! Ona yalancı deme hakkına sahip değilsin," dedi Natsu, büyük bir öfke patlaması eşliğinde. Onun bu tavırları, Meredy'nin gerilemesine neden olmuştu. Gray'i sertçe itti pembe renkli saçlara sahip çocuk. "Sadece gelmesi biraz zaman aldı, tamam mı? Onunla konuşan benim, siz değilsiniz. Hiçbirinize cevap vermedi, bana verdi çünkü bana aşık! Size değil, bana! Kabul edin! Luce harika bir insan ve bizim için geliyor, yine de ona yalancı diyorsunuz! Ne zaman bize yalan söyledi?"

"Sakin ol, gelecek." Lyon, nefesini bıraktı, inanmıyordu. O koyu mavi gözleri, büyük bir boşluk eşliğinde tamamen mat bir renge bürünmüştü. Sevgilisini kolu altına aldı. Odada soğukkanlı tek kişi o duruyordu. Uzun ve yapılı bedeni, buz gibi kesilmişti. Sert bakışları, Natsu'ya kaydı. Lyon, gürültü sevmezdi. "Söyleyeli çok oldu."

"Kes sesini piç! Yalan söylemez Lucy! Benim sevgilim o! Sen kimsin de ona yalancı diyorsun? Gruba yeni gelen ve zorla dahil olan bir çömezsin, Lyon. Haddini bil, Gray'in üvey kardeşi olmasan senin yüzüne bakan kimse olmayacaktı. Haha, ne oldu? Yüzünün rengi birden değişti sanki? Yoksa ağır mı konuşuyorum? Bence üvey kardeşine zamanında komplo kuran birisi için gayet normal laflar bunlar!"

Kafede çıkan kargaşa, büyüdükçe büyüdü. Gri saçlara sahip çocuk, Lyon, sinirlerine bir süre daha hakim oldu ve herhangi bir fiziksel kavgaya karışmadan evi terk etti. Natsu ise en sonunda herkesi geride bırakarak dışarıya kaçtı. Ne almalıydı Lucy'e? Yüzük. Evlenme teklifi edecekti. Kesinlikle evlenme teklifi edecekti. En fazla iki yıl daha bekler, öyle evlenirlerdi. Aslında reşitlerdi ama...

"Buna bayılacak."