Gökyüzüm: Ne kadar daha edebiyat yapmalıyım, ne kadar daha mesaj atmalıyım geri gelmen için? Bunlar yetmiyor mu? Ne yapabilirim başka, söylesene?
Gökyüzüm: Daha ne kadar yalvaracağım Tanrı'ya, ne kadar?
Gökyüzüm: Çok özlüyorum, Lucy. Kalbim... Kalbim acıyor, canım yanıyor. Ben hiç bu kadar pişman olmamıştım.
Gökyüzüm: Hiç olmamıştım hem de. Özür dilerim.
Gökyüzüm: Hiç... Bu denli bir pişmanlık...
Gökyüzüm: Ah be...
Gökyüzüm: Aklıma sözümü geçiremiyorum. Tam yeter Natsu, bırak diyecekken yine mesaj atarken buluyorum kendimi. Delirdim mi acaba? Beni deli ettin işte! Teşekkürler, Lucy. Ben böyle bir adam değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
distance × nalu texting
FanfictionNatsu, pembe rengindeki saçlarından elini geçirirken gülümsedi. "O, gelecek. Bizi asla unutmaz, değil mi Gray? Sence bizsiz çok üzülmüş müdür? Luce'm, geri gelmesine çok az kaldı. Hissediyorum." Çocuğun duygusuz bakışları, arkadaşının zümrüt yeşili...