4. Bölüm 'Şifre!'

87.2K 3.6K 304
                                    

Hikayemi okuyan ve yorum yapan herkese çok çok teşekkür ederim. Sizler harikasınız. Yazım yanlışları için özür dilerim, çok kısa bir zamanda yazmaya çalışıyorum ve inanın çok zor. Bu arada 1 Ocak benim doğum günüm ve hediyeler için adresim: koru mahallesi 26/9 asdfghjklşi şaka şaka :D Herkese iyi seneleer :)

Bölüm 4 'Şifre!'

Deniz ile sabah kahvaltısı için açık büfeye gitmiştik . Biz uyandığımızda annemle babam odada değildi anlaşılan bizden önce kalkıp kahvaltıya inişlerdi. Deniz elinde kahvaltısını yapmak için tepelemesine doldurduğu tabağı tutuyordu. Bir yandan tabağın üstündekileri düşürmemeye çalışıyor, bir yanda da tabağına çilek reçeli koymam için boşluk yaratmaya çalışıyordu.

 

"Az daha koysana yaaa çilek reçelinden, elini korkak alıştırma, hadi hadi"

  Kaşığı sinirle çilek reçelinin olduğu kavanoza daldırıp sertçe Deniz in tabağına koydum.

 

"Al işte koydum yetmez mi?"

Deniz kafasını sinirle tabaktan kaldırdı, resmen burnundan soluyordu. AY HAYIIR! OLAMAZ! BEN N'APTIM?!

 

"Patateslerim... benim tatlı patateslerim..."

Tamam anlıyorum bazı insanların değişik takıntıları vardır ama Denizinki cidden çok anormal bir durumdu. Sinirden eli titremeye başlamıştı.

 

"Irmak, patateslerimin üzerine çilek reçelini döktün... Oysa ki ben sana o LANET OLASI REÇELİ DÖK DİYE TABAKTA BOŞLUK YARATMIŞTIIIIIIIM!!!"

 

Deniz çöp kutusunun yanına gidip eline aldığı çatalla bütün tabağı boşalttı. Evet yanlış okumuyorsun BÜTÜN TABAĞI BOŞALTTI. Sonra eline yeni bir tabak alıp, kolunu omzuma attı.

 

"Hadi çabuk ol önce sosis, sonra Rus salatası ve krep alıcaz, ha birde şu jelibonlu küçük cup cake'leri de unutmayalım"

***

Kahvaltımızı yapıp, denize girmek için plaja doğru yürüyorduk.  Plaj çantasını Deniz e taşıtmayı başarmıştım ama Deniz yolun yarısına gelince çantayı pat diye yere attı.

 

"Yaaav yeteer yaaa yoldaki herkes bana bakıyor hem çiçekli hemde plaj çantası mı alınırmış? Al sen taşı"

 

Kolunu dürttüm.

 

"Hadiii hadiii sen taşııı benim yakışıklııı, güçlüüüü, herkül abiiim,hadiii "

 

Herkül, güçlü ve yakışıklı demem hoşuna gitmişti tabii. Eliyle saçlarını yukarı kaldırdı ve eğilip çantayı koluna taktı ha"

 

"Bak valla bir daha taşımam bu çantayı sonra oteldeki bütün Ricky leri üstüme mıknatıs gibi çekiyorum"

B.A.LWhere stories live. Discover now