B.A.L

16.Bölüm'Spor!'

Öncelikle bugün bi okuyucumun doğum günüymüş. Onun ısrarı üzerine hemde doğum günü olduğu için bu bölümü yayınladım. Bu arada Doğum günün kutlu olsun :D Herkese iyi okumalar^^

Bölüm 16 'Spor!'

Gelen mesajı tekrar okudum. Acaba bunu yazan kimdi? O kişi kimse dün akşam olanları da biliyordu demekti. Sanırım Ege gerildiğimi farketmiş olacak ki omzuma dokundu.

"İyi misin Irmak?"

Kafamı kaldırıp ayakta ola Ege'ye baktım. Acaba o muydu bu mesajları atan. Aramızda kötü sayılır zaten. Kafamı yavaşca sallıyorum.

"Yok birşeyim iyiyim"

Arkadan Deniz'in sesi geliyor.

"Müsait bi yerde şifööööör amcaaaa"

O kadar kendimden geçmişim ki okula geldiğimizi farketmemiş olmalıydım.Ayağa kalkıp tıkış pekiş olan dolmuştan dışarı çıkmaya çalışıyorum. Arkamdan Denizin sesi geliyor.

"Pardon pardon geçebilir miyim??Teyzeeee sana diyom az poponu çekte geçelim, artık amacın neyse"

Dolmuştaki insanlarla kavga ederek inmeye çalışıyordu.

"Yaa abi sende bi parfüm bi kolanyağ sür bu ne böyle bokun üstündemi uyudun gece?"

En son Deniz'i biri dolmuştan itmiş olacak ki yere kapaklandı. Elimle ağzımı kapatıp gülmeye başladım.

"Ahaahhahahahahhah iyi oldu sana"

Denizse ayağa kalkıp üstünü başını düzeltip bana baktı.

"Dolmuştan düşmüş halimle bile senden daha yakışıklıyım ırmak"

Yakışıklıymışmış... Sabah mezdeke yapan bendim sanki. Deniz'e dilimi çıkarttıktan sonra okula doğru yürümeye başlıyorum.

***
DENİZ

Sınıfın kapısını açıp çantamı sırama fırlatıyorum. Valla ne yalan söyleyim o popomu acıtan sıramı bile özlemişim. Telefonumu kurcalarken sınıfın kapısı açılıyor ve içeri götlek Emir geliyor.

"Iyyy ölmedin mi sen hala"

Kafamı çevirerek başka yere bakıyorum. Sakin ol aslanım sakin ol Deniz. Bi yerini kıvırta kıvırta önümde olan sırasına oturuyor. Ama öyle bi oturuyor ki sıra dalağıma giriyor. Elimle sırayı itiyorum. Sırasından kalkıp bana doğru dönüyor.

"Napıyosun sen Deniz?"

Tipini şey ettiğimin,Zengin boku. Köfte kafa...

"Nağğbıyım sırayı arka tarafınla öyle bir ittin ki neredeyse sıradan bir çocuğum olcaktı, gerçi sıradan bile olsa benim gibi yakışıklı olurdu ama niyse"

O bayık ukala bakışıyla bana baktı. Şeytan diyo al o sırayı onun o kapçuk ağzına sok.

"Şu göbeği biraz eritsen belki sıkışmazsın tosuncuk"

Sıramdan kalktım. Tam Emirin o suratını dağıtmaya gidiyordum ki içeri Ege girdi.

"Hoop hooop sakin olun beyler"

Emir ise göz kırparak Ege'nin omzuna elini koydu.

"Günaydın Novak!"

NOVAK?! o ne ya? Bi tür dil mi? Ülke mi? Çikolata mı lan acaba? yoksa burger kingde yeni bir menü mü? noluyo lan? Gözlerimi kısarak Emir'e bakıyorum.

"Novak derken?"

Emir ise gözlerini devirerek bana bakıyor. Valla elimde kalıcak.

"Aaa doğru ya sen pek bilmezsin Novak Dünyaca ünlü bir tenisçinin ismi Novak Djokovic"