21.Bölüm'Taş!'

63.5K 3.7K 1K
                                    


Arkadaşlar sanırım bu bölümü biraz daha uzun yazdım. Ama bu bölümü diğer bölümlerden daha önemli olduğunu düşünüyorum. Neyse sizi merakladırmayayım. İyi okumalar! Bu arada bu bölümü okurken The Neighbourhood- Let it go şarkısını dinlemenizi aşırı tavsiye ederim! :D

Bölüm 21'Taş!'

"Bi-biz sadece şey için şe-şey yapmıştık"

Ahh Irmak ne diyorum ben? Şey için şey yapmıştık mı? Bir yandan mantıklı bir şeyler bulmaya çalışıyor bir yandan da Emir'in sinirlenip daha da saçma sapan şeyler söylememesi için dua ediyordum. Ege ise giydiği mavi istanbul yazılı tshirtiyle gözlerini dikmiş bir bana bir Emir'e bakıyordu. Ama Emir'e olan bakışı bana baktığının tam tersine nefret ve kin doluydu.

Tam bir şeyler söylemek için ağzımı açmıştım ki arkadan hızır acil edasıyla yardımıma yetişen Zeynep'in sesi geldi. Dar kot pantolonu ve siyah Arctic Monkeys yazılı tshirt'iyle çok hoş görünüyordu fakat şu an söyleyeceği yalandan dolayı heyecanlanmış olacak ki yüzü kızarmaya başlamıştı.

"Irmak ve Emir iğne almaya gittiler!"

EVET! Harika bir yalan olmasada şimdilik bizi kurtarır gibiydi. Emirse gözlerini kocaman açmış en az Deniz kadar şaşkın görünüyordu. Bakışlarında "iğne mi? Neden doğrıyu söylemiyorsun?" dediği anlamıştım. Ama bunun için çok erkendi. Aramızdaki şeyin ne olduğunu anlayamıyordum.Gerçi ne olursa olsun Deniz buna asla izin vermezdi.

Deniz cebinden çalan telefonunu çıkarıp arayan numaraya baktı. Sonra sinirli bir şekilde telefonu kapattı ve gözlerini irileştirerek yüksek bir sesle konuşmaya başladı.

"İĞNE Mİ? İğneyle ne işiniz olabilir ki?!"

Abim şebekti, komikti ama o kadarda gerizekalı değildi.

"Edebiyat ödevi için panoya bir şeyler asmamız gerekiyordu ve ve-"

Ve ne? Emir 11. Sınıftı proje arkadaşım olamazdı. Off ne söyleyeceğim ben şimdi. Emirse benden bir adım daha uzaklaşarak konuşmaya başladı.

"Bende Edebiyat kulübü başkanı olduğum için, kontrol edip yardım etmem gerektiğini düşündüm"

OH! Teşekkür ederim. Teşekkür ederim! Denizse kuşkulu bir şekilde bana bakmaya bir yandanda çenesini kaşımaya devam ediyordu.

"Demek öyle..."

Bana ve Emir'e uzun uzun baktıktan sonra tam yanımızdan geçip giderlerken,Ege birden durdu ve Emir'in kulağına benim duyamayacağım bir seste bir şeyler fısıldadı. Emirde aynı şekilde ve yüzünden anladığım kadarıyla sinirli bir şekilde Ona karşılık verdi. Sonra Emir arkasını dönüp Ege gidene kadar gözlerini onun üstüne dikip durdu.

Ege gittikten sonra sertçe kolumu kavrayıp beni okulun giriş katına yani 12. Sınıfların katına götürüp ordaki boş bir sınıfa soktu ve kapıyıda sertçe kapattı.

Hemen aklınıza fesat fesat şeyler getirmeyin ya!

Resmen burnundan soluyordu. Bense koca sınıfta öğretmen masasına yaslanmış bir şekilde duruyor o ise tahtanın önünde sinirli sinirli gidip geliyor bildiğin volta atıyordu.

"Irmak ben ben seni gerçekten anlamıyorum!"

Üstündeki siyah vücudunu saran ve kaslarını gösteren kısa kollu tshirtle( evet çocuk orda sinir krizi geçiriyor ben burda onu kesiyorum asfafagafa) ve bol hafif eskimiş havası verilmiş kot pantolonu ve new balance spor ayakkabılarıyla karşımda konuşuyordu. Gelde odaklan!

B.A.LWhere stories live. Discover now