İP_20 | "ESKİ EV"

260K 6.1K 3.7K
                                    

Yıldıza basın ve hemen okumaya geçin kar taneleri. Mutlaka yorumlar bırakın beni inanılmaz motive ediyor.

Bölüme kar taneleri bırakın ❄

Edim Demiray için ejderha 🐉

Bölüm Şarkısı | Aviva • Evil

20. BÖLÜM | ESKİ EV

Giderek yalan olduğunu bildiğim bir şeyi yaşarken, sahi miyim?

Sahi kalabilecek miyim?

Yalnızlık içimde yara gibi iltihaplanıyordu.

Edim Demiray'ın başta Ankara'ya getirdiği o kız olmadığımı, o kızdan hızla uzaklaştığımı hissediyordum. Korkutucu biçimde her gün biraz daha alışıyordum; Edim'e ve Edim'in gözleri gibi karanlığı taşıyan sert hayatına. Bir sabah uykumdan uyandığımda burda olmanın bana dehşet hissi vermek yerine, doğal gelmesinden çok korkuyorum.

Çünkü eskisi kadar Edim Demiray'dan korkmuyorum.

Ve başta olduğum kız... O kız buraya ilk ayak bastığında ailesi ve kurtulma arzusu vardı. Şimdiyse bir ailesi yok, kurtulma arzusu ise içimde annemin söndürdüğü umut kadar silik...

O kız içimdeydi. İçimde bir yerlerde varlığını sürdürüyordu fakat nefesi kesiliyor, nabzı yavaş çok yavaş içimde sönüyor, kalbi atışı kısık çok kısık göğsümde zayıflıyor, ruhuysa bedenimin içinde üzerinden silgiler geçiyor gibi silikleşiyordu. O kız orda, çok umutsuz; ne kendini ait gördüğü bir yuvası ne de onu kollayan bir ailesi vardı. Kimsesizlik içinde beklerken panik, korku ve dehşet doluydu.

Çünkü o kızın korktuğu artık Edim Demiray değil, bendim.

Sabah ezanında insanın ruhunu titreten bir şey vardı. Küçüklüğümden beri beni en çok etkileyen ses olmuştur. Sanki o ses bütün gökyüzünü kapladığında tüm sesler aynı an kesiliyor ve insanı en derin düşüncelerin, en derin sancıların içine girip kalmaya mecbur bırakıyordu. Sabah ezanı sonlandığı andan beri uyanıktım, düşünceliydim de.

Sanem'in bana yönelik gerçekleştirdiği saldırının üzerinden sessiz sedasız iki koca gün geçti. Sessiz diyorum çünkü bu süre zarfında Edim beni ne yeraltı kafeslerine götürdü ne de fakülteye... Evde durmamı istedi, kendisi de iki gün boyunca evden sabahları erkenden ayrılırken, eve dönüşü ise gece yarısından sonra geç saatlerde oluyordu. Yüzünü görmediğim hâlde dün sabah komodinimin üzerinde kesin akşam almamı tembihleyen bir notla birlikte hap bırakmıştı. Oluşturduğu hap takvimi hâlâ devam ediyordu.

Nerde olduğunu, ne yaptığını, şu an neler düşünmekte olduğunu ve sırada beni neyin beklediğini bilmiyordum. Gelecek önümde ucu görünmeyen sonsuz, karanlık bir tünel gibi uzanıyordu.

Hava iyi aydınlanmıştı. Görünüşe bakılırsa dışarısı bugün güneşli olacaktı. Üzerimdeki pijama takımını hiç değiştirmeden odadan çıktım. Bir an koridorun ortasında olduğum yerde kaldım ve arkama dönüp sıralanan odaların kapılarına göz attım. Hâlâ Edim'in odasının ne yönde olduğunu, hangi odanın ona ait olduğunu bilmiyordum. Açıkçası belki kalabilirim diye, başta içimde evin her yerini öğrenme gibi bir düşüncem vardıysa da şu sıra merakım bile kalmamıştı.

İNTİKAMIN PENÇESİNDE (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin