33 ▶| "ÂZAD"

315K 10.9K 8.6K
                                    

Bölüm önceki gibi olmadı pek

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm önceki gibi olmadı pek.

Keyifli okumalar, seviliyorsunuz ❤

Bölüm şarkısı | Ferhat Göçer ⏩ Ayrılsak Ölürüz Biz

33. BÖLÜM | ÂZAD

Ne yapmaya çalışıyorum bende bilmiyorum
Bir çaresizlik sardı yine içimi
İçimin yandığını hissedebiliyorum artık
Sensizliği kabulleniyor sanki kalbim...

🍁

Rüzgâr, aralarındaki boşluktan geçip sessizliği bozuyordu. Lavin'in vücuduna sürtünüp geçmesi bile, içindeki endişe ateşini soğutmuyordu. Rüzgâr sanki kulağına farklı haberler fısıldayıp ayrılıyordu. Sonra yine sessizlik... Göğüs kafesine dolan türden.

Gözlerini bir yelken gibi dalgalanan perdelerden ayırıp, yere baktı. Kitabın sayfaları hâlâ uçuşuyordu.

Edim, karşısındaki kızın sert rüzgarda savrulan saçlarının dalgalanarak kendi coğrafyasına akan bir şelale gibi hayat verdiğini düşündü. Hava sertleşmişti. Hastaydı üşüyecekti, pencereyi kapatıp, yeniden genç kızın karşısına geçti. "Neden ayaktasın?" diye sordu. Bakışları az önce aynı rüzgarla yaprakları savrulan şimdiyse herhangi bir sayfada duraksamış olan kitabı buldu. "Bir kitapla?"

Lavin, "Ben...," dedi ve sustu. Eğer birisi şu an nabzını ölçse, nabız yerine gök gürültüsünü duyabilir gibi hisseti.

Ne diyecekti? Her şeyi anladığında babasını da bulacaktı. Bakışlarını yeniden yere indirdi. İnanılmaz, kağıt yoktu. Başını çevirmeden bakışlarıyla durumunun el verdiği kadar sağa sola göz gezdirdi ve o zaman bunun bir mucize, mucizenin içi dolu dolu olaylar zinciri olduğunu anladı.

"Lavin?"

"Şey...," dedi hâlâ başı yerde gözbebekleri belirli bir mesafeye kadar ordan oraya bakınırken. Başını Edim'e kaldırdı. "Karnım ağrıyor, ilaçlarımı bulamadım. Çekmeceye bakınıyordum, sanırım önceden dalgınca kitabı oraya koymuş olmalıyım."

Lavin'in sesi yer yer cansız, bazen çatlak çıkıyordu. Beden dilinden anlayan biri olarak, yalan söylediğini anlamıştı ama hangi kısımda? Yutkunurken de zorlanıyor görünüyordu. Bu hastalığından dolayı olabileceği gibi stresten dolayı da olabilirdi fakat içindeki ses, yalancılığın kılıfını giydirmişti bu tavrına.

"Tabii," dedi Edim düşen kitabı almak için yere eğildiğinde. Kitabı alıp ekledi. "Olabilir.".

Edim bakışlarını kitaptan Lavin'e çevirdi. Gözleri genç kızın titreyen dudaklarını dikkatle süzdü; o dudakları her ne kadar sıkı sıkıya birbirine kenetlemeye uğraşsa da, titremesine engel olamıyordu. Ah dudaklar, şeytanlar mı yoksa melekler mi gezinip kendisini çağırıyordu bilinmez; öylesine cezbedici ve akıl dağıtıcıydı ki. Bakışları ellerine kaydı; elleri de titriyordu. Gözlerindeki endişe parıldayışını ayrımsayabiliyordu.

İNTİKAMIN PENÇESİNDE (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin