5.Piknik Part 2

194 19 4
                                    

Inanamıyorum bahçede ve sınıfta hayvan gibi bacaklarımı kesen Fatih sapığıyla komşu olamazdık demi.Karşı dairede oturuyor olamazdı.

Allahım biliyorum çok fazla isyan ediyorum ama neden ben ya neden ben.

Beni görünce hemen yüzüne o pis sırıtışını yerleştirerek "Günaydın Hilal seninle karşılaşmak nekadar güzel geldi sabahın bu saatinde inan bana" diyerek baştan aşağıya beni süzdü.

"Ah Fatih ne demezsin günaydın" diyerek yanıtladım malı.Tamam çocuk bi Enes etmesede çok yakışıklıydı ve mavi gözleri ben burdayım diye bağırıyordu ama dediğim gibi bi Enes etmezdi.

Tanrım neden şimdi Enes ve Fatih'i kıyaslıyordum.Cevap vermesini beklemeden hızlıca apartmanın çıkışına doğru ilerledim arkamdan seslensede onu duymamazlıktan gelerek caddeye çıktım.

Okul yolunda ilerlerken buz mavisi kot gömleği ve siyah pantolonuyla elleri cebinde yürüyen  Enes'i gördüm.

"Enesss" diyerek arkasından seslendiğimde yüzünde sıcak bi gülümsemeyle bana doğru gelmeye başladı.Neden böyle avuçlarım terliyor ve yutkunma isteği baş gösteriyordu anlam veremiyordum bukadar çok mu etkileniyordum ondan?Acaba o da benden benimki kadar etkileniyor muydu?

Birbirimize "Günaydın" dedikten sonra bahçeye birlikte giriş yaptık.Ekin'in gözleri öfkeden ateş saçacak diye bi an endişelenmedim değil.Ona çokta aldırmadan diğerlerinin yanına gittik.

Arda ve Ayça yine kıskançlık krizlerine girmiş birbirlerine tıslıyorlardı.Onlarin bu haline gülümsedim.Sinem ve Semih'te  kapıda el ele göründüklerinde selamlaşıp Ege Kolejinin ayarladığı otobuslere doğru ilerledik.

Enes kenara geçip bana yer verirken Ekin zillisi benden önce davranıp Enes'in yanına kuruldu.Sinirden deliye dönsemde hiç bozuntuya vermeden arkalarına oturdum benim yan tarafimdaki çiftli  koltuğa Sinem ve Semih oturdu.Enes'in yan tarafindaki çiftli koltuğaysa Ayça ve Arda yerleşti.Ayça'nın etek boyu hakkında hala kedi köpek gibi didişiyorlardi.

Enes dönüp bana melül melül bakarken Fatih'in yanıma oturmasıyla bakışları karardı.Fatih sinir bozucu bir sırıtışla alay eder gibi tek kaşını kaldırınca Enes ayaklandi ancak arda onu zorla yerine oturttu.

Yol Enesle ikimizin birbirimize delici bakışlar atmasıyla geçti.Otobüs durur durmaz kendimi aşağı attım.Daha fazla Ekin'in Enese sırnaşmalarına tahammül edemezdim.Ayça yanıma gelip dostça gülümsedi ve kıskançlık kokuları alıyorum diyerek sırıttı.Ne kıskanacaktım bee cık cık cık dimi yanii.Ne kıskancam yahu diyerek kendimi kurtarmaya çalıştım ama Ayça yuzunde yav he he dermiş gibi bi bakışla beni izliyordu.Bukadar fazla belli oluyor muydu yaa ama umrumda değildi.Belkide benden önce onlarda flortlesiyordu ama ben gelince araları açılmıştı olamazmiydi yani.Ekin'in sırnaşmaları ve bana ters bakışları bu durumu doğruluyordu.Kanımda sanki birşeyler kaynıyordu.

Kafamı fazla meşgul etmemeye çalışırak önden önden ilerledim yolun yarısında Fatih yetişti ve onun yavşamaları benim terslemelerimle piknik alanına ulaştık.Enesten tarafa dönüp hiç bakmadım.

Erkekler mangalı yakmaya girişmişken kızlarda sofra serme salata yapma içecekleri çıkarma işleriyle meşguldü.Bende gidip piknik örtülerini masalara sermeye başladım.

Herşey hallolunca masalara yerleşip yemeğe başladık.Fatih yanımdaydı Enes ve Ekin ise karşım da.

Fatih yemeğin ortasında kulağıma eğilip çok güzel kokuyorsun dediğindeyse olanlar oldu.

En son gördüğüm havada uçup yere serilen bir adet Fatih ve üzerinde yumruklarını savuran Enes'ten başkası değildi.

🌟

ILAH MISIN SILAH MI ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin