O Üç Harf

10 1 0
                                    

Şimal'in anlatımından

Kendimi asla affetmeyeceğim. Ben ne yaptım. Buraya gelememeliydim. Herkesi ölüme terk ettim. Herkes benim yüzümden öldü. Acı çekiyorum ölüyorum sanki. Hemen hastaneden çıktım evime gittim. Bavulumu aldım. İlk işim buradan gitmekti. Başka bir şeye sebep olmak istemiyorum. Beni affedin oysaki sizi kurtamak için gelmiştim buraya ama malesef hepiniz benim yüzümden acı Çekerek öldünüz. Artık gidiyordum otobüs bekliyordum. Sonunda gelmişti. Bavulumu yerleştirdiler. Hemen otobüse ayağımı attım o sırada kolumdan biri tuttu. Sarsılmıştım.

"gitme lütfen " bu, Can'dı.

" Can bırak lütfen " ayakta zor duruyordu.

" bak ayakta zor duruyorsun kötü olucaksın lütfen hastaneye geri dön " bana bakmıştı. Ağlıyordu.

" yaptıklarım için her şey için özür dilerim ben her şeyi hakediyorum ama gitme ben seni çok seviyorum. "  kolumu çektim.

" özür dileme. Sen özür dileyince o insanlar geri geliyor mu? Onları geri getirebilir misin? Ben seni nasıl seveyim. Senin gibi birini. Sen beni kaybettin şuan olmasa ilerde belki seni severdim ama sen bu şansı kaybettin özür dilerim kalbimde yerin yok olmayacakta. " hemen otobüse bindim. Yerime oturdum. Araba hareket ediyordu. Can bana bakıyordu. Ağlıyordu. Oysa sevilmeyi çok hakediyordun ama ihanettinden önceydi. Artık haketmiyorsun. Ve gidiyordum.

" bak İstanbul dediğin gibi ölmedim sapasağlam geri dönüyorum. Oysa arkamda çok ölmüş insanlar var benden kalanı öldü. Ama ben yinede İstanbul'da ölmek istiyorum. O iğrenç yerde değilde burda yaşadığım acılarımın olduğu şehirde ve artık kendi benliğime geri dönüyorum. Bu hikayede burada son bulur. Bu hikayede burada biter. " benim hikayem bitmişti. Sonraki hikayelerim vardı. Ölmek isteyipte ölemeyenlerin hikayesi.

Gittikçe İstanbul'a yaklaştıkça canım acımaya başlamıştı. Böyle kalbime iğne saplanıyormuş gibiydi. Ölüyordum adeta. Ben ölüyordum....

Sevmek istiyordum gerçekten sevmek istiyordum ama olmuyor canım yandıkça asla kimseyi sevemem sanki bu bir engel bu bir şart. Ben kimseyi sevemiyorum. Kimseye seni seviyorum senin için ölürüm diyemiyorum. Çünkü Canım yanıyor. Evet o lanet şehire gelmiştim. Bayılacaktım. Mideme ağrılar saplanıyordu. Bir duvara yaslandım. Zor durdum ayakta sanki burayı unutmuştum. Burada yaşamamış gibiydim ama canım yanıyordu. Bir taksiye bindim. Gidiyordum evime bütün son zamanlarda yaşadığım anılar gözümün önünden film şeridi gibi geçiyordu. Ve ben hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Duman, o öldü. Azize abla, o da öldü. Hepsi öldü. Bunlar bitmişliğin hikayesi bu benim hikayem peki bu hikayeler sonlandıysa neden ben hala hayattaydım? Neden hala yaşıyordum? Neden hala acı çekiyordum ?

Hani bazen insanları susturmak için bir kulaklık takıp bir müzik açarsın ve bütün insanları susturmuş oldun. Bak duymak istemediğin kelimeleri cümleleri susturdun. Ve artık gidebilirsin. Yine dönüp dolaşıp aynı yere gelmek. Acılarının, kalp kırıklığı yaşadığın şehre geldim. Belki şuan gidip uçurumdan atlamanın vakti gelmişti. Ama artık yapmayacağım. Ne kadar çok ölmek istesemde ölemiyordum. Bu yüzden ölmekten vazgeçiyorum. Tam bunları düşünürken bir gürültü ve ben yerdeydim. Kanlar içindeydim bütün herkes yanıma toplanmıştı. Ben ise gözlerimi kapatmıştım.

Oğuz'un anlatımından

   Otobüste gözüme biri çarptı. O kadar masum o kadar pürüzsüz bir yüzü vardı ki ama sürekli ağlıyordu. Sessizce kimsenin onu duymayacağı şekilde ve artık İstanbul'a gelmiştim. O kızı gördüm o da burada indi. Onu takip etmek isterdim ama yetişmem gereken bir yer vardı oraya gitmek zorunda kaldım. Hiç bu kadar birinden etkilenmemiştim. Neden o kadar çok ağlamıştı hala merak ediyordum. Babamın şirketine gelmiştim. Adam beni görünce kesin kızacak niye mi ? Bütün işleri bırakıp gitmiştim ama bir insan neden gider. Hiç düşündünüz mü ?  Durun anlatayım.


     Hiç aşık olmak istemezken birine aşık oluyorum ve o biri bana ölüm gibi gelmeye başlıyor. Artık onu görmek onun sesini duymak canımı acıtıyor her onun sesini duyduğumda kalbim acıyor beni sevmeyişini aklıma getiriyorum. Beni hiç sevmemiş bildiğin kandırılmışım veya ben kendimi kandırdım. O başından beridir beni sevmediğini belli etsede ben bunu istemeyip" beni seviyor"'a inanmışımdır. Belkide yıkılışım bu yüzdendir. Ben kendimi öldürdüm evet ben bunu yaptım. Bir otobüse bindiğimde veya bir yolda yürüdüğümde insanlara bakıyorum yanımdan geçen onca insanlar herkesin ayrı ayrı hikayesi var ve hepsinin olayı farklı ama acısı aynı ne mi? Aşk. Hepimizi yıkan hepimizi öldüren ve tekrar hayata bağlayan o üç harf adı "AŞK" oysaki harflerde fazla değil ama acısı duygusu sonsuz... İnsanı kendine bağlar. Heleki o aşk karşılıksızsa işte o zaman öldüğünün resmidir. İşte benim ki de buydu karşılıksız aşk belki şuan kanlı canlı karşınızda oturuyorum bunları anlatıyorum ama emin olun ki şu içimden bir şeyler kopuyor. Belkide bu aşkı bana yakıştırmıyorlardır veya hakediyor be bu aşkı diyenleriniz vardır. Ben bu aşkı ne hakediyorum ne de haketmiyorum benim yaşadığım sadece bir duygu o aşkı ben duyuyorum ben yaşıyorum ben ağlıyorum ben kırılıyorum ben ölüyorum ben ben ben... Dediğim gibi yaşadığım aşk karşılıksız sadece ben yaşıyorum bu aşkı bu duyguyu duyduğum kişi değil ve yine bunları söylerken ağlıyordum erkek adam ağlamaz pehh kim demiş öyle bir ağlar ki hakkını vererek ben bu aşka ağlıyorum bu ortada olmayan sadece benim hissettiğim aşka ağlıyorum. Ahh kendimi toparlamalıyım gitmemin sebebide bu işte yaşadığım karşılıksız aşk yüzünden daha fazla onu görmemek duymamak içindi ama hergün rüyalarımda onunla yaşadım gitmekte yaramadı bana ama bir tek şunu anladım bu aşkın bittiğini sadece izi kaldığı için yakıyordu canımı o kadar ya da yine ben şuan kendimi kandırıyordum yok yok bitti kesin bitti.

ACILAR VAR İÇİMDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin