∞4.Bölüm |Yeni biri|

65 14 0
                                    

|Hayatıma her dahil olan, yavaşça ayrıldı en sonunda. Ve yine birlikte kaldık. Ben uçurumun kıyısında, sen sol yanımda...|

'Bölüm şarkımız; Justin Bieber- As Long As You Love Me'

4.Bölüm/ Bensizliğine yan.

✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳✳

Yaşadıklarım, yaşayacaklarımın güvencesi gibi gelmiştir her zaman. Bir çok kez kendimi kor ateşilere atılmak için beklenen sırada görmüştüm ama bu sefer başkaydı. Belki de çoktan oranın dibine inmiştim ama yaşadıklarım panzehir görevi görüyordu. Ama artık panzehir bitmişti ve ben ateşi hissetmeye başlamıştım. Yakıyordu. Ama bir şey yokmuş gibi görünüyordu. Sadece ben hissediyor ve görüyordum alevleri. Ve sessizce kabulleniyordum yavaşça küllenişlerimi...

Sıradan bir hayata hiç bir zaman inanmadım. Kimsenin hayatı sıradan olamazdı ve bunun kanıtlarından birisi de benim hayatımdı. Yaşımdan fazla olay yaşayıp yavaşça tükendim ve yere dökülen ufaklar ile yetinip yaşamaya çalıştım, onları toplamaya çalıştım.

Ama güçlü bir rüzgar esip hepsini birbirinden ayırdı ve bir daha birleşemeyecek şekilde birbirlerinden uzaklaştılar.

Ve şuan da görüyorum ki kargalar, kırıntıları bulup yemeye başlamış ve yine yaptığım tek şey onlara yardımcı olmak.

Sinirlerime hakim olmaya çalıştım. O kadar çok sinirliydim ki başım dönmeye ve ağrımaya başlamıştı. Çevreme bakınıp birilerinin olup olmadığına bakındım ama çevrede hiç kimse yoktu. Burnumdan soluyup çantamı açtım ve içinden siyah bir keçeli kalem çıkardım. Kapağını hırsla açıp fırlattım ve gazatenin ilgili haber kısmına büyük harflerle şunları yazdım:

Canınız cehenneme kadar. Aptal mı Kandırıyorsunuz! Benimle uğraşmaya devam ederseniz bedelini ödersiniz! Cesaretiniz varsa karşıma çıkın! O zaman kim kiminle oynuyor görürsünüz!!

Kağıdı buruşturup yere attıktan sonra koşarak oradan olabildiğince hızlı uzaklaştım. İki gündür ne olup bittiğini kavrayamıyordum ve yaşadıklarım kontrolüm dışında gerçekleşiyordu. Hoşuma gitmeyen şeylerden birisi ise buydu.

Koşarken birine çarptım ve birlikte yere düştük. O kadar hızlı düştüm ki az kalsın kafamı patlatıyordum. Ve zorladığım ayağım tekrar zonklamaya başlamıştı.

Şaşırdım mı?

"İyi misin?.." derken kime çarptığıma baktım. Uzun boylu, zayıf ve tipi garip bir şekile tanıdık gelen adam -ya da her neyse ondan- beni görünce canının acısını unuttu ve doğrulup hızla yanımdan uzaklaştı. Tek kelime bile etmedi.

Bir deli benim sanıyordum.

Arkasından kısa bir süre baksamda kendimi toparlayıp ayağa kalktım ve ayağıma dikkat ederek yürümeye başladım. Benimle kimin oynadığını ve niye şuan da oynamaya başladıklarını bilmiyordum. Öğrenmemin de bir yolu yok gibi görünüyordu. Çünkü her kimse, benimle canı istediğine ve canı istediği kadar irtibata geçiyordu. Bunu kontol edebilir miydim? Dahası, kendimi kontrol edebilir miydim, bilmiyordum. Söz konusu Gürkan olunca ne yapacağım hiçbir zaman belli olmamıştı. Ve şu anda hâlâ yaşıyor olma ihtimali bir garip hissettiriyordu.

Nasıl yaşıyor olabilirdi ki? İki yıldır bunun aksini söyleyen kişiler olmuştu ama sonunda hepsi asılsız çıkmıştı. Peki ya niye bunu da onlara yaptığım gibi tepki vermiyordum? Niye içimde bir şeyler burkulup canımı yakıyordu? Niye hâlâ umut ediyordum?

|PAYİDAR|#Wattys2017Where stories live. Discover now