∞17.Bölüm |Gerçek|

23 3 0
                                    

|Bir zamanlar benim olan ellerin, şimdi kim bilir hangi elin.|

'Bölüm şarkımız; Akcent - My Passion.'

17.Bölüm/ Yasaklı Duygular

°°°°°°°°°°°°°

"Çiğdem!" diye bağırdım. "Allah belanı versin! Korkudan karnımdakini düşürecektim!"

Söylediğim şeyi sonradan idrak edince boğazımı temizleyip yutkundum.

"Baştan anlat şunu."

"Kızım, neyini baştan anlatayım? Gül gibi ilk öpücüğümü hunharca aldı benden."

"Neden?"

Nefesini düzene sokmak istercesine hızlı hızlı nefes aldı.

"Dün akşam, düğün bitmeden önce bir erkek beni dansa kaldırmak istedi tamam mı? Bende ne yapayım, olur dedim. Yakışıklı çocuktu valla. Sonra bu Serkan, kendi kendine triplere girdi. Yok o kim olurmuşta, benimle dans edebiliyormuş. Asıl sen kim olursun be! Yani şey, böyle dedim ona. Sonra biraz tartıştık. Serkan da, düğün bozulmasın diye olayı fazla büyütmeden çocuğu postaladı."

Ne kadar uzatmıştı böyle! Ona sadece nedenini sormuştum.

"Sadede gel hadi. Daha kahvaltı edeceğim."

"Tamam tamam." dedi hızlıca, ve devam etti. "Neyse, bu sabah geldi eve tamam mı? Benden özür diledi. 'Sadece arkadaşın olarak seni korumak istedim," dedi, gerizekalı. O böyle deyince daha çok sinirlendim. Ağzıma ne geliyorsa söyledim. Arada küçük küfürlerde etmiş olabilirim..."

"Seni neden öptü?"

"Ona, 'senin arkadaşlığına sokayım, gözündeki boku temizlet ben senin arkadaşın değilim. Aptal,' dedim. Sonra tuttu yapıştı dudaklarıma. O kadar ani oldu ki, ben şoku atlatamadan çekti gitti."

"Dur bi saniye," dedim aklıma gelen soruyla birlikte. "Düğünde onun annesiyle babası yok muydu? Nasıl görmediler onu orada?"

"Vardı, vardı. Olmaz mı hiç? Babası bunu görünce kulağından tutup dışarı sürükledi sana altın takılırken. Geri geldiğinde biraz gergindi ama babasını ikna etmiş. Zaten, kendi düğününden kaçtıktan sonra, kızın adı kirlenmesin diye kızı başka birine vermişler. Yani anlayacağın, Serkan evlenmekten kurtuldu."

"Benim niye bunlardan haberim olmadı?"

"Çünkü sen gelinsin. Düğünün kusursuz olmalıydı." dedikten sonra kısa bir an duraksadı. "Sen onu bırakta, dün gece ne oldu onu söyle."

Söylediği şeyin altındaki imâyı çok geç anladım. Gözlerimi yavaşça devirdikten sonra elimi anlıma vurdum.

"Kızım, ciddi olamazsın!" dedim bezgin ve bir o kadar cırtlak sesimle. "Ben kapatıyorum. Öptüm."

"Dur bir saniye, dur. Nerede kalıyorsunuz onu söyle bari."

"Of, Çiğdem. Bilmiyorum. Konum atarım birazdan. Hadi, kapat." dedikten sonra telefonu yüzüne kapattım.

Ona konumu mesaj olarak attıktan sonra yatağın üzerine bıraktığım kıyafeti giymeye başladım.

İşim bittikten sonra odadan çıkıp alt kata indim ve mutfak olduğunu tahmin ettiğim yerde Çağrı'yı yemeğini bitirmek üzereyken buldum.

"Çay hala sıcak. Kendine bir tane doldurabilirsin."

"Ben çay içmem." dedim kuru bir sesle.

|PAYİDAR|#Wattys2017Where stories live. Discover now