Bölüm 8 ~İLK İŞ GÜNÜ~

4.2K 114 12
                                    




Sabah sırtımın sızısının beni hadi artık amma yattın kalk artık der gibi dürtüklemesinin ardından yataktan doğrulup banyoda elimi yüzümü yıkadım ve odadan çıkıp masaya doğru yürüdüm doruk daha gelmemişti bende o gelmeden başlamamak için gelmesini beklerken kader mutfaktan elinde bir kaç tabak ile çıkıp masaya bıraktıktan sonra bana her zaman yolladığı öldürücü bakışlarını yolladıktan sonra mutfağa geri döndü.

Kapı çaldığında kapıdaki kişiyi bekletmemek için hızlıca kapıya gidip açtım.

"GÜNAYDINNNN"

diye yüzüme karşı haykırırken bir yandan da yanağımdan makas almıştı bu çocuk son zamanlarda ki tek neşe kaynağımdı, ben kıkırdarken

"sabah sabah ne işin var burada Burak "

dedi doruk merdivenlerden inerken.

"Güneşi merak ettim malum sen taş duvar olduğun için gideyim de gerekli şefkati ben gösteriyim dedim."

"gerekmez Güneşle arandaki mesafeye dikkat et"

heyyy ben de buradayım ne oluyordu ona hayatımdaki tek eğlence kaynağımı da elimden almaya hakkı yok diyerek hayırmak istesem de göt korkusu tabi naparsınn

"Dostum Güneşin bundan rahatsızlık duyduğunu sanmıyorum istersen ona da soralım"

dediğinde bakışlar bana dönmüştü ki bu bakışlardan biri hiç de hoş değildi hadi ama bu kadar baskı altında ne diyecektim ben

"şeeey benim için problem değil beni rahatsız etmiyor"

dediğimde bana bakan gözlerden birinin bir anlığına kan kırmızısı olduğunu gördüm bunda bu kadar kızacak ne vardı ki

"sen bilirsin bana ne ki"

diyerek gidip masaya oturan doruğa bakarken  burak gelip kulağıma

"birileri fazla mı sahiplenmiş ne "

diye fısıldayıp gülerek masaya geçti bende oturduğumda ne söylemeye çalıştığını düşünürken doruk

"yarın başlıyorsun bugün son hazırlıklarınızı tamamlayın burak onu dersine iyi çalıştır başına bir şey geldiğinde sorumlusu sen olursun "

"merak etme güneş emin ellerde bu kadar endişelenme "

diyerek doruğa göz kırpmıştı allah aşkına bu burak  neyin peşindee

"ben çıkıyorum "

diyerek ceketini alıp evden çıkan doruğun arkasından bakarken burak

"sana dersleri doruk verse eminim daha verimli olur ama ne yaparsın elimizde ben varım"

diyerek gülerken ona yaptığı imadan dolayı göz kırpmayı  ihmal etmemiştim.


-------------------

bütün gün burak bana adam ,evi ve bellek hakkında bilgiler verdikten sonra saatin geç olduğunu fark edip evden çıkarken bana güven verircesine sarılıp

"yarın için korkma emin ol doruk sana birşey olmasına izin vermez"

yaa tabi yem olarak kulladığı MAL'ına zarar gelmesine hiç izin verir mi

"yaşadıklarımdan sonra o kadar da korkutucu değil emin olabilirsin"

diyerek ona acı bir gülümseme yolarken o da evden çıkmıştı. Yorulduğumu fark ettikten sonra odama çıkıp biraz dinlenmek için yatağıma uzandım.


Karanlık GüneşWhere stories live. Discover now