Hastane

943K 30.1K 4.9K
                                    

Resim Nisa ( Video var kesinlikle izlemelisiniz:) çok güzel bir şey yetimhanede çocukların annesine gidil hikayesi)

Nisa

Biraz daha Cole'nin yanında kalmak istiyordum ama babam beni geri çağırmıştı.Cole'nin yanından ayrıldığımda hastane ışıkları söndürülüyordu. 

" Nisa artık eve gitmelisin. " babamın yorgun sesini duyduğumda hemen " Hayır asıl sen gitmelisin. Şu haline bak çökmüşsün baba. Profesör de berbat görünüyordu. Onu götürme sırası sende. " demiştim.

Babam kararsız bir şekilde bana bakarken "Tamam yalnız kalma. Durukan'ı arayacağım." demişti. Onu onaylarcasına başımı sallamıştım.Babam yanımdan ayrıldıktan sonra ben pencereden Cole'yi izlemeye devam ettim. 

" Cole hadi ama seni özlüyorum. Daha iyi olduğunu söylediler. Mücadele veriyorsun değil mi? " derin bir iç çekmiştim.Hayat ne kadar adaletsizdi. Sevdiklerini böyle görmek insanın canını yakıyordu.

 " Nisa ben gidiyorum.Sen şu odada kalırsın yorulursan." Babamın sesini duyunca bir anda ürkmüştüm.

Babama döndüğümde bana bir kağıt ve anahtar uzatmıştı.Hemen uzatttığı şeyleri elinden aldım.O giderken arkasından yorgun gözlerle ona bakmaya başlamıştım. Onunda yorgunluğu adım atışından bile belliydi. Daha sonra gidip yakındaki bir koltuğa oturmuştum. Dizlerimi kendime çekip düşünmeye başladım. Zorluklarla mücadele etmek gerçekten zordu. İyi olanı düşünmeye çalışıyordum ama kafamda durmadan kötü düşünceler dolaşıyordu.Bu düşünceler beni yiyip bitirecekti. 

Ya ilik bulunamazsa ben ne yapacaktım.? Cole'nin sözleri aklıma gelmişti.

 -Neden bir şeyleri bu kadar çok bilmek istiyorsun bazen bilmekten çok bilmemek daha iyidir. - 

Belki onun hastalığını bilseydim onunla geçirdiğim zamanlarda bu kadar çok mutlu olamazdım. Durmadan ona bir şey olacak diye içim içimi yerdi.Koridorda ayak sesleri duyduğumda kafamı o tarafa doğru çevirmiştim.Siyah bir karartı görünüyordu. Yanıma yaklaştıkça nedense korkmam gereken bir şeyler varmış gibi hissetmiştim. Az ileride bir anda durduğunda yüzünü seçememiştim.Bana doğru baktığının farkındaydım. Yüzünü tam seçemesemde gülümsemesini görmüştüm sanki. 

" Birisine mi bakmıştınız?" oturduğum yerden bacaklarımı yavaşça aşağı indirirken başka bir ayak sesi duymuştum. Daha sesli bir şekilde buraya doğru geliyordu.

Bir erkek olduğunu tahmin ettiğim karartı birden başka bir yöne dönüp oradan uzaklaşırken diğer gelenin Durukan olduğunu anlamıştım. O da deminki adamın durduğu yerde durup adamın arkasından bakıyordu.Durukan'ı ayırt etmesi daha kolay olmuştu.

Sonra Durukan bana dönüp yanıma doğru yürüdü. Yanıma geldiğinde oda koltuğa otururken ellerini ceplerine soktu. Bana bakmıyordu. Çenesinden tutup bana dönmesini sağlamak için elimi ona doğru uzattım. Tam o sırada benden biraz daha uzaklaşmıştı. Sesizce yanımda otururken hala karşısına bakıyordu. Sanırım bugün yaşananlardan dolayıydı. Çok aptalca davranmıştım ve bana nasıl davranacağını oda bilmiyordu. Bende öylece ne yapacağımı bilemeden duvara bakmaya başlamıştım.

Sonra yavaşça ayağı kalkıp tekrar Cole'e bakmak için ilerlemeye başladım. Cama yaklaştığımda kendi kendime fısıldadım. 

" Cole çabuk geri gelmelisin. Senden fikir almam gerekiyor. Sen dertlerimi dinlemen gerekiyor. Böyle olmuyor işte! " sesim sonlara doğru iyice kısılmıştı.

Birden hastanenin içinden metal eşyaların düşme sesini duyduğumda Durukan'a doğru bakmıştım.Ama Durukan oturduğu yerde değildi. Nereye gitmişti? Endişeyle koridorda yürümeye başlamıştım. Sesin geldiği yere doğru ilerlerken kalbim daha hızlı atmaya başlamıştı. Karanlık ve sessizlik beni korkutuyordu. Sadece kendi ayak seslerimi duymak beni ürpertiyordu.

SessizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin