Nisa
" Nisa buraya bak." Başımı yavaşça kaldırdığımda Cole resmimi çekmişti.
" Hımm buğulu gözler. Ciddi bir duruş. " Cold beni eğlendirmeye çalışıyordu ama hiç havamda değildim.
" Bak ne yapıyorum?" Dirseğini ağzına getirip yalamaya çalışınca istemsiz bir şekilde güldüm.
" Yeter artık Cole beni yalnız bırak." dedim gülümsemem kaybolurken.Yanıma yaklaşıp çöktü. Bana ondan bahsetmeyen tek kişi oydu.
" Hadi maça gidelim. Söz verdin ama kafanı şu bilgisayarın başından kaldırmıyorsun."biraz sitemliydi.
Yanıma yaklaşıp bilgisayar ekranına bakarken " O adamla ilgili fazla araştırma yapmıyor musun? Her adımını takip ediyorsun. Bu tüyler ürpertici." dedikten sonra beni kolumdan tuttuğu gibi kaldırdı. Yalpalanıp onun üstüne doğru düştüğümde gözlerimin içine bakıyordu.
" Bir daha beni çekme." Derken onun üstünden yavaşça doğrulup kendimi düzelttim.Cole bir anda sessizleşmişti. Bakışları bakışlarımla buluşmuştu.
" Bana öyle bakma." Dedim istemsiz ve rahatsız olmuş bir şekilde.
" Nasıl bakıyormuşum?" dediğinde odamın penceresine doğru yürüdüm.
Derin bir iç çekip" Cole. aramıza mesafe koymalıyız sanırım." dediğimde Cole çoktan yanıma gelmişti.
" Senden hoşlandığımı mı düşünüyorsun?" Bu soru karşısında ona bakakalmıştım.
" Hayır sadece kendi hislerimin değişmesinden korkuyorum." sesim zar zor çıkmıştı. Cole gözlerini yavaşça açıp bana uzun uzun baktı.
" Özür dilerim Nisa." dedikten sonra hüzünle bana baktı, Onun suçu yoktu ama bana bu kadar yakın olması , benimle bu kadar çok ilgilenmesi aklımı karıştırmaya başlamıştı. Kimin olsa aklı karışırdı. Ve bu kendimden daha fazla utanmama neden oluyordu.
" Sana ne kadar yakın durmalıyım.? Bu kadar?"Geri çekilirken sırıtıyordu.
" Hayır sanırım biraz daha uzak." derken o bir adım daha geriye gitmişti. Ona ters bir bakış atıp "Şunu yapmayı kes!" Sesim sert çıkmıştı.
Bağırışımdan sonra hemen hızlı adımlarla yanıma yaklaşıp " Korkma beni sevmiyorsun. Bu psikolojik bir şey. Engin bilgilerime..." o konuşmasını bitirmeden ensesine bir tane geçirmiştim.
" Başlarım senin engin bilgilerine. Doktor oldum diye havalara girme. Daha yüksek lisans yapacaksın. Kendini geliştireceksin." hemen konuyu değiştirmek istemiştim. Cole ise beni baştan aşağı süzüyordu.
" Heh şöyle biraz konuş. O sandalyenin başında çürüyeceksin. Konuşmayı unutacaksın yakında." benimle uğraşması bazen sinir bozucuydu. Yapmacık bir şekilde gülümseyerek " Çok komiksin. " dedim.O sırada birden karnım guruldamaya başladı.
" Heh ben dedim. Çürüyeceksin diye. Yemek yemeyi bile unutuyorsun. Bir gün odana girdiğimde iskeletinle karşılaşacağım diye korkuyorum Nisa." artık iyice damarıma damarıma basıyordu. Cole'un saçlarından tuttuğum gibi çektim.
" İskeletmiş! Senin bu saçlarını bir yolacağım boş boş konuşmayı bırakacaksın." Biz tam kavga ederken Atakan odaya girip bize ters ters bakmıştı. Yanımıza süratle gelip Cole'ü sertçe ittirdiğinde " O-na do-kun-ma." Diye gür sesiyle bağırdı.
" Atakan! Cole abin bir şey yapmıyor. Cole'e düzgün davranmalısın. " bunu söylediğimde o tekrar zorlanarak konuşmaya çalıştı.
" O-nu se-vi-yo-rum a-ma sa-na do-kun-ma-sın." gerçekten sinirli gözüküyordu.