SAPLANTI 2: Tehlikeli Oyunlar

~42~

Multimedya: Delfin ve Kuzey akşamki Doğum günü partisinden💕

"İyi-ki doğ-dun Del-finn!" Gözlerimi araladığımda karşımda ki mumları yanan pastayı görünce gülümsedim.

"Yaa, teşekkür ederim."

"Hadi bi dilek tut da üfle daha fazla bu pastayı tutamıyıcam" Dedi gülümseyerek Selin.

Ne dilek tutabilirdim ki? Bu hayattan artık hiç bir beklentim kalmamıştı. Belki de mutlu olmayı dileyebilirdim. Aras'sızda mutlu olabilmeyi...

Gözlerimi kapadım ve pastayı üfledim.

"Tamam o zaman ben bunu bi buzdolabına koyayım, sabah sabah yenmez. Aslında gece kutlayıcaktık ama Kuzey uyandırmak istemedi. Ne olurdu yani uyandırsaydık?!"

"İyi yapmış, zaten dün gece yorgundum, doğru düzgün uyuyamadım bile o kız yüzünden..."

"O kız hala buralarda mıdır acaba?"

"İsminden başka hiç bir şey bilmiyorum, belki de bana dediği isim kendi ismi değildir.."

"Hayır, kendi ismi." Diye itiraz etti Selin.

"Nereden biliyorsun?"

"Kız, isim sallamak isteseydi eğer Merve, Ayşenur, Ece falan derdi. Niye Miray desin? Yani kimin aklına gelir ki bir anda?"

"Oha Selin, mantıklı bir teori."

"Tabi, her zaman beklerim."

"Pekala, bu Miray kimin nesi?"

"Belkide Aras intihar etti ve sebebinin ben olduğunu düşündüğü için benden intikam almak istiyordur?"

"O zaman niye hayatını kurtarsın ki?"

"Belkide daha fazla acı çektirerek beni öldürmek istiyordur?"

"Abartma Delfin, konudan saptık şu an!"

"Tamam.."

"Her neyse bırakalım şu kızı bugün senin doğum günün kızım! Buradaki en iyi bara gidiyoruz veee sabaha kadar sarhoş olup dans edicez!"

"Bence güzel bir fikir değil." Diye itiraf ettim.

"Bencede Selin'in dediği gibi barda kutlayalım?"

"Aynen" Üçü birden de aynı fikirde olunca başımı olumlu anlamda salladım. Onların sıkılmasını istemiyordum.

"Pekala, dediğiniz gibi olsun." Selin el çırparak ani bir hareketle yanağımdan öptü.

"Tekrardan doğum günün kutlu olsun bebeğim.
İyi ki varsın..." dediğinde gülümsedim,

"Sende iyi ki varsın"

Kahvaltımızı ettikten sonra pastayı kesip yedik. Daha sonra biraz havuzda oyalandıktan sonra duş aldık ve sırasıyla odalarımıza kapandık.

Hava çok sıcaktı, saçlarımı kurutmama gerek yoktu. Telefonumdan müzik açarak saç spreyimi sıktım ve ardından saçlarımı taramaya başladım.

Saate baktığımda 9:30'tu. Ne ara akşam olmuştu?!
Odama Selin girince ne diyeceğini az çok tahmin edebilmiştim.

"Delfin, hadi hazırlan! Ama makyajını ben yapıyım lütfen?"