~63~

11.2K 529 188
                                    

Multimedya: Delfin'in giyineceği elbise ve saçı (Makyajı daha ağır olacak)♥️



Delfin'in Ağzından:

Emir'le geçirdiğim eğlenceli günün ardından ayrılmıştık. O eve dönmüştü ve bana söz vermişti, sorun çıkarmayacaktı. Bende eve dönmüştüm.

Aras henüz gelmemişti, muhtemelen sabah telefonla ertelediği işi için şirkete gitmiş olmalıydı. O gelene kadar telefonla oyalandım. Aklıma Selin gelmişti.
Beni kaç kere aramıştı ama geri dönmemiştim, çünkü ona cevap verebilecek yüzüm yoktu...

Onu çok özlemiştim, eğer Aras'la olan ilişkimizi desteklemiş olsaydı her şey daha farklı olabilirdi.

Tüm cesaretimi aniden toplayarak Selin'in numarasını tuşladım...

- Delfin?!

+Selin, ben şey...

-Sen bana yalan söyledin! Üstelik açıklama bile yapmadın! En yakın arkadaş olduğumuzu sanıyordum. Sana bir haftadır ulaşamıyorum..!

+Özür dilerim.

-Yani seni Aras'tan korumak için yaptığımız her şey boşaymış! Deliricem..!

+Ben kendimi koruyabilirim. Selin, ne sen ne Kuzey; İkinizde Aras'ı benim kadar iyi tanımıyorsunuz. Hataları var, ama aslında olduğu kişi bu değil. Sana yemin ede- Selin? Beni dinliyor musun? Selin..?

Telefonu yüzüme kapattığını fark etmem zaman almıştı. Harika, en yakın arkadaşımı da kaybetmiştim!

Bir süre daha hiç bir şey yapmadan öylece durdum ve Selin'le olan konuşmalarımızı tekrar ve tekrar düşündüm.

Daha sonrasında Aras gelmişti zaten, düşüncelerimden koptum. Aras'ı seçtiğime pişman olmayacaktım, o bana inanmadığı için pişman olacaktı, olmalıydı..

"Hoşgeldin sevgilim" dedim ve sarıldım sımsıkı.

"Hoşbuldum." Dedi ve çalışma odasına geçti. Arkasından onu takip ederek bende odaya girdim.

"Öhm.." Diyerek başladım cümleye. Bakışlarını bana doğru yönelttiğinde sözüme devam ettim,

"Doğum gününün hala bitmediğinin farkındasın, öyle değil mi? Doğum gününü çalışma odasındamı geçireceksin?!"

Gülümsedi, ardından tekrar ciddi bir hal aldı.

"Delfin, yarın sana bi sürprizim var. Ama şu an önemli bi işim var doğum günümle ilgilenecek vaktim yok..." Dediği sırada telefonu çalmıştı, kusa bir göz gezdirdiğimde arayan kişinin Serkan olduğunu anladım; hani şu en güvendiği çalışanı..

Konuşmalarını dinlemeye karar verdim. Muhtemelen yarın ki işle ilgiliydi. Aras'ın önemli birisiyle toplantısı olmalıydı. Serkan'ın dediklerini duyamıyordum ama Aras'ın yanıtını dinledim,

"Haklısın, yat çok daha iyi olur. Bu benim aklıma neden gelmedi.?! Sen biliyorsun değil mi nerede tuttuğumu. Onu Boğazın oraya getir manzaralı olsun, kaptanı ayarlarsın zaten."

Serkan bir şeyler daha söylendikten sonra Aras bana bakarak konuştu,

"Güzel.." Telefonu kapattığında gülümsedim,

"Senin bu kadar işkolik olduğunu bilmiyordum Barkın... Bu kadar özenle çalışman.." dediğimde sözümü kesti.

"Hoşuna mı gitti yoksa?" Dedi sırıtarak.

SAPLANTI 2: Tehlikeli OyunlarWhere stories live. Discover now