~51~

11.4K 485 99
                                    

"Delfin Hanım, uyanın! Delfin Hanım, acele etmeniz lazım!!" Gözlerimi araladığımda kulağıma gelen seslerin ilk başta rüyamın bir parçası sanıyordum.

Karşımda babamın adamını görünce korkuyla panikledim. Acele etmem lazımdı.

"Her şey yolunda öyle değil mi?" Diye fısıldadığımda adam başıyla onaylayıp kalkmam için yardım etti.

Merdivenleri sendeleyerek indiğimde bir an düşeceğimi sandım. Bahçeye vardığımızda yerde bayılmış vaziyette olan korumaları görmek içimi ürpertti. Siyah bir arabaya bindirildiğimde telaşla Aras'ın odasının camına baktım. Işığı hala sönüktü, uyuyor olmalıydı. Onu bu şekilde bırakmak istemezdim ama bana başka bir şans tanımamıştı.

"Hızlı olalım." Dediğimde dört beş tane adam aynı anda arabaya bindi. Demek babamın kiraladığı adamlar bunlardı. Zaten her birinin yapılı vücutları vardı. Gecenin karanlığıyla yüzlerini tam olarak kestirmesemde onlara dönerek,

"Çok teşekkür ederim." Dedim. Bir tanesi kaşına buz tutuyordu. Beni kurtarmak için her biri acı çekiyordu. İçim acımıştı, keşke başka bir şekilde halledebilseydik bu meseleyi.

"Bizim işimiz bu" diyerek gülümsedi bir tanesi. Ona gülümseyerek karşılık vermek istesemde yapamamıştım.

Camdan dışarıya baktım. Aras'ı atlatmıştık. Artık fark etsede bizi yakalayamazdı.

Yaklaşık yarım saat sonra büyük ve kapalı bir kafenin önünde durduk.

"Delfin Hanım karşıdaki arabaya bineceksiniz, babanız sizi bekliyor. Yürümenizde yardım etmemi istermisiniz?"

"Hayır, gerek yok." Derin bir nefes alarak arabadan indim ve karşı arabada inmekte olan babama kolmaya çalışarak sarıldım.

"Baba..." Ağlamaktan konuşamıyordum.

"Geçti kızım, bulduk seni. Hadi bin arabaya, Emir'de seni çok merak ediyor." Dediğinde gülümsemeye çalışarak arabaya bindim. Arabada Kuzey'i görmeyi beklemiyordum.

"Kuzey?" Kuzey elimi tutarak yanına çekti ve sarıldı. Daha sonradan babamı fark ederek aramıza mesafe koyduk.

Yolculuk boyunca Kuzey'le fısıldaştık. Onu gerçekten çok özlemiştim, varlığı bana güven veriyordu... Eve vardığımızda Emir'e de sarıldım.

"İyi misin Delfin? Bir şey yaptı mı sana?" Dediğinde kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Vücudundaki yaralar... Yalan söylüyorsun, ne yaptı o piç sana?!"

"Emir, bunların hepsi kaza sonucu oldu. Onunla alakası yok."

"Öyle diyorsan.. Bu arada Selin'de yarın seni ziyarete gelecekmiş. Kuzey'e ulaşamayınca beni aradı."

"Ben çok yorgunum, uykusuzum, bacağımdaki kesikler beni zar zor taşıyor zaten. Yarın hasret gideririz?"

"Pekala, ben odana çıkmana yardım edeyim." Dedi Kuzey. Odama çıktığımızda kapıyı arkasından kapattı.

"Delfin, aklımda beni huzursuz eden bir kaç şey var."

"Ne gibi?"

"Aras... Beni aradı, senin mutlu olduğunu, eve dönmek istemediğinden bahsetti. Onun yanında uyumasını istemişsin, onun sana yardım edebilecek tek kişi olduğunu düşünmüşsün... Kafayı yiyicem lan! Doğru mu bunlar?!"

SAPLANTI 2: Tehlikeli OyunlarWhere stories live. Discover now