~44~

12K 553 133
                                    

Miray panikleyerek düşen fotoğrafları toplayıp çantasına tıktı. Ardından hızlıca yanımdan kayboldu. Ben ise hala olayın şokunu atlatamamıştım. Aras, yaşıyordu. Başka kim olabilirdi ki...

Ama bu nasıl olurdu? Aras'ın mezarlığını bizzat kendim görmüştüm. Barkın holding bile Aras'ın yaşadığını bilmiyordu.

Dizlerim titriyordu, olduğum yerden kıpırdayamıyordum. Yanıma güvenlik görevlisi geldiğinde kendimi toparlamaya çalıştım.

"İyi misiniz hanımefendi?" Diyerek elini kalkmam için uzattı.

"Şey, iyiyim sanırım. Teşekkürler" diyerek uzattığı eli tuttum ve kendimi kaldırmayı başardım.

Arabaya bindiğimde duraksadım. Gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım, ardından arabayı çalıştırdım...


Miray'ın ağzından:

Kahretsin! Delfin her şeyi anlamış olmalıydı. Aras bunu öğrenince hem sinirlenecek hem de sevinecekti. Bu durumu toparlamanın bir yolu olmalıydı. Olmak zorundaydı. Ben onların kavuşmasına dayanamazdım...

Neden mi? Aras Barkın'a ilk gördüğüm andan beri aşık olmuştum. Onu intihar etmek üzereyken bulmuştum. Eğer iki saniye geç kalsaydım ölmüştü.
Onu ikna etmek için elimden geleni yapmıştım bundan tam sekiz ay önce.

Peki ya sonuç? Başarısızlık.

En son ki teklifim ona cazip gelmişti. O bana olan biteni anlattıktan sonra bi oyun oynamaya karar vermiştik. Tehlikeli ama bir o kadarda güzeldi.

Amacım Aras'ı Delfin'e zarar vermemesi için iyileştirmek ve bir gün Delfin'in karşına çıkarmaktı.

En azından o öyle sanıyordu...

Aslında Aras aylar öncesinden hazırdı Delfin'in karşına çıkmaya, ama ben hazır değildim. Ona her gün yalan söylemiştim. Bir daha Delfin'i göremesin diye. Her gün şu cümleleri kurmuştum,

"Hayır, kesinlikle olmaz. Aras, Delfin'in canını yine yakabilirsin..."

Her seferinde de vazgeçmişti. Ona zarar vermekten korkuyordu ve bu sinirlerimi bozuyordu yine de işe yarıyordu.

Delfin'le alıp veremediğim yoktu, Aras dışında. Bir de şöyle bir mesele vardı tabi, hayatım boyunca iyi bir psikolog olmak için çabalamıştım. Ailem bana destek olmuyorlardı ve bende internetten okuduğum kadar deneyimliydim.

Benim istediğim her şey o kızda vardı; Aras, Başarı, ve aklıma gelmeyen daha bir çok şey..

Aras beni arkadaşı olarak görüyordu. Ona ihanet etmekten nefret ediyordum ama kendi çıkarlarım benim önceliğimdi. Ve şimdi sessizce elimde ki her şeyi kaybediyordum.

Delfin, Aras'ın yaşadığını öğrenmişti. Tekrardan birlikte olmalarına çok az kalmıştı. Bundan sonra daha fazla Aras'ı oyalayamazdım, beni dinlemezdi..!

Taksiden inip Aras'ın yanına vardığımda güneş gözlüğümü çıkardım. Sessizliği ilk olarak Aras bozdu.

"Fotoğraflar... Yanında mı?"

"Bi kısmı..." diyerek yutkundum.

"Ne demek bir kısmı?" Dedi gözlerini kısarak.

"Delfin'e yakalandım. O da kamera kayıtlarına bakmak için oradaydı. Üzerime atlayınca fotoğrafların hepsi düştü. Fotoğrafları incelediğinde normal olarak küçük bir şok geçirdi bende o andan faydalanarak kaçmayı başarabildim."

SAPLANTI 2: Tehlikeli OyunlarWhere stories live. Discover now