9

241 36 16
                                    

Midlake - Acts of Man

~

Sevgili dostum, hayatımı düzene sokmak için elimden geleni yapıyorum. Sevdiğim adamı hak etmesem de ona lâyık olmaya çalışacağım. Eğitimim... Ona ağırlık vereceğim şimdi.
-Yasemin'den

~

Sıkıntıdan tüm tırnaklarının ölü derilerini yiyen Zühre, Engin'in söylediği kafedeydi, masanın üstünde henüz içmediği çayı ve ara ara bildirimlerini kontrol ettiği telefonu duruyordu.

Okuduğu mesajlara göre Cemile ile Ali, o haber verene kadar ders çalışacak ve sonrasında Zühre'yi almaya geleceklerdi.

Elinde tuttuğu kitabına sıkı sıkı sarılarak anlattığı olaya odaklanmaya çalıştı ama aklında dönüp duran kelimeler en sevdiği yazarlardan biri olan Stefan Zweig'in yazdıklarıyla çakışıp imkânsız kılıyordu.

Zühre okumayı severdi, yazmaya ise aşıktı ama lisedeyken kaybetmeye başlamıştı kitap sevgisini. Eğitim sisteminin de katkılarıyla önce günde daha sonra haftada yirmi sayfaya indirmişti kitap okumayı ve ondan sonra kelimelerle ilişkisi bir daha asla eskisi kadar sıkı olmamıştı.

Şimdi ise okuma alışkanlığını geri kazanmaya çalışıyordu, belki ondan sonra kelimelerle arasını düzeltip bir iki kelime de kendisi yazabilirdi.

Telefonundan gelen sesle zaten okumadığı kitabı kapatıp Cemile'den gelen mesaja baktı, ona şans diliyor ve istediği zaman yanına gelebileceklerini söylüyordu.

"Teşekkürler, bekliyorum şu anda." -Zühre

Mesajı gönderdiği sırada yüksek bir sesle çalmaya başlayan telefonunu susturarak kulağına götürdü genç kadın, daha karşı karşıya gelmeden nasıl oluyordu da birkaç kelimeyle onu gerebiliyordu bu yabancı numara?

"Merhaba, kafenin önündeyim de sizi göremedim, ne taraftasınız?"

Başını kaldırıp arkasını döndü ve etrafına baktı Zühre, kapıdan içeri girmiş ve elinde telefon olan tek bir adam vardı.

"Şimdi içeri giren siz misiniz, gördüm."

Bu sırada adamın gözleri Zühre'yi seçti ve gülümsediğini gördü kadın, telefonu kapatmış ve yanına geliyordu.

O da telefonu kapatıp masanın üzerinde bıraktı, işten çıktıktan sonra annesini aramış ve eve geç geleceğini söylemişti. Birkaç saat içinde ona da olanları anlayacaktı ama ondan önce annesinin sorularıyla rahatsız edilmek istememişti.

Kendisine doğru gelen adamı karşılamak için ayağa kalktı ve ellerini önünde birleştirdi, belki ölü kadının kalbi gelen kişiyi tanımış ve hızla atmaya başlamıştı ama Zühre'nin tek düşündüğü adamın tahmininden çok daha genç olduğuydu.

Kahverengi gözleri, uzun ama kassız bir vücudu ve karman çorman kıvırcık saçları vardı Engin'in ve üzerinde incecik bir tişört ve kot pantolon. Otuzlarını çok fazla geçmiş gibi görünmüyordu ve Zühre düşüncelerinden sıyrılıp elini uzattı ona, ne söyleyeceğini bilmeden bocaladı.

"Merhaba."

"Merhaba, Zühre'ydi değil mi?"

"Evet, siz de Engin olmalısınız?"

Sökük Ruhların İlmeğiWhere stories live. Discover now