Kutup Yıldızı

11.Veda

Selamın aleyküm gençler,yeni bir bölümle karşınızdayım. Okunmalar iyi çok şükür de anam azcık vote verin ve yorum yapın ya ikisini yapmak çok zor geliyosa birini yapın da azcık ben de şevke geleyim de mi ?? :(

Bir kaç gündür içim içimi yiyordu,erdem mesaj atmamıştı ben ona atmalı mıydım? Sonuçta yakında gidiyordum.

Saat sabahın 5iydi. Kendime gelip spor çantamı hazırlamaya başladım. Çok sevdiğim boks hocamla amerikaya gitmeden son kez antreman yapmak için hazırlanıyordum. Amerikada kendimi korumam lazim değil mi ? Cem Hocanın (boks hocam) yoğun iş temposu yüzünden bu kadar erken saatte çalışacaktık. Benden sonra başka bir yere yarışmaya gidecekti.Zaten salon ona aitti.

Ama önce ağda yapmam gerekliydi şort ve yarım atlet giyip antreman yapacaktım. Allahıım neden kıl diye bir şey var diye diye küçük Emrah modumda bacaklarımdan başladım işe veet soğuk ağda bandı sen ne çılgın birşeysin canısı ?? İyi lan bu kez çok acımıyo diye diye bacağımı aldım ama koltuk altı ve bikini bölgesi hakkında konuşup sizi ağlatmak istemiyorum o acıı, o inleme, o isyan.... Erkek olaydım iyiydi.

Duş alıp aşağıya annemin yanına inip beni spor salonuna bırakmasını rica ettim. Salona vardığımda kimse yoktu sadece pc başında uyuklayan gorevli çocuk ve Cem Hoca vardı. Soyunma odasına girip minik siyah spor şortumu ve pembe adidas yarım atletimi giydim.Şortu giyince baldırlarım hafif sosis gibi olsada bunu görmezden geldim. Cem Hocayla antremana başladık antremanın ortalarında erdem içeri girdi. Geldiğine hiç şaşırmadım çünkü antremanla ilgili tweet atmıştım geceden. Beni görünce yanıma gelip izlemeye başladı. Cem Hoca 'sorun var mı?' dercesine bana baktı. Yok diyerek kafa salladım.

Erdemin üstünde krem rengi şort ve buz mavisi gömlek vardı. Çok yakışıklı lan bu çocuk.

Ellerini önünde bağlayıp antreman bitene kadar beni izledi. Sanırım artık konuşmalıydım gideceğimi söylemeliydim. Cem hocayla vedalaştıktan sonra o salondan gitti bende rahat bir şekilde

kenardan havlumu ve suyumu alıp ona doğru yürüdüm. "Beni bekle gelince konuşalım biraz olur mu?" dedim.

Tamam dercesine kafa salladı ve ben soyunma odasına gidene kadar beni izledi.

Soyunma odasına girdim,çantamı alıp kabine geçeceğim sırada Erdem odaya daldı ve önünde durduğum dolaplara beni iterek sırtımı yasladı.

"Defne beni baştan çıkartıyosun daha önce hiç bir kızı bu kadar fazla arzulamamıştım." diyerek boynumdan öpmeye başladı.

O parfümünün kokusu.

Gömleğinin açık düğmesinden gözüken göğüs kası.

Seksi bakışları.

Reddetmem için bir sebep söyleyin allah aşkına.

Bir anda boynumdan ısırdı.

Vampir olma qeyyyffd zaa xd

Onun farkına varamadan dudaklarımı öpmeye başladı bir yandan sertçe kalçamı sıkıp diğer yandan dudaklarımı ısırıyordu. İlk başta hoşuma gitmişti ama dudağımın kanamasıyla ciddi anlamda canım yanmaya başladı.

Reddetmem için bir sebep söyleyin demiştim ya o sebep belli oldu değil mi gençler ?

Nefes nefese bir şekilde "Erdem dur." diyebildim sadece dediklerimi ciddiye almadan devam ediyordu "Er- erdem ben amerikaya gidiyorum."

Durdu ve gözlerimin içine şaşkın şaşkın baktı "taşınıyor musunuz?"

"Hayır,yaz okuluna gideceğim annemler ayarladı bi kaç güne gidiyorum."

"Peki ya biz?"

"Erdem biz diye bişey kaldı mı sence? Başından beri 'siz' vardı tuğçe yandaşları ve sen vardın. Biz 'biz' olmadık hiç."

"Ama o kadar şey yaşadık...az zamanda çok şey yaşadık." dedi

Kendimi bokun da boku gibi hissediyordum. Sanırım Erdeme adam gibi bir şans daha vermeliydim.

"Erdem peki benim için Tuğçeyi ya da sevmediğim başka bir kızı silebilir misin?" Uzun bir bakışmadan sonra "hayır bana saçma ve gereksiz geliyor böyle şeyler daha ne kadar oldu ki seninle yakınlaşalı."

"Oha az önce 'az zamanda çok şey yaşadık diyen sen değil miydin?!" dedim ters ters bakarak.

Sustu.

"Sen beni resmen cinsel yönden arzuluyosun ama ben senin o yönden arzularını karşılayamam bence burda bitsin daha da uzatmayalım şimdi çık üstümü değiştircem." diyip çantamı kucağıma aldım.

"Özür dilerim,haklısın." dedi eğildi ve dudağıma son bir buse kondurup gitti. Önce kanayan dudağımı silip sonra üzerimi değişip annemi aradım hiçbişey hissetmiyordum ve hissetmekte istemiyordum. Eve döndüğüm de saat daha sabahın 10ydu. Kendimi yatağıma atıp uyudum.

•••••

"Defnee kızım hadi kalk Meltem Teyzenler bize yemeğe geliyor. Tolgayla amerikaya gitme işin kesinleşti biz de aniden yemeğe çağırmaya karar verdik hadi hazırlan" diyen annem tarafından uyandırıldım.

O kadar fazla uyku sersemiydim ki su yeşili sortumla renkli geometrik desenli krem rengi şifon gömleğimi giyip geri uyudum. Kapının çalmasıyla tekrar uyandırılıp aşağıya çağrıldım.

Tolga hafif sarı saçlı,renkli gözlü erdem kadar kası olmayan karizmatik bir tipti.

Bu aralar da etrafimdaki herkes biscolata çirkin şansı mı var ne var ...

Bana karşı gayet normal davranıyordu ama hani pek sıcak kanlı da durmuyordu,cool çocuk triplerinde de değildi. Tam anlayamadım yemekten sonra annemler masada sohbete devam ederken tolgaya dönüp gülümseyerek "televizyon izlemeye gidelim mi diğer odaya?" dedim.

Bir yandan "Farketmez" dese de öbür yandan çoktan ayağa kalkmıştı bile...