11

20.4K 1.5K 1.2K
                                    

Beni kollarım altından tutmuş, sinirli bir şekilde işememi bekliyordu. Ben de klozeti izliyordum. "Bırakayım mı?" dediğinde başımı iki yana salladım.

"Kemiklerim jelibon gibi." dedim ve kıkırdadım yine. "Baksırıma mı işeyeceğim?"

"Onu da mı ben açayım?" dedi iç geçirerek. Alt dudağımı büktüm.

"Evli değil miyiz biz ya? Aç işte." dedim kelimeleri yayarak. Bedenimi kendine yasladı.

"Sakın düşme, yoksa bırakır giderim." Başımı hafifçe yukarı aşağı salladım ama boynum acıyınca duraksadım. İç geçirdi, sessiz bir küfür savurdu. Sonra baksırımı lastiğinden tutup indirdi. Direkt bıraktığım an tekrar küfür edip eliyle tutarak klozete doğrulttu. Kıkırdadım. "Gülme sikerim çeneni! Elime işedin!" O an kendimi tutamadım ve kahkaha attım.

"Ne gülüyorsunuz la-" Sustu Yakup. Sesi arkadan geliyordu ama bir anda kesildi. "Yuh! İnsan kapıyı kapatır!" Kapının çarpıldığını duydum.

Sonra beni yere bıraktı Kağan, elini lavaboda iki üç kere sabunladı. Sonra yanıma gelip kucakladı, odaya döndük.

Beni yatağa bıraktı ama kendi de yanıma uzandı bu sefer. Yatakta ona doğru dönüp üzerine çıktım, yanağımı göğsüne yasladım. "Hareket edemiyorsun sanıyordum."

"Geçti şu an." dedim sırıtarak. Cevap vermedi. Başımı kaldırıp ona baktığımda gülümseyerek bana bakıyordu. Hızla somurttu ve hıhlayıp bakışlarını kaçırdı. Göz devirip parmaklarımı dudaklarına koydum ve uçlarını yukarı kıvırdım. "Gülümse biraz." Ellerimi yakalayıp indirdi yüzünden. Ama parmaklarını çekmedi bileklerimden.

"İstemiyorum." Dudaklarımı aşağı büktüm. Kaşlarını çattı bana. Ama bu sefer ses çıkartmadım ve başımı göğsüne geri koydum. Sonra ellerini yakalayıp belime koydum. Elleri kayıp yatağa düşünce cıklayıp tekrar yakaladım, belime sardım. Bu sefer çekmedi ellerini ama sarılmadı da.

"Kocalar kocalarına sarılır."

"Koca mı?" dedi alayla gülerek.

"Evet. Soy adlarımız aynı ve birlikte uyuyoruz." dedim kıkırdayarak. Cevap vermedi. "İyi geceler." Yine ses çıkmadı ondan. "Ah, bir de evli çiftler birbirine ne der?"

"İyi geceler?" Başımı iki yana salladım. "İyi geceler... Aşkım?" Tekrar iki yana salladım başımı, esnedim. "Sen söyle o zaman."

"Olmaz, sen bileceksin..." dedim gözlerim uykusuzluktan akmaya başlarken.

"Bulut uyu artık." Kaşlarımı çattım sinirle.

"Söyle. Ya da ben söyleyeyim... Ama bir şartım var."

"Neymiş o?" diye mırıldandı.

"Ben uyuduktan sonra beni itme. Burda uyuyacağım." dedim işaret parmağımı göğsüne bastırarak. İç geçirdi.

"Tamam. Söyle." Tekrar esnedim. Lenslerimi çıkartmadığım kafama dank etti o an ama üşendim. Kalkıp kalkmamak arasında gidip geldim, gözlerimi daha fazla açık tutamayacağıma kanaat getirince dudaklarımı aralayıp en yayık, en uykulu sesimle konuştum.

"Seni seviyorum." Ve uyku bedenimi esir aldı.

*

Sabah gözlerimi araladığımda sert bir yerde uzanıyordum. Hızla başımı çektim ve başımı duvara çarptım, çarpmadım. Duvarla başım arasına bir el girip başımı yakaladı ve arada yastık görevi gördü. Hızla gözlerimi yumdum ve başımı göğsüne geri yerleştirmesine izin verdim. Parmakları hafifçe saçlarımda gezindi ve tekrar belime dolandı.

Kağan (Gay)Where stories live. Discover now