3.bölüm

287 118 15
                                    

   Annemle biraz gülüştük ve daha sonra o aşağı indi.Dün akşam çok geç yatmıştım ve bugün zor bir gündü.Uyumaya başladım.

    Sabah kalktığımda kendimi gayet iyi hissediyordum.Telefonuma baktım ve 1 cevapsız aramayla karşılaştım.Arayan Thomas'tı.Ona geri dönmek isterdim ama onu yaklaşık 1 haftadır aramıyordum ve bunun için de bana trip atacağının farkındaydım.Onunla 1,5 yıldır çıkıyoruz ve son zamanlarda gerçekten uzaklaştık.Bunda benim derslerime yoğunluk vermem ve onun arkadaşlarıyla daha çok zaman geçirmesinin katkısı vardı.Eskisi gibi değildik ve ben tekrar toparlanacağımızı pek zannetmiyorum.Ayrıca onun istediği tek şey bol bol gezmek ve eğlenmek.Bir amacı ya da hayali yok.Tek sevdiği şey anın keyfini çıkarmak ve bu çok yakın bir zamanda kopacağımızın en büyük göstergesiydi.Bugünümü tamamen Ashley'e adayacaktım ve beraber mezuniyet için en güzel elbiseleri seçecektik.Kahvaltımı etmek için aşağı indim ve annemle babam ortada yoktu.Üşendiğim için kendime bir tost yapmakla yetindim.Kahvaltımı da ettikten sonra Ashley'i arayacaktım ama saatin henüz 09.00 olduğunun farkına vardım.O tembel teneke bu saatte rüya görüyor olmalıydı.Belki de hayatımın kararı için biraz düşünmeliydim.Aslında henüz gerçekten erken.Bu olayı öğreneli 2 gün olmuştu.Bence biraz daha içinde bulunduğum hayatı yaşayarak karar vermeliydim.Bu yüzden üniversite sınavına çalışmaya başladım .

^^^^^^1 SAAT SONRA ^^^^^^

  Telefonum çaldı ve arayanın Ashley olduğunu farkettim.

''Sonunda uyanabildin.''

''Sen daha önceden mi kalkmıştın ? Eğer bilseydim daha erken kalkardım.''

''Sorun değil.Ne zaman buluşalım.''

''Saat 11.00'de Washington Street'te buluşalım.''

''Tamam.''

Üzerime en sevdiğim yeşil tişörtümü ve kot pantolonumu giydim.Saçlarımı düzleştirdim ve beyaz converselerimi giyerek evden çıktım.Ashley benden önce gelmişti.

''Eee.Nereye girelim ilk önce ? ''

''Bilmem.Senin bildiğin iyi bir mağaza var mı ?''

''Evet var.Orada istediğimizi bulacağımıza eminim.''

Beni gerçekten güzel bir yere getirmişti.Etrafımdaki elbiseler tam mezuniyet balosuna göreydi ve ben ne alacağım konusunda şimdiden kararsız kalmıştım.Ashley'le bütün mağazayı dolaştık ve ilk olarak Ashley bir elbise buldu.Gözleri parlayarak :

''İnanamıyorum.Modeli ne kadar güzel.Sanırım bunu alacağım.''

Seçtiği elbise gerçekten güzeldi.Beyaz-pudra karışımı bir renkti ve üzerinde taşlar vardı.Deniz kızı modeliydi ve onun vücuduna tam oturdu.Bu elbiseye almaya karar verdi ve ben henüz bir model bile denememiştim.İlk olarak yeşil bir elbise denedim.

''Nasıl oldu ? ''

''Sanki biraz klasik gibi.Beğenmedim.Mezuniyet için daha gösterişli bir elbise seçmelisin.''

Aslında haklıydı ama burada o kadar çok elbise vardı ki.Bazıları aşırıya kaçıyordu.Bazıları ise çok sadeydi.Sonunda siyah bir elbise bulmuştum.

''Peki ya bu ? Yeterince gösterişli.''

''Evet bir cenaze için yeterince gösterişli.''

''Dalga geçmeyi bırak.Şuranın haline bak.Ya palyaço gibi olacağım ya da çok sade bir şekilde gideceğim.Elbise konusunda senin kadar şanslı değilim.Belki de başka bir mağazaya girmeliyizdir.''

SAVAŞIN ORTASINDAKİ AŞKWhere stories live. Discover now