7.bölüm

191 108 3
                                    

Sanki asıl mutluluğum beni orada bekliyormuş gibi...


Sabah erken kalkarak yola çıktık.Şehirden biraz uzakta bir mağazada durduk.Siyah duvarları vardı.Askeriyeye ait olduğu çok belliydi.İçeri girdiğimizde bir adam bizi karşıladı ve gitmek istediğimiz bölüme götürdü.Evet lanet olası üniformalar önümde duruyordu ve beni çok rahatsız edeceğinden emindim.Teker teker hepsini denedik ve sonunda tek bir tanesinde karar kıldık.Bu diğerlerine göre daha rahattı.

''Bence bu harika.''

''Ama sanki vücuduna tam oturmamış gibi.1 beden küçüğüne ne dersin ? ''

''Biraz önce denediğim 1 beden küçüğüydü ve içinde nefes alamadım.''

''Tamam o zaman.Bunu alalım.''

Kıyafet meselesini hallettikten sonra bot seçmeye başladık.Hepsi çok ağırdı.Aslında içlerinden pembe olanını çok sevmiştim ama hem babam hem de satıcı bana tuhaf gözlerle baktıktan sonra onları geri bıraktım.Yine de çok sevimliydiler.Bir gün onları almak için geri döneceğim.Siyah ve ağır bir bot seçmek zorunda kaldım.En sonunda bu dertten de kurtuldum ve babamla eve doğru yol aldık.Bana arabada oranın disiplininden ve kurallarından bahsetti.Tabi ki dinlemedim.

^^^^^1 HAFTA SONRA ^^^^^

Bugün yola çıkıyorduk ve çok gerilmiştim.Aşağı indiğimde herkes oradaydı.Herkesten kastım annem,babam ve Ashley.Kahvaltı sofrası kurulmuştu ve kapının yanında bavullar vardı.Kahvaltımızı ettik ve artık gitme vaktimiz gelmişti.Ashley ve annem ağlamaya başlamıştı.Onlarla vedalaştım.Ashley :

''Beni her gün ara.''

''Tamam.''

Dedim ve içimden ağlamak geldi ama ağlamadım.Son bir kez de onlara sarıldıktan sonra babamla arabaya bindik.İşte her şey başlıyordu...

^^^^^8 SAAT SONRA ^^^^^

Babamın beni dürtüklemesiyle uyandım.Akşam olmuştu ve her yerde ağaçlar vardı.

''Gelmemize son dakikalar.Heyecanlı mısın ? ''

''Sanırım.''

Ağaçların içinde bir alan gözüküyordu ve oraya doğru yol almaya başladık.Burası gerçekten karmakarışıktı ve en sonunda oraya ulaşabildik.8-10 tane gecekondu vardı ama daha modern bir şekilde tasarlanmıştı.Birkaç kişi bizi bekliyordu.

''Hoşgeldiniz.''

''Hoşbulduk.İşte bu Amy.''

''Merhaba Amy.Ben senin kalacağın bölüğün komutanıyım.Adım Hailie.''

Kadına gülümsemekle yetindim.Çok sevimli birine benziyordu.Yanında yeşil gözlü bir çocuk ve onun yanındada iriyarı ve esmer bir adam vardı.Gerçekten korkunç gözüküyordu.Yeşil gözlü olan bana gülümsedi ama karşılık vermedim.Bana çok itici gelmişti.Çünkü çok ukala gibiydi.Bunu hareketlerinden anlayabiliyordum.Daha sonra Hailie :-iri yarı adamı göstererek-

''Ve bu da binbaşı Max.''

''Merhaba Amy.''

-Sesi çok kalın ve soğuktu.-

''Merhaba.''

Dedim ve gülümsedim.Bu seferde o karşılık vermedi ama bunu onun için normal görüyorum.Sanki hiç gülmüyor gibiydi.Hiç eğlenmiyor,üzülmüyor hatta şaşırmıyor bile.Sadece sert ve ifadesiz bakışları vardı.Biraz korkutucuydu.

''Eşyalarını yerleştirmene yardım etmemi ister misin Amy ? ''

''Teşekkür ederim.''

Dedim ve Hailie'yle 1 numaralı bölüğe doğru ilerledik.İçeride birsürü kız vardı.Burada kız olduğu için şanslıydım.Sarı saçlı bir kız bana doğru gelerek :

''Merhaba ben Kate.''

''Bende Amy.''

''Seninle burada çok eğleneceğimize eminim.''

Dedi ve o da tıpkı Hailie gibi bana yardım etmeye başladı.Sanırım burayı sevmeye başlamıştım.Eşyalarımızı da yerleştirdik ve Hailie :

''30 dakika içinde herkes uyuyacak.''

Diye bağırdı.Evet,şu an ona -Bu seni ilgilendirmiyor.- demek istiyorum ama bunu yapamam.Sonuçta burası disiplini olan bir yer ve buraya uyum sağlamalıyım.O çıktıktan sonra kızlar gülüşmeye ve onunla dalga geçmeye başladı.Hatta birisi onu taklit ediyordu ve gerçekten komikti.Kate :

''Bende program var.Sana göstereyim.''

Dedi ve bana bir liste getirdi.

''Yarın sabah kalkıyoruz ve kahvaltımızı ediyoruz.Ardından da eğitime başlıyoruz.''

''Hemen mi ? ''

''Evet hemen.''

''Kate,senin uykun var mı ? ''

''Hayır,yok.''

Ardından bir kız :

''30 dakika içinde sadece ışıklar kapanacak.Gece bitmiyor.''

Diye bağırdı ve ardından bir sürü kız onu onayladı.Sanırım eğlenmeye başladım.30 dakika sonra Hailie odaya girdi ve :

''Herkes yatağa.HEMEN!''

Diye bağırdı ve hepimiz yataklarımıza yerleştik.Daha sonra Hailie ışıkları kapattı ve gitti.Herkes yatağından kalktı ve fısıldaşmaya başladı.Neden yaptım bilmiyorum ama bir anlık cesaretle : 

''Kızlar bu geceyi burada geçirmek zorunda değiliz.KAÇMAYA NE DERSİNİZ ? ''

Diye sordum ve herkes gülüşmeye başladı.Ardından kumral bir kız :

''İyide nasıl çıkacağız.Dışarıda nöbet tutan askerler var.''

''Arka camdan çıkabiliriz.Gece buraya ziyarete geliyorlar mı ?''

''Hayır.''

''Tamam o zaman.Gün ağarmadan geri döneriz.''

''İlk olarak etrafı kolaçan edelim ve daha sonra hepimiz teker teker çıkmaya başlayalım.''

''Ben yaparım.''

Dedim ve birkaç kız ilk olarak camlardan dışarı baktılar.Ortamın müsait olduğunu gösteren bir işarette bulundular ve arka camdan çıktım.Hava soğuktu bu nedenle kızlardan bir hırka istedim ve üzerime geçirdim.Ormanın içine doğru ilerlemeye başladım.Biraz korkutucuydu ama ileride otobanı görebiliyordum.Arkadan da bir kız etrafa bakıyordu.

''Hey Kate.Ben her yere iyice bakacağım ve buraya geri döneceğim.''

''Tamam.''

Tam otobana yaklaşmıştım ve şu an etrafta kimse görünmüyordu.O sırada arkamda çıtırtılar ve ayak sesleri duydum.Arkamı döndüm ve gördüğüm şey karşısında küçük dilimi yutacaktım...

SAVAŞIN ORTASINDAKİ AŞKWhere stories live. Discover now