15.bölüm

62 9 7
                                    

Ama ben bunun sadece bir espri olmadığına adım gibi emindim.

^^^^^^Nate^^^^^

Geri döneli bir gün olmuştu ama sanki yıllardır buradaymışım gibi hissediyorum.Uykum var ama uyuyamıyorum.Neşeli ve canlı olmak istiyorum ama olamıyorum.Eski halime dönmek istiyorum ama dönemiyorum.Geldiğimden hala kimsenin haberi yok.Kaybolmuş gibiyim sanki.Yolumu bulmam için de bir ışığa ihtiyacım var.Belki de Amy benim ışığım değildir.Bilmiyorum.Yavaş adımlarla Erica'yı aramaya başladım.Onun beni sıkboğaz etmesinden sıkıldığım doğru ama ona bu kadar ihtiyacım olacağını düşünmezdim.Onu bulduğumda yatağının üzerinde oturuyordu.Beni görünce hiçbir tepki vermedi.Ayağa kalktı ve :

'' Öldüğünü düşünmüştüm.''

'' Ölmedim,hala hayattayım.Tabi buna hayatta kalmak denilirse.''

'' Bunca zamana kadar nerelerdeydin ? ''

Dedi ve bana sarıldı.

'' Sana soruyorum.Nerelerdeydin ? ''

'' Buralardaydım Erica.Nerede olabilirim ki ? ''

'' Bende onu merak ediyorum zaten.Yaklaşık bir haftadır yoktun.Ne yedin ne içtin ? Nerede uyudun koca ormanda ? ''

'' Bunu cevaplamak zorunda mıyım ? ''

Dedim ve gülümsedim.O da cevaplamayınca yatağıma yattım ve anında uyumuş olmalıyım.

^^^^^^ERİCA^^^^^

Bana bu şekilde davranmasından nefret ediyorum.Beni ne zaman farkedecek ? Kalbimi kırmaktan ne zaman vazgeçecek ? Ya ben duygularımı belli edemiyorum ya da Nate salak.İkinci seçenek daha ağır basıyor.Peşinde bu kadar dört dönerken bir insan başka bir insanı nasıl fark edemez ?

^^^^^^AMY^^^^^

.................................İşte böyle...

'' Amy bunlar şu  son birkaç hafta içinde mi oldu ? ''

'' Evet.''

'' Yani sen gittin ve birkaç hafta içinde bütün bunları yaşadın ? ''

'' Ashley evet dedim ya.''

'' İnanamıyorum.Resmen film gibi.''

'' Sorma.Hemde ne film.''

'' Peki Nate şu anda nerede ? ''

'' Bilmiyorum.''

'' Pekiii David'in onu öldürmediğine emin misin ? ''

'' Çok büyük bir olasılıkla evet.Tamam kabul.David biraz acımasız.Hele de Nate'e karşı.Ama beni seviyor.Benim duygularımı önemsiyor.Zaten mantıklı bir yanı da yok.Kendisi de söyledi.''

'' Nasıl yani ne söyledi ? ''

'' Eğer onu öldürecek olsaydım sen onun orada olduğunu bildiğimi bile öğrenmezdin dedi.''

'' Aslında haklısın.Ama bu anlattıklarına bakılırsa seni seviyor.Neden gitsin ki ? ''

'' Belki de sevmiyordu.''

Bana sarıldı.Onu çok özlediğimi tekrardan farkettim.

'' Sence geri döner mi ? ''

'' Bilmiyorum Amy.Biraz kafa dağıtalım.Senin için birkaç şey tasarladım.Görmek ister misin ? ''

'' Olur.''

Dedim ve beraber kıyafetlere bakmaya başladık.Neden bilmiyorum ama kıyafetlerle aram çok kötü.Baktıkça bunalıyorum.

'' Baak bunlar senin.''

'' Güzelmiş.''

'' Güzelmiş ? ''

'' E yani güzel.Pembe pembe.Güzel yani.Elbise sonuçta.''

'' Tamam Amy tamam.Bir şey demedim.''

'' Şaka yapıyorum.''

Dedim ve ona sarıldım.

'' Hepsi çok güzel ama bu mavi olanı daha güzel bence.''

'' Bencede öyle.''

'' Yemek yiyelim mi ? ''

'' Ama bitmedi.''

Gerçekten sıkıldığımı anlamış olacak ki :

'' Neyse zaten az bir vaktimiz var seni daraltmıyım.Aaa aklıma ne geldi.''

'' Ne geldi ? ''

'' Sen bu Nate'in soyadını biliyor musun ? ''

'' Biliyordum ama unuttum.Neydi ya ? Niye sordun? ''

'' Belki Facebook'u felan vardır.Twitter ? İnstagram ? ''

'' Aaa haklısın aslında.Nasıl aklıma gelmedi ? Ama hatırlamıyorum.''

'' Off Amy hatırlamaya çalış.''

'' Hatırlayamıyorum.O kadar çok şey yaşadım ki soyadını bile hatırlayamıyorum.Belki zamanla hatırlarım.Hadi artık yemek yiyelim çok acıktım.''

'' Tamam.''

Beraber yemek yedikten sonra televizyon felan izledik.Biraz daha sohbet ettik.Sonra dışarı çıkmaya karar verdik.Evde gerçekten bunalmıştım.Biraz hava almaya ihtiyacım var.

'' Dışarı çıktığımız iyi oldu.''

'' Bencede.Şu geleni birine benzetiyorum ama ?''

'' Thomas.''

'' Bak sakın yüzünü asma.Hatta gülümse.''

'' Thomas'ı gördüğüm için mi ? ''

'' Evet.''

'' Off Ashley of.''

'' Eğer yüzünü asarsan onu özlediğini düşünür.''

'' Tamam.''

Yanından gayet normal bir şekilde geçiyorduk ve birden thomas beni durdurdu :

'' Amy nasılsın ? ''

Hiçbir şey söyleyememiştim.Hala ne yüzle bunu söyleyebiliyordu ? Daha sonra Ashley'in beni dürtüklemesiyle kendime geldim.

'' Amy ? ''

'' İyiyim sen ? - bunu yaparken gülümsemeyi de ihmal etmemiştim-''

'' İyiyim bende.Eee askeri okula başlamışsın.Bana olan hıncını mı çıkarıyorsun ? ''

Dedi ve öküz gibi gülmeye başladı.Şu an gerçekten üzerine atlayıp onu parçalamak istiyordum.Öyle de yaptım.Daha doğrusu ona yumruk attım.

'' Amy ne yapıyorsun? ''

Bunu yapan ben miyim ? Şu an Thomas acılar içerisinde kıvranıyor.Bunu yaptığıma hala inanamıyorum.Birden Ashley gülmeye başladı.Bende farkında olmadan ona eşlik etmeye başladım.

'' Amy sen hastasın.Anlıyor musun hasta.''

'' Evet hastayım Thomas en çok da sana.''

Dedim ve hala Ashley'le katıla katıla gülmeye devam ediyorduk.Evet bu yaptığım çok saygısızca ve edepsizceydi.Gurur duymuyorum ama artık ondan bıktım.Bunu haketmişti.Eve döndüğümüzde hala gülüyorduk.Hem utanç duyuyorum hemde tuhaf bir şekilde bu olay bana komik geliyor.Sinirlerimin boşalmış olması da bir ihtimal.Birden böyle gülerken bağırmaya başladım.

'' Ashley hatırladım.''

'' Neyi hatırladın ? ''

Hala gülüyordu.

'' Nate'in soyadını.'' 

Birden gülmeyi durdurdu ve bana zafer dolu gözlerle baktı.

'' O zaman biraz araştırma yapalım.''

Dedi ve elimden tutarak beni yukarı çıkarmaya başladı.

SAVAŞIN ORTASINDAKİ AŞKWhere stories live. Discover now