*16* Goodbye

2.2K 172 16
                                    

Multimedia'daki şarkıyı kesinlikle dinlemelisiniz. Jason Derulo'nun Stupid Love şarkısı ve bölüm ile çok bağlantılı. Bu bölüm, kesinlikle manyak bir bölüm oldu. Asıl olaylar buradan sonra başlıyor arkadaşlar. Sebastian'a hoşça kal deyin. Çünkü onu görebileceğinizi sanmıyorum. 

Ve gife dikkat edin. Şu medyadaki gif acayip bir şey oldu xx 

Beni evin içine soktu ve arkamızdan kapıyı kapattı. Ardından tekrar bileğimden kavradı –ki bu seferki öncekilerden daha sertti– ve beni sürüklemeye devam etti.

"Zayn!" diye çığlık attım ama beni umursamayıp karanlık koridorlardan geçerek, beni hiç nazik olmayacak bir biçimde peşinden yürümeye zorluyordu. Sonunda beni banyo olduğunu tahmin ettiğim yere itti ve ışıkları açtı. Ellerimi gözlerimin önünde siper ederek ışıktan korumaya çalıştım. Gözlerim ışığa alışınca, elimi gözlerimin önünden çektim ve ona baktım. Banyo kapısına yaslanmış, beni baştan aşağı süzüyordu.

"Sana böyle şeyler giymeyi yasaklıyorum," dedi duygusuzca. Gülümsedim. Beynim uyuşmuştu. Bir içki ile bu kadar sersemlediğime inanamıyordum. O barmen bana hangi içkiyi vermişti acaba?

"Sen bana hiçbir şeyi yasaklayamazsın," dedim. Elimi saçlarımın arasından geçirdim ve yerimde sallanmaya başladım. Bunu neden yaptığımı bilmiyordum ama sallanmayı sevmiştim.

"Kıçın tamamen kendini belli ediyor. Göğüslerin ise ondan farksız değil. Hatlarını tamamen açığa çıkarmışsın ve bu makyaj da neyin nesi?" diye sordu kaşlarını çatarak. Dudak büzdüm. "Doniya'nın eseri. Bence gayet güzelim."

"Güzelsin," dedi sesli bir şekilde yutkunarak. "Ama bu halini hiç onaylamıyorum. Gerçek sen daha güzel..."

"Beni neden bırakıp buraya geldin?" diye sordum. Bu soruyu sormak için çok mu geç kalmıştım, yoksa sormamalı mıydım, emin değildim. Ama sormuştum işte. Bana düz düz baktı. "Çünkü benim olmayı kabul ettin. Seni kazandım ve artık umurumda değilsin."

Her bir yanım bunu yalanlıyordu. Bunun doğru olmadığına tüm kalbimle inanıyordum. O acımasız olabilirdi ama beni yarı yolda bırakmazdı. Bana değer verdiğini hissettirmişti. Bunun altında başka şeyler vardı.

"Sana inanmıyorum," dedim. Omuz silkti. "Umurumda değil. Şimdi gir şu banyoya ve kendine gel. Soğuk bir duş alacaksın."

"Senin yanında soyunmamı mı istiyorsun?" dedim gülerek. Kafasını olumsuz bir şekilde salladı. "Artık seninle ilgilenmiyorum. İstersen de çıkabilirim ama bu senin açından pek sağlıklı olmaz. Tek içkiyle sarhoş oldun. Düşüp ölmeni istemiyorum."

Gülümsemeye devam ettim. "Benimle duş al Zayn," dedim, hiçbir utanç belirtisi göstermeyerek. "Oradaki yakışıklı çocukları elimden kaçırmama sebep oldun ve şimdi benimle sen duş al."

"İyi misin be sen?" dedi öfkeli bir şekilde. Gözlerimi devirdim ve elbisemin eteğini kavradığım gibi üstümden çıkarıp attım. "Sanki hiç yapmadığın bir şey... Eminim bir sürü kızla duş almışsındır."

Bir fırlattığım elbiseye bir de vücuduma baktı. Dolgun dudağını dişledi. "Sanırım benim çıkmam lazım. Kendi başının çaresine bakabilirsin."

Tam arkasını dönmüş, banyodan çıkacakken ona seslendim. "Seninle seks yapmayı kabul ediyorum."

Bana doğru döndü. Kaşları havalanmış, ağzı aralanmıştı. "Az önce ne dedin sen?"

Kıkırdadım. "Gitmeden önce sürekli beni yatağa atmaya çalışıyordun. Şimdi bana ne yapmak istiyorsan, bunu kabul ediyorum."

"Sen kafayı yemişsin," dedi. Bana inanamıyordu. Bir bakıma; ben de kendime inanamıyordum. Ona bayağı bildiğiniz, "Gel beni becer," demiştim ve içimde ne bir utanç ne de pişmanlık vardı.

I Know You Want MeWhere stories live. Discover now