Tereyağ misali.

37.5K 1.3K 25
                                    

"Evet abla."dedim belki zilyonuncu kez. "Biz fakülteden tanışıyoruz"

Kahvaltıda oturmuş, acımı ailemle paylaşıyorum. Aslanla tanışma kadersizliğini onlarda yaşamış sonuçta. Hemde daha uzun yıllar önce.

Bu arada fark ettim de azad'ı görünce bütün bir öfkem geçti ona karşı.

Allahım sen neler yaratıyorsun ya. Çocuğun bir gülüşü var gel beni öp diyor resmen. "Düğün alışverişini istanbulda yapmayı düşünüyoruz"dedi azad. "Tabi sizinde izniniz olursa murat ağa"

Tabi bide şu iş var değil mi! Ablamla evlenecek olmasını hesaba katsam iyi ederim. Ablamın kocasına yavşayacak halim yok herhalde.

"Tabi oğlum ne zaman isterseniz gidin. Sana güvenim tam benim"

Madem bu kadar güveniyorsun neden benide şu seçim saçmalığına çağarmadın sanki. Hayır. Tamam. Bunu istemiş olamam değil mi?

Daha dün tanışmış olduğum bir adamla evlenmek istemiş olamam herhalde? İmkansız. Yani ben. ben ve evlilik?

Çok. ama. çok . saçma. "Aslında bugün yola çıksak akşama orada oluruz"

"Siz bilirsiniz oğlum"dedi babam. Ne yani bu kadar çabuk mu!!!

Evet bu kadar çabuk olacak tabi! seni aptal bir ay sonra evleniyorlar.!

"Siz nasıl tanıştınız?"dedi ablam konuyu dağıtmak istercesine. Ama iğrenç bir konu seçimiydi. Tabi aslan için.

"Öylesine bir tanışmaydı.."dedi aslan geçiştirerek. "Aa olur mu öyle hiç aslan"dedim gülerek. "Tam bir komediydi."

Aslan kaşlarını çatarken azad'ın da surat ifadesi aynıydı. Aslanı biliyorumda azad neden bu konuşmadan rahatsız oldu anlamadım.

"Sana sonra anlatırım"dedim ablama fısıldayarak..

"Sen hangi bölümde okuyorsun oğlum?"dedi babam aslana bakarak.

"Nerissayla aynı bölümde okuyoruz." Aslan sanki biraz gergin gibiydi. Onu tanımasam benden birşey sakladığını düşünürdüm.

Şansız bir insan olduğumu söylediğimi hatırlıyorum. Tekrar etmeme gerek yok o zaman. "Kadere bak"dedi bediha teyze. Ama bu öyle bir kadere bak değildi. Kadın yanlış anladı herhalde kaş göz yapıyor babama. Tabi bunun üzerine aslanda bende birbirimize bakıp suratımızı buruşturduk. Tamam yakışıklı çocuk allah için ama biz birbirimize hep arkadaş gözüyle baktık. "Sizde gelsenize bizle düğün alışverişine.hem biraz özlem giderirsiniz"dedi ablam.

Hah! Özlem miş..

ben özlem. aslan ve gidermek? bu saçma cümle kadar uzağız biz bu konuya şuan.  "Ben o hatayı bir kez yaparım"diyen aslan ciddi gözüküyordu.

"Ne hatası?"diye sordum. Kötü bişey diyeceği belliydi zaten.

"Ne hatası olacak nerissa seninle alışverişe gelme hatası. Sabahın köründe girdiğimiz alışveriş merkezinden kapanmasa çıkamayacaktık"

"Siz o kadar yakın arkadaşsınız yani"dedi ablam imayla. Ters ters ona baktım. Yanlış anlaşılmıştı işte. "Ama ne diyorum"dedi aslan. "Bizde sizinle gelelim , nerissayla bizde biraz vakit geçiririz. hem istanbulda arkadaşlarımız var onları görmüş oluruz. ne dersin nery?"

"Evet aslında iyi olur hem gökçeyi bir aydır göremiyorum"

İma yerine ulaşmıştı. Gökçe benim çocukluk arkadaşım. Annesi Türk ama babası ingiliz. Arada benim gibi türkiyeye gelir ailesiyle.

BerdelWhere stories live. Discover now