Multimedya'ya Fotoğrafları, bu gün içinde ayrı bir bölümle koyucam. Gecikmeden dolayı Özür dilerim.
Diyarbakırdan, mardine geçiş yapmadan plan çoktan devreye girmişti. Ablamı tamda istediğim hale getirdiğimde, ben bile eserime bakarak şaşkınlık içinde kaldım. Tamam. Güzelliğini bediha sultandan aldığı kesin. "Eyşan.. neden herkes bize bakıyor?"
Azad'ların konağa gitmiştik. Plan hemen devreye girmeliydi ki, sonucuna çabuk ulaşalım. Ve tabikide bende bu yerden bir an önce kurtulmalıydım. "Bakılmayacak gibi değilsin Rojin abla"dedi Gökçe.
Babam ve Bediha sultan'da azadların konağındaydı. Gökçe'nin halini görmelisiniz, kayın validesi ile tanışacağı için eli ayağına dolaşıyor. Tabi bunun üzerinde ablamında etkisi var. Gelene kadar kadın hakkında kötü ve korkutucu şeyler söyledi.
Konağa girdiğimizde bu kadar büyük bir karşılama beklemiyordum. Mardin'in yarısını toplamış gibi bir halleri vardı açıkçası. Bediha Sultan ve Babam bizi görünce, birden fazla surat ifadesine büründüler.;
Sevinç, Şaşkınlık, Şaşkınlık ve Şaşkınlık
"Eyşan.. Kızım bu yanında ki ablana benzeyen ama ablan olmadığına emin olduğum kız kim?"
İlk soru bediha teyzeden gelmişti. "Bedoş o Rojin ablamın ta kendisi."
Keşke bu cevabı vermeseydim. Kadın bize öyle bir baktı ki, bir an inme inecek orada ruhunu teslim edecek falan zannettim.
Azad annesi olduğunu anladığım kadına sarılırken, kadını inceleme fırsatım olmuştu. Aslında bakılırsa, yeşil gözler ve çıkık elmacık kemikleriyle kadın hayla otuzunda gibiydi. Azad'a sarıldıktan sonra bediha sultanla aynı ifadeyle ablama baktı. "Bu benim gelinim Rojin değil umarım."
Bundan bir kaç gün önce birşey söylemiştim. Bu ailede ürkünçlük genlerde var heralde. Şimdi ise bu söylediğimin doğru olduğuna bir kez daha emin oldum. Kesin olan birşey varsa, ürkünç olmak bunlarda ırsi.
"Bu hal ne Rojin?"dedi kadın ablam olduğuna inandığında. Bedoş ve Berivan hanım aynen bu şekilde bakıyordu. Babam mı? Dıştan sinirli gibi dursada, umursamadığı belliydi. Sadece oda şaşkınlık içindeydi. Aslan hem araya girmek adına, hemde ailesine merhaba demek için annesinin yanına gidip sarıldı. Tam yanımda duran gökçe, o sırada kolumu sıkıyordu.
"Nery..eğer aslana kavuşmadan heycandan ölürsem, ona, onu çok sevdiğimi söyle."dedi fısıltı eşliğinde. Durumun bu kadar komik olacağını düşünmemiştim. "Peki,söylerim"dedim alayla.
"Ne yani heycandan ölme ihtimalim bu kadar mı yüksek?!!"
Keşke konağa gelmeden, rehabilitasyon merkezine uğramış olsaydık, kızın durumu içler acısı. "Hayır hayatım, ama heycandan aslan'ın annesinin karşısında saçmalama ihtimalin için aynı şeyi söylemeyeceğim."
Suratıma endişeyle baktı. "Nerissa niye beni daha çok endişelendiriyorsun!"
Gülerek başımı iki yana salladım. Bu gün gerçekten çok eğlenceli geçecekti. Hemde çok eglenceli.
"Bu konuyu en kısa zamanda konuşacağız Rojin. "dedi Azad'ın annesi, sesi oldukça tehditkârdı.
Ne uyuz kadın bu böyle, ne yani sanane kızın giyiminden. Daha doğrusu sanane ablamın giyiminden. İçimdeki çirkef harekete geçmeden sussa iyi olur. Zaten ne beklersin ki Azad'ın annesinden. " Aslan'a sarılan Berivan hanım, bana dönerek "Bu hanım kim?"diye sordu. Bakışlarını üzerimde uzun süre gezdirdi. Daha çok şu küçümseyici bakışlar. Lazerlisinden.
