Cehennem'i yaşamak

31.1K 1K 52
                                    

Ah azad ah.. Hayla anlayamadın benim o kadar basit oynamayacağımı.. o halde sana anlatmam gerek..

"Biliyor musun bence otele dönmeliyiz"dedim gömleğinin düğmesiyle oynayarak. Bin metre öteden duyduğum erkeksi kokusu şimdi tamamen etrafımı sarmıştı. Sanki daha çok o değilde ben tahrik oluyordum. Kesin bir dilde söylemem gerekirse içmeden sarhoş olmuştum. Elimi yakasından çekerek bir avucunun içine aldı ve elimi eline kenetledi. "Uslu dur nerissa."

Cidden mi? Bak işte böyle bir tepki beklemiyordum. Ayağa kalkarken eli hayla elimdeydi. Kalkmama yardım ederken belimden tuttu ve beni kendine çekti. Ayağa kalktığımda aramızda hiç mesafe yoktu ve ben azad'a resmen yapıştırlmış gibiydim. Nefesimi tutmuş ne yapacağını beklerken kendine gelerek geri çekildi. Ama hayla eli belimdeydi ve dışarı çıkarken bana bu şekilde yön veriyordu.

Bu şekilde ilerlerken dışarı çıktık ve beni otoparka arabasının yanına kadar ilerletti.

Nedendir bilinmez azad'ın etkisinden çıkamamıştım ve hayla yanımda olması işleri gerçekten zorlaştırıyordu. Azad kendinden beklenmeyecek bir şekilde kapımı açarak binmemi bekledi. Ben bindikten sonra kapımı aynı şekilde kapattı ve sürücü koltuğuna geçti. Ben hayla kapımı açıcak kadar centilmen olmadığını bildiğim azad'ın kafasına bişey mi düştü diye düşünüyordum. "Kemerini bağla"dedi düz bir tonda.

Ah! Tabi ya.. Geri geldi beş saniye önceki 'normal' olan azad. Arabayı çalışıtırırken programlanmış gibi her hareketini izliyordum. En ufacık hareketinin bile bende bu derece büyük bir etki bırakması gerçekten sinir bozucuydu. "Susmaya devam mı ediceksin?"dedim sıkıntıyla. Bu sesizlik artık canımı sıkmaya başlamıştı ve henüz onun üzerine istediğim etkiyi bile bırakamamışken sesizliği bile beni allak bullak ediyordu.

Cevap vermemesi iyice sinirimi bozmuşken sıkıntıyla camı açtım. Ve ne yaptı biliyor musunuz? Camı kapadı! Gözlerimi kısmış ona bakarken eliyle beni susturdu. Bütün dikkatini yola vermiş bir şekilde duruyordu ve ben hayla neden sustuğumu anlamıyordum. "Amacını öğrenebilir miyim?"dedim agresif bir şekilde. Tamam. Benimde sabrımın bir sınırı vardı. Ve o sınır aslan tarafından çoktan geride bırakılmıştı.

Arabayı birden durduğunda öne doğru savruldum. "Ben seninle ne yapıcam?"dedi sinirle. Sonunda konuştuğu için derin bir nefes verdim.

"Sen gerçekten tam bir baş belasısın." Söylediği kelimelere göre seside kendide oldukça sakindi. Sesinin sinirli tonu tekrar baş gösterirken söylediklerini sindirmeye çalışıyordum. "Sen bana baş belası olduğumu mu söyledin az önce?"dedim doğru olduğundan emin olmak istercesine.

Güldü. Sinirli bir gülüştü. "Farkında mısın bilmiyorum ama nerissa sen bana resmen bir tepki olarak dünyaya gelmişsin."

İçimden azad'a söverken dışımdan ne diyeceğini bekliyerek sus pus olmuştum. Kesin bir şey vardı. Azad gerçekten dengesiz bir varlıktı-ki benimde ondan farklı olduğum söylenemez.

"Tuhaf bir kızsın..Ne zaman ne tepki vereceğin kestirilmiyor. Ve düzelmen konusunda ki umutlarımı bir saat içinde suya düşürmeyi başardın. Gerçi düzelip düzelmemen beni kesinlikle ilgilendirmiyor. Açıkçası umrumda bile değil. "

Bir dakika ne diyordu bu çocuk böyle? Hayır hayır bana sövmesini bekliyordum ama açık açık bana 'umrumda değilsin' demesi fazla tuhafıma gitmişti. "Bak ne dediğini anlamıyorum ve ilk defa kendimi birinin yanında aptal gibi hissediyorum. Daha açık konuşsan?"

Sesim gerektiğinden de sinirli çıkmıştı. "Bilmek isteyeceğini sanmıyorum"dedi. Neyi bilmek istemeyecektim ki? İşler iyice karışmaya başlamıştı ve bu hiç hoşuma gitmiyordu.

BerdelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin