23 × Secrets

6.5K 541 529
                                    

Medya; Kard - Rumor

Jisoo

Rose'u revire taşımıştık. Neyse ki hayattaydı fakat gücünü toplaması uzun zaman alacaktı. Başında iki saat kadar bekledik. Gözlerini açmıştı, fazla konuşmuyordu ve benzi en az bir vampirinki kadar soğuk ve beyaz görünüyordu. Lisa ve Jennie sürekli ağlamışlardı. Bense kendimi suçlamış ve o kızı her tarafta aramıştım. Ama yoktu. O haini hiçbir yerde bulamamıştım.

"Daha iyi misin, Rose?" dedi Lisa, Rose'un kafasının altındaki yastığı düzeltirken.

Rose sadece başını aşağı yukarı sallamıştı. Revirin kapısı hafifçe tıklandıktan sonra içeriye Jungkook girdi. "Bay Choi sizi çağırıyor," dedi dördümüze bakarak. "Bir toplantı yapmamız gerek."

"Rose gelemez," dedi Jennie kafasını iki yana sallayarak. "Durumu iyi değil."

Jungkook derin bir nefes aldı. "Gelmek zorunda."

***

Bay Choi'nin bizi çağırdığı toplantı odasında dördümüz ve Jungkook dışında; Jin, Jimin, Taehyung ve adını bilmediğim iki adam daha vardı. Biri tıpkı Rose gibi solgun görünüyordu.

"Size önemli şeyler anlatmak için sizi burada topladık." dedi Bay Choi. "Fakat, Yoongi nerede?"

"Bilmiyorum." diyerek omuz silkti Jungkook. "Onu her yerde aradım ama bulamadım."

Bay Choi Jungkook'u onaylayarak konuşmasına devam etmek için dudaklarını aralamıştı ki birden kapı sertçe açılmıştı. İçeri giren Yoongiydi. Bir kızı kolundan tutuyordu. Kız öyle dağılmıştı ki, saçları yüzünü kapatıyordu ama buna rağmen yüzündeki morlukları ve yaraları görebiliyordunuz. Yoongi kolundan tutmasa ayakta duramayacak gibi görünüyordu.

"Ne-" dedi Bay Choi fakat sormasına gerek olmadan o kızın, Rose'u daha doğrusu beni öldürme girişiminde bulunan kız olduğunu fark etmişti.

"Yoksa o, ölümsüz mü?" dedi.

"Ölümsüz falan değil," dedi Yoongi kızı bırakırken. Kız tahmin ettiğim üzere hemen dizleri üzerine çökmüştü. Ağladığını görebiliyordum ama en küçük bir merhamet duygusu hissetmiyordum içimde. "O sadece aptal bir piyon. Mavi Taraf'ın piyonu. Onu kaçmaya çalışırken ormanda yakaladım."

"Pekala," diyerek iç çekti Bay Choi. "Teşekkür ederiz Yoongi." Sonra dışarıdaki görevlilere seslenip kızı okulun hapishane kısmı olan, bir zamanlar vampirlerden kan çalarken Yoongi'nin bizi kilitlediği yer, odaya doğru götürmeye başlamışlardı. Anlaşılan şu an o kızdan daha önemli şeyler konuşacaktık.

Yoongi Rose'a kısa bir bakış atıp boş sandalyelerden birine yerleşmişti. Rose ise başını yerden kaldırmıyor, sakin nefesler alıyordu. Jin ile göz göze geldiğimizde başımı çevirdim. Biz bu duruma nasıl düşmüştük, hiçbir fikrim yoktu.

Jennie

Tam yanımda Taehyung ve karşımda da Jimin otururken pek rahat bir durumda olduğum söylenemezdi. Sürekli Rose'u kontrol etme ihtiyacı duyuyor, gözlerimi ondan ayırmıyordum.

"Onlar Hoseok ve Namjoon," dedi Bay Choi yan yana oturan iki kişi göstererek. Hafifçe baş selamı vererek geriye yaslanmışlardı. "Kardeş okulumuzdan geldiler. Ne yazık ki, diğer okul tamamen yok oldu."

Herkes şok olmuş bir şekilde Bay Choi, Namjoon ve Hoseok'a bakıyordu. Paniğin bedenimi sardığını hissettiğimde hafifçe Taehyung'un elini kavradım. O da beni rahatlatmak amacıyla elimi okşamıştı.

house of cards ❅ bts•bp ✓Where stories live. Discover now