44 × Cave

4.5K 460 225
                                    

Medya; Imagıne Dragons - I'm So Sorry

Yazar

"Plana uygun davranmalıyız. Gözünüz B.M'in üzerinde olmalı." dedi Namjoon. Yine, belki de son kez, toplantı salonunda toplanmışlardı. Bay Choi hariç tam takım oradalardı. Joy, Bay Choi'nin gelmesini istemediğini söylemişti ama nedenini kimse sormamıştı. Sadece istediğini yerine getirmişlerdi. Joy, aralarına sonradan katılsa da onlara çok faydalı oluyordu. "Somin, J.seph ve B.M'in son durumu hakkında bir şey öğrenebildin mi Joy?"

Joy kafasını onaylar biçimde aşağı yukarı sallamıştı. "Somin kötü durumda. Oldukça güçsüz, yürümek için bile başkalarından destek alıyor. Kolyeyle arasında oldukça güçlü bir bağ olmalı. Tılsımın parçalanacağını düşünmemişlerdi bu yüzden tılsımın gücü Somin'e zarar vermesin ve Somin tılsımı rahatça kontrol edebilsin diye özel bir büyü yapmış olmalılar. Bu bir mühürlenmeyi andırsa da, Somin oldukça fazla zarar gördü."

"J.seph ve Somin sevgili olduğu için.." diyerek söze girdi Yeri. Joy ile beraber geniş çaplı bir araştırma yapmışlardı bu yüzden bilgi vermesinin gerektiğini düşünüyordu. Derin bir nefes alarak gözlerini arkadaşlarının şaşkın yüzlerinde gezdirdi. "Somin güçsüz, Jiwoo öldü. J.seph'in psikolojisinin de pek iyi olduğu söylenemez. Durumu kötü. Bundan sonra yapmaya çalışacağı şey, savaşı kazanmaktan çok Somin'i korumaya çalışmak olacaktır."

"O zaman B.M ilk defa yalnız demek," dedi Yoongi kaşlarını çatıp, kollarını göğsünde birleştirerek. "Bu da karşımızda bir şansının olmadığını gösteriyor."

Herkes sessizce onayladığında, Namjoon ellerini masaya yaslayarak derin bir iç çekmişti."Başlayalım."

***

"Beni dinleyin!" dedi Yeri. Elleri arasında bir megafon tutuyordu. Karşısındaki öğrenci kalabalığı merakla Yeri'yi izliyordu. Daha önce okulda cadıları, özellikle de Yeri'yi, dikkate alan pek kimse yoktu. Fakat şimdi yorucu bir savaşın ortasından çıkıp gelmişlerdi ve Yeri çoğunun hayatını kurtarmıştı. "Mavi Taraf'ın yerini tespit ettik. Fakat, oraya girmek için iyi bir plana ihtiyacımız var. Geldiğimizi öğrenirlerse kolaylıkla kaçabilirler. Bu yüzden üç grup halinde ilerleyeceğiz. Biz, arkamızdan gelen on beş kişilik başka bir grup ve en arkadan gelen yirmi kişilik grup. Kısacası içinizden otuz beş kişiyi seçeceğiz. Diğerleri okulda kalacak."

"Gönüllü olan var mı?" diye sordu hemen yanındaki Joy. Birkaç kişi öne çıkmıştı. Diğerlerini de oylamayla seçip grupları oluşturduklarında, Yeri telefonuyla Jisoo'yu aradı. "Hazırız."

***

Jisoo üzerine giydiği kırmızı ceketini düzeltti. Nasıl bir şeyle karşı karşıya olduklarını ilk defa biliyorlardı. "Hazır mısın?" diye sordu Jin odaya girerek. Jisoonunkine benzer siyah bir ceket giyiyorlardı. "Dışarıda bizi bekliyorlar."

"Hazırım." Jin başıyla onaylayıp odadan çıkmak için haraketlendiğinde Jisoo onu durdurmuştu. "Savaş bittikten sonra ne yapacağız?"

"Ne istersen," dedi Jin kocaman gülümseyerek. "İstersen burada kalırız, istersen kendimize bir ev alırız ve-"

"Tek istediğim sensin."

Jin hafifçe gülerek Jisoo'ya yaklaşmış ve dudaklarına minik bir öpücük kondurmuştu. "Savaş bittikten sonra bu cümleyi bana tekrar hatırlat olur mu?"

Jisoo, Jin'in cümleyi yanlış anladığını fark ettiğinde gözlerini büyütüp kaşlarını çatarak Jin'in koluna vurmuştu. Yanaklarının kızardığını hissettiğinde Jin bunu anlamasın diye kapıya koştu. "Pis sapık."

house of cards ❅ bts•bp ✓Where stories live. Discover now