Korku Okulu 2 • 5.Bölüm • Büyük Gizem

5.3K 250 33
                                    

Arabadan hafiften dumanlar yükselmeye başlamıştı. Daha büyük bir sorun çıkmasın diye arabadan telefonumu alıp polisi aradım.

Polis gelene kadar olduğumuz yerde bekledik. Hepimiz tir tir titriyorduk. Yüzümüze vuran rüzgar daha da soğuk yapıyordu.

Polis gelince bizi hemen arabalarının yanına götürdüler. Aramızdan birisinin olup bitenleri kısaca anlatmamızı istedi. Konuşmaya ben başladım.

"Arkadaşımızın defilesi vardı. Oraya gitmiştik. Çıkışta evimize dönerken aşağıdaki araba bizi takip etmeye başladı. Hatta o kadar yaklaştı ki bize çarptı. Bizde o an ne yapacağımızı bilemediğimizden buraya kadar geldik. Uçurumu görünce yana doğru kaydık ama bizi takip eden her kimse dengesini sağlayamayıp düştü."

O sırada aşağıdaki arabayı kontrol eden polisler geldi.

"Amirim aşağıdaki araçta kimse yok."

"İyice kontrol ettiniz mi ?"

"Evet amirim."

Şaşkınlıkla konuşulanları dinlerken amirim diye hitap ettikleri kişi "Muhtemelen bir yolunu bulup kaçmış, kendi kendine gidecek değil ya." dedi.

Karakolda formalite yapılan birkaç işlemden sonra serbest bırakıldık. O anın heyecanı hâla üstümüzdeydi.

Karakolun önüne bıraktığımız arabayla Tülin'i bıraktık. Daha sonra arabayı Hakan'a teslim ettikten sonra Efsun ile birlikte eve yürüyerek gittik.

Derin uykumdan esneyerek uyandım. Bir sağa bir sola hareket ettikten sonra yüzümü yıkayıp Efsun'u uyandırmaya çalıştım. Ben aşağı inerken o da yataktan kalkıyordu.

Yeni abone olduğumuz günlük gazetenin kapıda olup olmadığına bakmak için kapıyı açtım. Önüme bir anda faturalar çıkınca derin bir of çektim. Bende kalan paralar bitmek üzereydi. O paralarla bu faturaları yatıramazdım.

Ali ve Sibel'in odasının kapısına sertçe vurdum. Birkaç vuruşuma rağmen açan olmayınca vuruşumu daha sertleştirdim. Sonunda Sibel açtı.

"Ne var ya, sabah sabah davul çalar gibi kapı çalıyorsunuz ?"

"Kira canım kira! Bak faturalar geldi. Ödeyemiyoruz, sayenizde."

"Bekle kapıda." diyip içeri gitti.

Göz ucuyla içeri baktığımda Ali'yi göremedim. Sabahın köründe çıkamayacağına göre demek ki hiç gelmemişti. Baktığım belli olmasın diye bunu Sibel'e söylemedim. Kapının ucundan uzattığı paraya alıp çantama koydum.

Çantamın hemen yanında bulunan başka bir çanta gözüme çarptı. Muhtemelen Sibel'in çantasaydı. Merakıma yenik düşüp çantayı kurcalamaya başladım. İçinden bir tane CD çıktı. Üstünde okuyamadığım bir şeyler yazıyordu. Cebime saklayıp odama götürdüm. Daha sonra bakmak üzere CD'yi dolabımın en alt kısımlarından bir yerine koydum.

Kapının çaldığını duyunca aşağı doğru indim. Benden önce Efsun davranıp kapıyı açtı. Karşımda uzun boylu denebilecek karizmatik biri vardı.

"Merhaba!"

"Merhaba! Ne için gelmiştiniz ?" diye sordum.

"Beni Efsun Hanım çağırdı." diyince tereddütsüz içeri aldım. Adam içeriye girince Efsun'un yanına gidip sessizce sormaya başladım.

"Bu adam kim ? Niye çağırdın ?"

"Ya hani bizim buraya geldiğimiz ilk günlerde garip olaylar yaşandı ya onlar benim aklımdan çıkmıyor. Özellikle son birkaç gündür uyku düzenim mahvoldu. Bu adam özel danışmanmış. Dedektif gibi bir şey."

"Umarım iyi biridir."

"Merak etme ben araştırıp çağırdım."

Efsun'un sözlerinden sonra benimde aklıma takıldı. Kaç gündür o tahtaya bir anda yazılan "O hâla burada!" yazısının nasıl yapıldığını çözemedik.

Ben kahve yaparken Efsun, adama olayları daha detaylı bir şekilde anlatıyordu. Kahveler hazır olduğunda salona doğru götürdüm.

Salona giderken Sibel'i odadan çıkıp dış kapıya doğru gittiğini gördüm. Bu arada hâla Ali eve gelmemişti.

Kahveleri masaya koyar koymaz sohbetimiz başladı.

"Merhaba Selin, adını Efsun'dan öğrendim. Benim adım Serkan! Bu tür vakalarla ilgilenen danışmanım. Efsun bana olayları anlattı. Bir de senden dinleyebilir miyim ?"

"Tabii. Biz üst katta temizlik yapıyorduk. Sonrasında bir anda elektikler kesildi ve önümüzde bulunan boş tahtada "O hâla burada!" yazısı belirdi. Biz o anda ne olduğunu anlamadan kapı çaldı.

"Peki kapıyı çalan kişiler kimdi ?"

"Ali ve Sibel, yani kiracılarımız. O an kiracılarımız değildiler tabii. Ev aradıklarını söylediler. Bir odayı kiralık olarak onlara verdik."

"Sibel dediğin kişi az önce evden çıkan kişiydi sanırsam."

"Aynen."

"Ali nerede ? Onuda görmek isterim."

"Ali'ye dün geceden beri ulaşamıyoruz. Daha doğrusu ulaşmaya çalışmadık ama eve gelmedi."

"Dün gece başınıza gelen olayı Efsun bana anlattı. Bana bu iki olayın birbiriyle bağlantılı olabileceği gibi geliyor. Son olarak siz bunların soyadlarını biliyor musunuz ? Hemen burada kısaca bir araştırma yapacağım."

Efsun "Ali Öztürk! Sibel Derya- devamı neydi ya ?" dedi.

"Deryadil, Sibel Deryadil" diyerek tamamladım.

Kahvelerimizi yudumlayarak bekleyişe geçtik. Yalnızca birkaç dakika içinde Ali bilgisayarını bize doğru çevirip haberleri göstermeye başladı.

"Ali Öztürk'ün cinayet davası düştü!"

"Sibel Deryadil ve Ali Öztürk bir ailenin daha hayatını kararttı."

"A.Ö ve S.D inanılmaz bir şekilde davalardan sıyrılmayı başardı. Peki bu büyük dolandırıcılıktan nasıl kurtulacaklar ?"

Haberleri okuduktan sonra Efsun ile birbirimize baktık.

Serkan'ın son sözü "Çok büyük bir belaya bulaşmışsınız!" oldu.

- Bölümü nasıl buldunuz ? -

Korku Okulu 2Where stories live. Discover now