Korku Okulu 2 • 7.Bölüm • Ateşli Yakınlaşma

5K 218 77
                                    

Sonraki gün evde derin bir sessizlik hakimdi. Gece Ali'nin sesini duydum. Birkaç günün ardından ilk defa eve gelmişti.

O gecenin sabahında evimize Serkan geldi. Tam CD meselesinden bahsedecektim ki ağzımı eliyle yavaşça kapadı.

"Efsun bana mesaj attı. Eğer CD'yi alan kişi onları görseydi polise giderdi ve planımız mahvolurdu. Önce o dükkanın kamera kayıtlarını  ele geçirdim. Daha sonra kadının yüzünü ulusa veri tabanından bulup adresine gittim. Buraya gelmeden önce evlerine böcek bakımı diye aniden zorla girdim. CD'yi görür görmez kırdım. Onu bana verecek değillerdi. En azından CD olmasa da planımız henüz mahvolmadı." dedi.

"Sen bu işlerden ciddi ciddi anlıyorsun, çok teşekkür ederim." dedim.

Serkan'ın bu yaptığı çok hoşuma gitmişti. Hiç beklemediğim bir anda planı düzeltmesi çok iyi bir hareketti.

Serkan ile sohbete dalmış gidiyorken bir anda Ali ve Sibel'in odasından sesler yükselmeye başladı. En son bir şeyin kırılmasıyla yerimizden kalkıp odaya doğru koştuk. Odanın önüne gittiğimizde Sibel, odadan büyük bir hızla çıktı. Serkan ile beni görünce ikimizi birlikte yukarı çağırdı.

Hep birlikte Efsun'un odasında toplandık. Ali kendi odasında yalnız başınaydı.

"Sizinle çok önemli bir şey konuşmam gerek." diyerek sözlerine başladı.

"Ali ile büyük çıkmazın içine girdik. Bu kadar kötülüğe dayanamıyorum, size her şeyi anlatacağım."

Herkes bir yere oturduktan sonra sözlerine devam etti. Yüzündeki gerginlik vücuduna vurmuştu. Çenesinin titrediğini görebiliyordum. Sözlerine başlamadan önce terlemiş olan alnını sildi.

"Sizi bir araba takil etmiş sanırsam. O arabanın içindeki kişi Ali'ydi! Amacı sizi öldürmekmiş. Bana her şeyi daha yeni anlattı. Bu yüzden kavga ettik. Artık izin verirseniz yanınızda kalmak istiyorum. Sizinle birlikte..."

Efsun ile birbirimize baktık. İkimizde tedirgin bir hâl almıştık. Sibel'i baştan aşağı süzdüm. Belki de onu aramıza almamız kötü olacaktı. Düşüncelerim Sibel'in tekrardan konuşmasıyla sona erdi.

"Ayrıca eve uğramamasının sebebi de oradan arabayla düştükten sonra kolu incinmiş ve yüzünde yaralar oluşmuş. Hemen eve gelirse anlarsınız diye bir süre yaraların geçmesini beklemiş."

Serkan, Sibel'in dediklerini not alırken Efsun ise şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu.

Sibel kendi anlattıklarından sonra dışarı çıktı.

Serkan yanımıza yaklaşarak kısık bir ses tonuyla konuşmaya başladı.

"Mükemmel bir fırsat! Kendi aralarındaki çatışma onları sadece bu evden göndermeye değil, hapse attırmamızada yarayacak." dedi.

Efsun "Ne uğraşıyoruz ya ? Direk evden kovalım." diye çıkıştı.

"Az önce Sibel'in dediklerini duydunuz. Ali'nin açık hedefi sizsiniz. Ha bu arada ben geçen gece iyice araştırdım. Bu evin okul olduğu dönemde hiç bu tarz olaylar yaşanmıyormuş. Ta ki okul müdürü, Ayhan Öztürk okulda öldürülüp okul kapatılana kadar." dedi Serkan.

"Ne yani burada cinayet mi işlendi ?" dedim.

"Evet. İşte olay burada çözülüyor. Ayhan Öztürk, şu an sizin yanınızda yaşayan Ali Öztürk'ün öz babası. Babası öldükten sonra buraya hiçbir kimsenin taşınmasına izin vermemiş. Şimdide siz taşınınca size karşı çıkıyor. Bu eve gelişi dahil hepsi planlıydı." dedi Serkan.

Artık geçmişteki sırlar yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlamıştı. Geçmişin gizemli perdesini yavaş yavaş aralamaya başlamıştık.

Şu anlık Sibel'i aramıza almaya pek olumlu bakmıyorduk.

Efsun elini beline koyarak "Peki şimdi ne yapacağız ?" dedi. Bende Serkan'dan bir yanıt beklediğimi belli etmek için Serkan'a baktım. Nihayetinde konuşmaya başladı.

"Öncelikle ilk planımızın bu kadar saçma bir nedenden mahvolmasını beklemediğimi belirtmek isterim. Her zaman yeni bir plan hazırda olmalı. Şimdiki planımız ; Ali'nin üstüne dinleme cihazı takmak! Bu olan sayesinde hem siz hemde sizden sonra buraya taşınacak olanlar kurtulacak bu illetten."

Sözleri bittikten sonra yanında bulunan çantasından ufak bir cihaz çıkardı.

"Bunu Ali fark etmeden üstüne yapıştırmalıyız. Eğer yapıştırırsak iş tamamen biter. Bu kadar ufak tefek bir cihazı fark etmesi olanaksız görünüyor. Bu cihaz sayesinde Ali'nin konuştuklarını kaydedip o kayıtları polise teslim edeceğiz."

Tüm bu olanları Tülin'e anlatma fırsatım şu anlık yoktu. Hemen Serkan'ın elindeki dinleme cihazını alıp bu işi yapmakta gönüllü olduğumu belli ettim.

Serkan'la Efsun'u arkamda bırakıp odadan çıktım. Yavaş adımlarla aşağı inmeye başladım. Sibel hiçbir yerde gözükmüyordu. İşime karışacak olmaması beni sevindirdi. Dinleme cihazını cebime koyduktan sonra Ali'nin odasının kapısını araladım.

Yarı çıplak hâlde üstüne değiştirirken yakalamıştım. Aklıma o an gelen fikirle işe koyuldum.

"Pardon, yanlış zamanda geldim sanırım."

"Niye geldin ? Normalde gelmezdin."

"Sibel'le ayrıldığını duydum. Bu duruma üzüldüğüm söylenemez doğrusu."

Sırıtarak yarı çıplak hâlde yanıma gelmeye başladı. Saçlarımı okşamaya başladığında ona iyice yaklaştım. Aramızdaki mesafe gittikçe azalıyordu. Elini saçımda gezdirmeye devam ederken onu belinden tutup yatağa doğru fırlattım. Şaşırararak sırıtmaya başladı.

Bende yatakta üstüne çıkıp hafiften üstümdeki elbiseyi aşağıya indirmeye başladım. Ortamı iyice alevlendirip işi bitirecektim. Ali'nin üstünde iken eğilip dudağınına yaklaştım. Beni kendine doğru çekip dudağımdan sertçe öpmeye başladı. Hafiften kendimi itmeye çalışsamda o iyice beni kendine çekiyordu.

Tam o anda cebimdeki dinleme cihazını avucumun arasına aldım ve Ali'den uzaklaştım.

"Çok yanlış yapıyoruz." diyerek üstünden kalktım. Hayret etmiş bir şekilde bana bakarken bende siyah gömleğini elime aldım.

"Çok şık bir tarzın varmış." dedim ve avucumdaki cihazı gömleğin cebine attım.

Arkamda Ali'yi bırakarak odadan çıktım. Gerçek savaş asıl şimdi başlıyordu...

Bölüm Sonu

Korku Okulu 2Место, где живут истории. Откройте их для себя