13. Bölüm: "Gelininizi çok sevdim."

182 18 28
                                    

Bu bölüm yorumlarıyla beni neşelendiren MinaNazlicanKabar'a gitsin! Umarım seversin! :D

Multimedya: Binnur Demir

Dış Bağlantı: Ceren'in odası ve mutfak

Caner'den

Kollarımın arasından çıkıp telefonuna bakan Ceren gayet tatlı görünüyordu. Gerçekten de bu hali çok şirindi. Bayağı tatlı ve güzel görünüyordu. Aman ne diyorum ben? Ben Ceren'i seviyor falan değilim! Yoksa öyle miyim? Yok ya değilim. Yine de çok tatlı görünüyordu. Ama sonra başını bana çevirdi ve bir yandan düşünceli, bir yandan meraklı, bir yandan da korku dolu bakışları üzerimdeydi. Ne düşünüyordu bu kız?

"Bir şey mi oldu Ce-"

"Benim adım Ceren değil! Benim adım Elif, Caner! Bir de benim sevgilimsin! Adımı nasıl bilmezsin?!"

Bu kız delirmişti. Zaten ne de olsa onu bardan almıştım ve Yaren de bana Ceren'in fazlasıyla sarhoş olduğunu söylemişti. En iyisi onu hemen uyutmaktı. Uyanınca kafası daha iyi çalışırdı sonuçta. Değil mi?

"Hadi gel hayatım, seni yatırayım." dedim Ceren'e ve hemen onu kolundan tutup kapının önüne getirdim. "Benim uykum yok ki!" diye nazlanıyordu ama azıcık uyusa hiç de fena olmazdı. 

"Olsun, sadece yatağa yat. Gözlerini kapa, hayal kur. Hem birazcık da dinlenmiş olursun." dedim bu sefer. İçimde onu ikna ettiğime dair bir his vardı. Ki benim hislerim hiç de kuvvetli değildi.

"Ben Hakan'ı görmek istiyorum!" diye tekrar mızıkçılık yaptı Ceren. Hakan kimdi ki? Bu kız barda yeni adamlarla tanışmış falan olmasın?

"Hakan kim Ceren?" dedim Ceren'e. Sesimin normal bir tonda çıkmasını istemiştim ama istemeden sesim biraz kızgın çıkmıştı. 

"Arkadaşım!" diye çıkıştı bana. Onu Hakan denen adamdan çok güzel uzaklaştırabilirdim aslında. Ne de olsa Ceren beni kendisinin sevgilisi sanıyordu ve sevgili kıskançlıkları çok meşhurdur, öyle değil mi? Ben de Hakan'ı kıskanıyor gibi yapacaktım. Umarım bu işe yarardı.

"Senin o Hakan denen herifle arkadaşlık yapmanı istemiyorum! Sen sadece benimsin, anladın mı?" dedim Ceren'e. Bu pek kıskançlık gibi olmadı ama ben hiçbir zaman sevgilimi kıskanmamıştım ki.

"Kıskanç sevgili triplerine girme Caner." dedi ve gözlerini devirdi. Ya da onun gibi bir şey yaptı. Alkollü olduğu için garip garip hareketler yapıyordu ve ben o garip hareketlerin ne anlama geldiğini bilmiyordum.

Kapıyı tıklattım ve kapı kısa süre içinde açıldı. Karşımda annem vardı. O ne ara gelmişti ki bu eve?

"Oğlum bu kız ne böyle?" dedi Ceren'i göstererek. Ceren ise alkollü olduğunu daha da fazla belli ederek ağzı yayık bir biçimde "Ben Caner'in sevgilisiyim Binnur Teyze. Bence sana Binnur Teyzedememe gerek yok. Ne de olsa biz Caner'le evlendiğimizde sana "Anne" diyeceğim. Öyle değil mi?" dedi İşte şimdi yanmıştık. Küçük sevgili oyunumuza annem de girmişti artık. Üstelik anneme göre Caner artık onun geliniydi. Bu iş göründüğünden daha fenaydı.

"İçeri girsenize canım. Hem senin adın ne evladım?" dedi Ceren'e dönerek. Umarım bu kız anneme de adının Elif olduğunu söylemezdi. Eğer söylerse işimiz daha fenaydı. 

Ceren konuşmadan hemen anneme "Ceren," dedim. "Onun adı Ceren." 

Ceren de birzacık sinirli bir şekilde ama bu sefer ağzını yaymadan "Ben de cevap verebilirdim Caner. Hem zaten benim adım Ceren de-"

"Hadi hemen içeri girelim. Sen de biraz dinlenmiş olursun Ceren." diyerek onun sözünü kestim ve elini tutarak kendisini boş bir odaya çıkardım. Birkaç duvarı açık sarı, geri kalan duvarları ise krem rengi olan çok tatlı bir odaydı burası. Bir tane gömme dolap vardı ve gömme dolabın içinde ki çerçeveler ve küçük biblolar odaya ayrı bir hava katıyordu. Beyaz zeminin üzerine mavili yeşilli, turkuazlı tavus kuşu tüyü desenleri olan yatak çarşafının üzerinde de iki tane yastık bulunuyordu. Yastıkların biri beyaz üzerine sarı çiçek desenleriyle örtülüydü. Diğeri ise aynı yatak çarşafı gibiydi. Gardırop ise düz beyazdı ve küçüktü. Ama yine de eşyaları koymak için gayet yeterliydi. Ceren bir süre beim evimde kalmalıydı. Bu yüzden de Derin'den Ceren'in eşyalarını almam gerekiyordu. Aynı zamanda Ceren'in bazı eşyaları da büyük ihtimalle onun ailesi- Bir dakika! Biz daha Ceren'in ailesine hafıza kaybını haber vermemiştik! Bu olayı bir şekilde halletmeliydik! Çünkü bu çok önemli bir olaydı.

Ömür BoyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin