20. Bölüm: "Bu senin için yeterli bir kanıt mı?"

139 16 52
                                    

Bu bölümde Ceren'in görümcesi Derin'e gelsin! :D

Multimedya: Melisa ve Ceren (o değilde ben bu fotoda Ceren'i çok sevdim hatta aşık oldum ♥♥♥)

Korku, damarlarıma kadar hissettiğim şey. Hemen ölüp kurtulmak isterken, bir yandan da yaşayıp tüm gördüklerimin etkisinden çıkmak istiyorum. Ne diye katilime -Melisa'ya- inanıp onunla gittim? Sesi o zamanlar bana sempatik geliyordu, ama artık sadece korkunun soğukluğunda bir ses tonu var.

"Ne o? Çok mu korktun?" Katilimin geldiğini, bu kelimeleri alaycı bir tavırla söylemesinden anlamıştım. Buradaki ilk günüm bitmişti. Ama daha kimse beni bulamamıştı, belki kaçırıldığımı bile fark etmemişlerdi. Saçmalamasana Elif! İç sesim bana güçlü olmamı söylüyordu, ondan adımı duymak bana iyi gelmişti. Elif... Hakan ilk tanıştığımızda bana Elif isminin anlamını söylemişti. O günden beri onunla bir daha konuşmamıştık. Şu an buraya gelp beni kurtarmasını çok isterdim.

"Sana bir şey söyledim farkındaysan!"

"Duydum Melisa." Buun öyle ezik bir ses tonunda söylemiştim ki...

"O zaman neden cevap vermiyorsun?" Sesini istediği zaman sempatik, istediği zaman sertleştirmesine hayran kalıyordum.

"Ü..Üzgü..Üzgünüm." Fazlasıyla kekeleyerek konuşmuştum.

"Güzel. Şimdi seni görümcenle tanıştırayım, ama sen zaten tanıyordun değil mi?" Katilimin bu sözleri üzerine bana Yaren'i gösterecekti bana kalırsa. Zaten Caner'in başka kardeşi yoktu. Bir tek Yaren vardı, o da bu plandan haberdar olduğuna göre kesinlikle katilime bu planı uygulamasını o söylemişti. Her şeyin vaşında o vardı!

Arkamdan gelen ayak sesini duymamla Yaren'e ağzıma gelen her şeyi söylemeye hazırlandım.

"Mer...Merhaba Ceren." Başımı kaldırdığımda abna el sallayan ve bu kelimeleri kekeleyerek söyleyen Derin'i gördüm.

"Ha?" Tam olarak dediğim şey buydu. Derin'in burada ne işi vardı? Aynı zamanda o benim görümcem falan değildi ki!

"Ceren ben-" Derin'in sözünü sert bir şekilde kesti katilim. Katilim lafı da pek güzel bir laf değil ki! İç sesimle tartışmamaya karar vererek katilimle -pardon iç ses- Derin'in konuşmasını dinledim.

"Ne bu? Özür dileme tavırlarında konuşuyorsun, farkındaysan o şu anda esir gibi bir şey, ona göre davran Derin!"

"Tamam."

"Şimdi Ceren, görümcen olayı doğru düzgün anlatamadığına göre, ben sana anlatacağım." Bunları o kadar sakin bir şekilde söylemişti ki katilim, sesinin güzelliği ortaya çıkıyordu. Ceren sen deli misin kız seni belki öldürecek sen hala sesinin güzelliğinden bahsediyorsun! İç sesimin -her zamanki gibi- haklı olduğunu bildiğimden boş yere tartışmanın gereksiz olduğunu düşündüm.

Katilim boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.

"Derin, Caner'in uzun zaman önce öldüğü sanılan kardeşi. Olay bu. Bu dediğim gerçek, zaten seninde şu an dediklerimin yalan olacağını düşünecek gücün, cesaretin yok. Derin, Caner'in kardeşi. Aynı zamanda Yaren'inde ablası." Katilim bunları derken bana hala durumu anlamak istiyordum. Nasıl yani? Derin'le Caner kardeş miydi? Derin, Yaren'in ablası mıydı? Bu olanlar bana fazla gelmişti. Öyleyse...neden beni kaçırtmıştı?

"Derin-" Derin hemen sözümü kesti.

"Efendim?"

"Neden beni kaçırttın?" Bunu sakin söylemeye çalışmıştım ama seimsnden, içimdeki tüm öfke belli oluyordu.

Ömür BoyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin