23. Bölüm: "Benimle evlenir misin?"

123 13 36
                                    

Bu bölümde oylarıyla beni neşelendiren serohhjj adlı kullanıcıya! :D

Multimedya: Caner ve Melisa

Bölüm şarkısı: Take Me Home-Cash Cash ft. Bebe Rexha

"Anlamadım?"

"Ah Derin, ah! Daha hiçbir şeyden haberin yok!" 

"Melisa neden öyle dediğini açıklar mısın lütfen?" Git gide meraklanmıştım.

"Hani ben sana bir şey okutmuştum ya, senin Yaren'in ablası olduğun konusunda."

"Evet?"

"Senin baban, yani üvey baban, eskiden başka bir kadınla evliydi."

"Yani benim üvey annem onun ikinci karısı mı?" Üvey annem derken zorlanıyordum, ne de olsa yıllarca anne dediğim kadınıın, benim gerçek annem olmadığı ortaya çıkıyordu.

"Evet öyle. Şimdi sözümü kesmeden beni dinle." Melisa'ya başımı aşağı yukarı oynatarak onay verdim ve onun konuşmasını bekledim.

"Üvey babanın eski karısı öldü, ama ölmeden önce bir çocuğu vardı. O çocuk da kim biliyor musun Derin?" Melisa benden hiçbir tepki beklemiyordu ama ben yine de başımı sağa sola hareket ettirdim.

"Ben!" Melisa'nın söylediği bu kelime benim kalbimin daha hızlı atmasını sağladı. Ne yani? Melisa benim üvey babamın kızı mıydı?= Biz onunla üvey kardeş oluyorduk yani, ya da onun gibi bir şey. Tam olarak emin değildim.

"O zaman sen Yaren ve Caner'le de mi kardeşsin?"

"Hayır! Onlarla akrabalığım yok, sadece seninle ve Selim'le var."

"Selim'le mi?"

"Evet Selim'le."

"Onunla nereden akrabasın?"

"Burnunu her şeye sokuyorsun küçük kız. Bunu sevmedim."

Selim'den

İstemesemde Caner'in yanındaydım. Neden mi? Bildiğiniz üzere Ceren kayıptı. İşte Caner'in yanında olmamın nedeni buydu.

"Hadi Selim biraz daha hızlı hareket et!" Polisler Ceren'in telefonundan bir sinyal almışlardı. Anlaşılan Ceren'i -tahminen- kaçıran kişi, onun telefonunu açmıştı. Ya da öyle bir şey olmalıydı.

"Selim ben sana ne dedim?!" Düşüncelerime daldığımdan Caner'in dediği şeyi uygulamayı unutmuştum. Onun yerine kaldırımın üstünde bekliyordum.

"Pardon Caner." Sesimi yükseltme gereği duymamıştım. Polisler kendi -polis- arabalarıyla giderken ben Caner'le birlikte koşuyordum. Hay ben bu işin mantığına!

Birden bir telefon melodisiyle hareketlerimde yavaşlama oldu. Bu melodi, benim telefonumun arama sesinden çok farklıydı.

"Efendim?" Melodinin kesilmesiyle Caner'in bunu söylemesi bir oldu. Demek ki, biri onu aramıştı.

"Anladım Melisa, ama şimdi neden böyle bir şey yapıyoruz ki?" Anlaşılan Caner'i arayan kişi Melisa diye biriydi.

"Sana gel dedim Caner!" Melisa'nın sesi telefonun öbür ucundan bile duyuluyordu, kızın sesi biraz çılgına dönmüş gibiydi.

"Melisa, sevgilim kayıp! Kaçırıldı! Ve sanırım onu bulduk! Bu yüzden gelemem." Bu sözler Caner'in ağzından endişeli bir biçimde çkmıştı. Sanki Melisa onun kafasına silah dayayacaktı ve Caner'i zorla götürecekti. Caner'in yüz ifadesinin altında bunlar gizliydi.

Melisa'nın Caner'e bir şeyler dediğini duyuyordum. Ama ne dediğini ne yazık ki duyamıyordum.

"Tamam Melisa, geliyorum." Bu kelimeler Caner'in ağzından zorla çıkmıştı.

"Selim, çok önemli bir işim çıktı. Ceren'den daha önemli değil ama gitmem gerek. Sen haber verirsin." Caner'in söylediği bu son sözlerden sonra Ceren'i bulduğumuzda Ceren'e, Caner'in "Melisa" denen bir kızın yanına gittiğini söyleyecektim. Bu şekilde de Ceren, Melisa'nın Caner için kendisinden daha önemli olduğunu düşünecekti ve bana gelecekti. Bingo!

***

Caner'den

Melisa'nın olduğu yerdeydim. Daha doğrusu onun tam karşısında oturuyordum. Sarımsı saçları parlıyordu. Üstümde polislerin bana ne olur ne olmaz fiye taktıkları dinleme ve yer bulma cihazı vardı. Artık şu an için ne işe yarayacaklarını bilmiyordum.

"Caner bana biraz yaklaşır mısın?" Melisa başını bana doğru eğmişti. Ne yapacağını tam olarak tahmin edemiyordum. Melisa cebinden bir eşy çıakrıp hemen ağzıma götürdü. Saniyeler içinde yere düşerken polislerin "Olduğun yerde kal!" diye bağırmasıydı.

***

"Su Altınbaş. Gerçek adı bu. Birçok cinayet işlemiş, kimliğinin belirlenmemesi için adını değiştirmiş. Ama artık bizim elimizde. Ceren'i de o kaçırmış, ama artık Ceren'de güvende, gördüğünüz gibi." Çoktan ayılmıştım ve polisler beni komiser beyin olduğu odaya lamışlardı. Selim, Yaren, Derin ve Kerem buradaydı. Konuşanda komiser beydi.

"Aynı zamanda unutmadan, Su, Selim'in kuzeni ve Derin'in üvey kardeşi." Komiser beyin son sözleri buydu. Hep bir ağızdan komiser beye teşekkür ettikten sonra oturduğumuz yerden kalkıp kapıdan dışarı çıktık. Emniyet merkezinden tamamen çıktığımızda Ceren'e baktım. O da biraz korkmuş bir şekilde bana bakıyordu.

"Ceren, biliyorum, şimdi sırası değil ama ben sana bir şey sormak istiyorum." Ceren gibi dieğr herkesin meraklı bakışları üzerimdeydi.

"Şey..." Yere doğru çömeldim. Bir dizim yere değiyordu.

"Benimle evlenir misin?" Ceren'in ona sorduğum soruyu anlayamamış gibi bir hali vardı. Ama ben onun cevabını çok merak ediyordum.

Ceren'den

Caner bana evlenme teklifi etmişti! "Evet!" demeyi çok istiyordum. Ama bir yandan da Caner'in beni sevgili olduğumuz yalanına inandırması kalbimi fazlasıyla kırmıştı. Yine de Caner, çok iyi bir sevgili olmuştu bana. Hafıza kaybı geçridğğimden dolayı Caner'in kişilik özelliklerini hatırlamıyordum ama içimden bir ses bana Caner'in harika bir eş olacağını söylüyordu. Böyle önemli bir konuda içimdeki sesi dinlemek fazla mantıksızcaydı, ama bence yine de içimden gelen sesi dinlemeliydim.

"Evet!"

Biraz kısa bir bölüm oldu çok sori :((( Bu bölüm gibi dieğr bölümlerde de olaylar daha hızlı ilerleyecek, hikayeyi en kısa zmanada final falan yapmak istemiyorum ama olayalr bana aklırsa fazla ağır ilerliyor. :'( Umarım bölüm hoşunuza giden bir bölüm olmuştur! :D Sevgiler, saygılar :)))

Ömür BoyuWhere stories live. Discover now