Ömür Boyu

24. Bölüm: "İntikam, intikam ve intikam."

BÖLÜMÜN SONUNDAKİ YAZAR NOTUNU OKUYUN!

Bu bölümü de muhteşem ötesi arkadaşım Azra'ya ithaf ediyorum! :D

Multimedya: Caner&Ceren&Düğünle ilgili çoğu şey&Gelinlik&Düğün günü Ceren'in saç modeli

Derin'den

"Evet!" Caner, Ceren'e evlenme teklifi etmişti ve bu da Ceren'in cevabının sesiydi. Ceren kırmızı saçlı değildi artık, Yaren'in bildiği çok iyi bir şey varmış, Ceren'in saçındaki tüm boyayı akıttı ve Ceren'in saçı doğal rengine kavuştu.

Artık Ceren ve Caner evleniyordu. Yani ben şimdi... Ceren'in görümcesi mi oluyordum? Bu fazlasıyla garip bir duyguydu. Yani benim için öyleydi, yılalrca kendimi tek çocuk olarak bilmiştim. Ama bir ağabeyim ve bir tane de kız kardeşim vardı! Bende bir zamanlar Ceren gibi hafıza kaybı yaşamıştım! Bu...bana fazla tuhaf geliyordu.

Acaba Ceren neden beni ifşa etmemişti? Neden onu kaçırttığımı söylememişti? Belki bir süre sonra söyleyecekti veya hiçbir zaman söylemeyecekti. Ama neden? Nedenini merak ediyordum.

2 ay sonra...

Ceren'den

Düğün hazırlıkları bitmiş sayılırdı. Eylülün sonlarında olduğumuz için sonbahar yaprakları bir bir dökülüyordu. Düğün için 11 Ekim'i kararlaştırmıştık. Nişanlanmıştım çoktan. Evliliğimden önceki son haftalarındayım. Ailemle kalıyorum artık. Her şeyden haberleri var. Hafızamın yarısından fazlası geri geldi. Derin'in beni kaçırdığını polislere söylememeye karar verdim. Asıl ona dediğim laflar yüzünden onu beni polislere vermesi gerekirdi. Hiçbir şeyi hatırlamadığımı bildiğim halde onca laf etmiştim ona.

Yaren, Derin, Selim ve Kerem şu an okulda. Yaren dışında hepisinin üniversitedeki son senesi. Yaren tıp okuyor çünkü.

"Abla!" Kardeşim Mert bana sesleniyordu, her şey eski düzenine dönmüş gibiydi. Sadece hatırlamadığım ufak tefek şeyler vardı. Yani davranışlarıma bakılırsa vardı.

"Efendim Mert?"

"Kimya ödevimde yardım eder misin bana?"

"Ben o konuları çoktan unuttum bile Mert." Ben bunu aslında büyük bir ciddiyetle söylemiştim ama Mert'in dediği şeyde bir bakıma doğru gbiydi.

"Hafıza kaybı geçirince unuttuğunu biliyorum zaten. Ama yine de bana bir yardım etsen?"

"Denerim ama pek yardımcı olabileceğimi sanmıyorum. Hem, senin özel öğretmenin vardı. Ona ne oldu? Dershane istemiyorum özel ders alacağım dedin, sana özle hoca tuttuk, ona ne oldu?"

"Onun dediği şeyleri çok anlamıyorum, aynı zamanda sürekli ödev veriyor. Hemde bayağı fazla ödev veriyor."

"Senin amacın anlaşıldı, sen bana ödevini yaptırmaya çalışıyorsun. Mert, zaten 1 haftadan az süre sonra evleniyorum, bırak da şimdi istediğimi yapayım!" Bunu biraz sinirli söylemiştim. Ama dediklerimde haklıydım az da olsa.

"Of, tamam. Bu arada eniştem uğrayacağını söylemişti." Mert, Caner'e her "enişte" dediğinde kalbim küt küt atmaya başlıyordu.

Kapının çalma sesiyle heyecanlanmaya başladım. Caner'i görecektim sonunda. Bu heyecanımla kapıyı hızlıca açtım. Karşımda müstakbel kocam vardı!

"Merhaba canım." Caner bana doğru eğilerek yanağıma öpücük kondurdu. Ardından da ben onu içeri davet ettim ama o, benim bu nazik teklifimi geri çevirdi.

"Neden gelmiyorsun?" diye bir soru sordum Caner'e.

"Çünkü sen dışarı çıkıyorsun!" Bunu çok heyecanlı söylemişti Caner. Büyük ihtimal beni dışarıya çıkaracaktı. Aslında bu çok iyi olurdu. Onunla vakit geçirmeyi fazlasıyla isterdim.

"Düğünle ilgili tüm hazırlıklar tamam, gelinliğini seçtin, provalarını yaptın, düğün yeri, düğün saati ve düğün günü seçildi, tutlacak evde hazır, içi de döşeniyor, saçını nasıl yapmak istediğine de karar verdin, kına gecesini de yaptık, bende damatlığımı hazırlattım, düğünle ilgili her şey bitti! Şimdi sevgilim, gel biraz da düğünden önceki son günlerin tadını çıkaralım!"

Caner'in dediklerini pür dikkat dinliyordum. Dediği şeyleri onayladığımı belirtecek şekilde kafamı yukarı aşağı salladım.

"Yaklaşık iki buçuk saat sonra bir konser varmış. Üniversiteli gençler konser veriyormuş, biraz eğlenebiliriz diye düşündüm ve iki bilet aldım. Bu arada o üniversiteli gençler arasında Derin'de var. Onu da söylemeden geçemem."

"Olur, harika olur konsere gidersek! Birde Caner, acaba sana bir eşy sorabilir miyim?"

"Tabii ki de sorabilirsin tatlım."

"Biz aslında sevgili değildik değil mi? Ben sana sevgilim rolü yapmanı söylemiştim."

"Sen...bunu nereden öğrendin?"

"Melisa, daha doğrusu Su, bana bir video izletmişti beni kaçırdığı zaman. O videoda ben sana benim sevgilim rolü yapmanı istiyordum, bunu mesaj olarak atıyordum sana. Neden bana yalan söyledin?"

"Çünkü öyle olamsı gerekiyordu, Yaren, Selim'le beraberdi ve sende onların yanında yalnız kız gibi durmak istemiyordun. Bende bu yüzden sana, senin sevgilinmişim gibi davranadım. Herkes de bizim sevgili olduğumuzu sandı, sonra da sen hafıza kaybı geçirdin. Selim falan da sana, senin benim sevgilim olduğunu söyledi."

"Peki neden sen bana gerçekleri söylemedin?"

"Çünkü ben sana aşık oldum Ceren. Eğer sana tüm gerçekleri anlatsaydım, o zaman benim olamazdın."

***

Selim'den

"Öyleyse düğün günü oynatılacak videoları değiştireceksin, değil mi?"

"Şüpen olmasın. Ha birde, bunu kuzen olduğumuz için falan yapıyorum sanma."

"Öyle sanmıyorum zaten."

"İyi o zaman, benim tek derdim intikam, intikam ve intikam."

***

Millet size kötü bir haberim var, bir sonraki bölüm final!!! :'(( Hikayeyi aklımda evirip çevirinde hikaye en erken 38. bölümde falan biter diye düşünüyordum, ama maalesef ki öyle değil :( Ama umarım bu bölüm hoşunuza gitmiştir, final bölümünün geleceği kötü habere karşılık umarım bu bölüm güzel bir bölüm olmuştur ;D

Hepinize tekrardan iyi bayramlar! :))