bölüm on yedi

3K 173 34
                                    

*****

'Bir şey var, adını koyamadığım. Kırılmaktan öte, parçalanmak gibi. Toplamaya çalıştıkça dağılıyor. Dağılıyorum. Bir şey var, halledemiyorum.'

Bunu gerçekten o yapmış olamaz diye düşündüm tekrar. Ama apaçık ortadaydı. Zincirle duvara bağlanmış olanlar, duvar kenarlarına yapılmış küçük kafese sıkıştırılmış olanlar, haraket dahi edemiyorlardı.

Hala bulunduğum yerde uzun fabrikanın beşinci kapısından gördüğüm kadar olan yerlere bakıyordum.

Dilim tutulmuş gibiydi. Sağ elim hala umutun ellerinin arasındaydı. Durdum. Durdum. Durdum... ve bian beyin nöronlarım burdan kaç başlıklı sinyal verdiler.

Elimi hızla umuttan çekip koşmaya başladım. Arkama bakınca onunda peşimden koştuğunu gördüm. Dahada hızlanıp üçüncü kapıya yaklaşmıştım ki karşıma bir DOGO ARGENTİNO çıktı.

Süs köpeğinden bile korkan ben şuan pitbull görünümlü bi köpekle karşıkarşıya idim. Umutun benim önüme geçip köpeği kışkışlayarak çıkmasını sağlayarak kapıların ikisini hızla kapatıp kilitlemesini izledim 5 saniye.

Kaçamamıştım! Burda sesimi duyabilicek kimse yoktu. Bana yaklaşmaya başlamıştı. O geldikçe bende acılı bedenlerin olduğu yere doğru geriliyordum. Hayatımda yaşadığım en yüksek adrenalini yaşıyorum şuan.

Biraz daha geri gelince arkamdaki kafese çarptım. Kafesin içinden biri boğazıma yapışıp sıkmaya başlayınca gözlerimi kapatıp kendimi sıktım ve kurtulmaya çalıştım.

Umut beni sıkan kişinin eline baltayla vurmuştu. Ve o el şuan benim önümdeydi. Eli kesilen adama bakınca bana acı ve nefretle baktığını gördüm.

"Etrafına iyi bak hayal! Burası benim yaşantım! Bunlar Benim günahlarım!-"

"Sen insan değilsin!! Sen- sen bunca insana bunları yapmış olmazsın! Ya insanın midesi kaldırmaz bi kere!!"

"Midesizim lan ben! Varmı!"

Nefesim kesiliyordu. Başım dönüyordu. Çok sey yaşamıştım çok kez ölü bedenlerle yanyana kalmıştım ama bu, bu çok farklı bir durumdu.

Ayakta duramicağımı hissedince umut benim bileğimden tuttu ve hızla çekti. Merdivenlerden yukarı çıkarmıştı. Beni bir odaya itmişti.

Ve cesetler. Demekki aşağida ölenler burada kalıyorlardı. Cesetlere daha fazla bakamadan gözlerimi kapattım. Daha fazla bu manzarayla bakışmak istemiyordum. Benim sevdiğim adam bu olamazdı. Olmamalıydı!

*********

Umuttan

Kollarımın arasında bir adet baygın hayal yatıyordu. Ona gerçek yüzümü göstermiştim. Ben kimseye eziyet eden biri değilim. Onların hepsi babamın adamları.

Babam için kızılları yakalayan adamlar. Onlara eziyet edenler. Ve benim düşmanlarım. Ben sadece suçluları bu hale getiririm. Bunda pişman değilim. Ben buyum! Ben siyahım! Ve asla değişmem!

******

Hayalden

'Fırçalanırken yıpranıyor, kimi zaman kanıyorsunuz ama çoğu zaman bu yıpranışa değdiğini düşünüyorsunuz. Çünkü öyle. Çünkü aşk, uzun bir engelli koşusu. Neden koştuğunu, nereye koştuğunu bilirsen kazanabileceğin bir yarış. O halde erken davranmalı ve yıpranışımıza değen insana erken koşmalıyız...'

Umutun da hatası çok büyüktü işte. Ama seviyordum. Ve onu sevmek, dünyadaki belkide en ama en güzel şeydi. Benimde hatalarım vardı. Umutun ki kadar büyük olmasa da onlar da hataydı sonuçta.

Dövüşçü Melez (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin