bölüm otuz dört

1.9K 159 21
                                    






keyifli okumalar...




Büyük bir gürültüyle yerimizden sıçradık. Kulûbenin kapısı kırılmıştı. Umut vampir hızıyla kapıya koşunca bende hızla x görüşümle kapının oraya bakmıştım duvarın arkasından.

Bir afrodit! gerçekten bir afrodit! Şekli çok acayip. Hem insan hemde disney canavarı gibi. Ve o...

Umut"u 3 yerinden ısırıp bırakmıştı. Umut yerde kanlar içinde yatıyordu. Ve afrodit bana doğru geliyordu.

Gelmişti. İğrenç bir şekilde güldü.

"Sevgilin ölücek melez. Bizim zehrimiz herkesi öldürür. Ne olursa olsun. Ve sen! Güçlerini bize vericeksin!"

Haraket edemiyordum. Sanki... sanki vücudum kitlenmişti. Umut'u düşünmek zorundaydım. Ölmek üzereydi onu kurtarmalıydım.

*******

"Umut! Hayır olamaz! Umuuut"

Derin nefes alarak açtım gözlerimi. Yanımda sapa sağlam duran umut bana merakla ve korkuyla bakıyordu. Elleriyle saçlarımı okşayıp güven verircesine sarıldı ve "geçti.. şşt sakin ol... ben buradayım..." dedi.

Zaten yarı ölü biri olarak tam olarak nefes alamıyordum ama şuan hiç nefes alamıyordum.

Umutun o hali... çok.. çok acıydı. Ve şuan beynimin içindeki ses..!

"Rüyalarının gerçekleşmesini istemiyorsan karaltı tepesine gel hayal. Sana acı çektirmeyeceğiz. Ama eğer başka biri ile gelirsen... umut, sevdiklerin, herkes ölür... ve umuttan ayrıl. Ayrıl. Ayrıl..."

Ses iğrenç tonda korkutucuydu. Ve kesin konuşmuştu. Ama bu benim iç sesim değildi. Kalın bir erkek sesiydi bu. Beni çağırıyorlardı. Beni bekliyorlardı. Umutla ilişkimin bitmesini istiyorlardı...

Umutun sesini duydum bir an.

"Hayal korkutuyorsun bak beni, bir cevap ver! Ya hayaal!"

Umuta bakıp sanki onu bir daha göremeyecekmişim gibi sarıldım. Öyle sarılıyordum ki bir insana böyle sarılsam şimdiye helvasını kavururdunuz.

Umut da bana sarılıyordu.

"Güzelim ne oldu? Söyle hadi. Anlat beraber dalıp gidelim uzaklara hı?"

Birşey söyleyemezdim. Tek başıma gitmeliydim oraya. Umutun ve ailemin canını tehlikeye sokmak istemiyordum.

Umuta cevap vermeden kalktım ve kapının dışına çıktım. Umut da peşimden gelince sıkıca belinden kavradım ve kanatlandım.

Uçurumun kenarına geldik. Şuan burda ilişkimi bitirmeliydim.

"Umut..."

"Efendim güzelim"

"Ben... Biz..."

Söyleyemiyordum. Resmen dilim tutulmuştu.

"Söyle güzelim hadi"


"ben... yani biz... ben ayrılmak istiyorum." söylemiştim. çok zordu bunu pat diye söylemek ama yapabileceğim başka bir şey yoktu. umut çok kısa bir süre anlamazca gözlerime baktı. sonra sonra sanki beni ciddiye almıyormuş gibi alayla güldü.


"güzel şakaydı sevgilim. hadi artık gidelim buradan"

elini bana doğru uzatmıştı ki hızla geri çektim. bana şaşkınlıkla bakıyordu umut. ciddi olduğumu anlaması için duygusuzca baktım yüzüne. bir zamanlar bu bakışı etrafımdakilere çok atardım. ciddi olduğumu anlayınca sinirlendi.


"hayal sen ne dediğini farkında mısın! ne oldu da bir anda ayrılmak istedin!" sinirle soluyordu bana bakarken.

"bir şey olması gerekmiyor. sıkıldım ve bu ilişkinin bitmesini istiyorum" dedim duygusuzca. gözleri kıpkırmızı olmuştu. vampir dişleri ortaya çıkmıştı. ama ben duygusuzca bakmaya devam ettim. yüzümün aksine içim kan ağlıyordu aslında.


sinirle yüzüme bakarak "sen sıkılınca bu ilişkiyi bitirebileceğini mi sanıyorsun! beni sevdiğini biliyorum! bir şey oldu! bir şey oldu ve sen aniden uyanır uyanmaz ayrılmak istedin. ne oldu hayal. ne oldu!" dedi

"bir şey olmadı dedim sana! gençlik aşkımdın ve şimdi sonsuz hayatımda seni istemiyorum! anladın mı!" dedim bende biraz bağırarak. bir an duraksadı. sanki bağrına bir bıçak saplanmışta acı çekiyormuş gibi bir surat ifadesine büründü. yere çöktü. yerdeki toprağa bakarak konuştu.


"hayal bu kadar çabuk bitiremezsin. sen böyle biri değilsin, seni çok iyi tanıyorum. bana bunu yapma. beni bırakırsan bu bedeni daha fazla ayakta tutamam. lütfen..." sesi o kadar cılız ve ağlamaklı çıkmıştı ki eridim, bittim. ona bu acıyı çektirmek berbat bir histi. ama mecburdum...

sonuçta, sevmek seviyorum demek değildi, fedakarlıktı, ait olmaktı, sahiplenmekti. şimdileri bilmem ama sevmek eskiden sakınmaktı. benim onu tüm kötülüklerden sakınmam gerekiyordu. ona zarar gelmemesi için ilişkimi bitirmek zorunda bile olsam, bunu yapardım...


"yanlış tanımışsın beni umut. ben kimseyi gerçekten sevemem bunu başta anlamalıydın. sen benim için kısa bir mutluluktun. ama artık hayatımda bir fazlalıksın. seni istemiyorum. hayatımdan çık. hayatına bak. yaşa ve sonsuz yaşamının tadını çıkar. ve sana emrediyorum ateşe sakın dokunma!"

bunu dedikten hemen sonra vampir hızımla oradan uzaklaştım.

insan alıştığı, güzel bulduğu, kendine yakın bulduğu yerlerden ayrılırken sanki vücudunun bir kısmını orada bırakıyormuş gibi üzülürmüş. ben umuta alışmıştım. onunla güzeldim ve sadece onu kendime yakın buluyordum. ve onun yanından uzaklaşırken bir kısmımı değil tüm ruhumu onda bırakmıştım. tüm kalbimi. sonsuzluğa doğru gidiyordum. adını bile daha yeni duyduğum karaltı tepesine doğru gidiyordum. yerini dahi bilmediğim o yere gidecektim.


içimdeki sese odaklandım. bana karaltı tepesinin nerede olduğunu söylemesini umuyordum ve umduğum gibi de oldu. O iğrenç Ses zihnimin içinde belirdi. Nefesimin çekildiğini hissettim bir an. Tüm kan damarlarımdan acımasızca çekiliyor gibi oldum. Ama kendimi toplamayı başarıp sese odaklandım.


"Okyanusun en derin yerini bul ve oraya dal. Dalarken karaltı tepesinin adını düşün hayaaalll"

Korku filmlerindeki korkutucu ses gibi çıkmıştı zihnindeki o ses. Mariana çukuru. Okyanusun en derin çukuru. Japonya ve endonezya'nın oralarda bir yerlerde.

Kanatlarımı çıkarıp o bölgeye doğru uçmaya başladım. Zihnimdeki ses kime ait, gidince ne olacak hiç bir bilgim yok. Bilinmezliğe doğru gidiyorum. Ya dünyanın sonunu kendi ellerimle getireceğim ya da tek başıma tüm dünyayı kurtaracağım...


sanırım büyük savaş erken ve ordusuz olucak.

Bu benim sonum. Bu dünyanın sonu...



########

"bir adamın parmakları dolandı bir kadının saçlarına bir kadının saçları parmak boyu kadar kesildi sonrasında"

Belki çok kötü bir bölüm oldu..

Belki hiç biriniz beğenmedi...


Belki yorum atmayı bırak oy bile vermezsiniz...


Ama oy verseniz nolur sanki dimi???? 😆😘




Ben ne kadar kötü yazdıysam umarım sizde o kadar beğenirsiniz ponçiklerim kısa bir bölüm oldu ama bu aralar böyle olmak zorunda çünkü finale gidiyoruz...

Dövüşçü Melez (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin