Bölüm 49

142 17 0
                                    


Kartal ,otel çalışanlarını arayıp,her yere bakmalarını söyledi.Bu arada kendisi,bir yandan ,Elif ve kardeşleri bir yandan Melisayı arıyordu.

"Kaybolmuş olamaz değil mi?."

"Şahin, saçmalama, burada nasıl kaybolabilir ,tatil köyümü burası!"

"Ne bileyim, hani Kıbrıs'ta da bulamadıydık ya! ondan diyorum ,belkide kaybolmayı alışkanlık haline getirmiştir."  Kartal ,kardeşinin ne yapmak istediğini anlamıştı ama,içi hiç rahat değildi.

"Kartal bey,bu bey sizi görmek istiyor?"

"Hayrola Muhammet,o elindeki ne?"

Muhammet, sokağın sağ tarafındaki oto parkın gece bekçisiydi ve Kartal ara sıra onu sevindirirdi.

"Abi,az önce kadının biri fenalaşmıştı,kocası hastaneye götürmek için arabaya koyarken telefon düştü. Sizin otelden çıktıklarını görünce de telefonu buraya getirdim."

"Ver bakim.Bu ,bu Melisanın telefonu değil mi,!bak en son seni aramış,dur bakim ,sen ne dedin temin ,fenalaşmış mı !?,kocası mı!?Nasıl bir arabaydı,yanında başkaları var mıydı ? Sen en iyisi şunu baştan anlat bakim."

"Abi,dediğim gibi ,adamın kucağında kadını görünce yardım edeyim mi diye sordum,adamda yok hallediyoruz dedi. Arka koltuğu kadını yatırdı,  kadın baygındı sanırım,yanına oturdu,arabayı şoför koltuğundan hiç kalkmayan kadın kullanıyordu.Hatta arkadaşı bayılmış kadın yerinden kımıldamadı diye düşündüm! Sonra, son hızla sokaktan çıkıp geceye karıştılar. Arkalarından bakakaldım. Geri dönerken de telefonu gördüm. Ha araba siyah jeep markaydı,34 TK....ama sonunu göremedim öyle hızlı kalktılar ki."

"Sağ ol Muhammet çok yardımcı oldun. Oğlum Muhammet'in karnı açtır ilgilenin."

"Şahin ,Doğan ofise,anneme bir şey söylemek yok."

"Abi neler oluyor?!"

"Bende sizinle olacağım.Sakın beni atlatmaya kalkmayın."

"Tamam Elif,haydi gel,ofise gidip olanları sağlıklı öğrenelim."

"Ofiste masasının başına oturan Kartalın , neredeyse sıkmaktan çene kemikleri kırılacaktı.Telefonunu alıp birini aradı.

"Takibi bırakmıştın değil mi. Allah kahretsin hepsi benim suçum o,or..punun bu kadar sessiz gideceğini düşünmemeliydim. Oteldeyim hemen gelebilir misin?"

Telefonu kapattı,tüm gözler üzerindeydi. Bu arada Şahin ,bir bardak buzlu viski uzattı elinle geri çevirdi, "Sakin ve uyanık olmalıyım."

"Bize de anlatacak mısın. Elif perişan oldu ,bilmek onunda hakkı."

"Birazdan kardeşim ,birazdan."

Kapı çalındı,Şahin gidip açtığında otel güvenliğinden bir genç "Görmeniz gereken görüntüler var efendim,kayıtlara bakıyordum biraz tuhaf şeyler olmuş. Belki hanımefendiyle ilgilidir diye düşündüm."

"Aferin Şakir hadi bakalım."

Hep birlikte yan odaya geçtiler.

"Gördün mü,nasıl donmuş,belkide adamı tanıyor?"

"Korkmuşta olabilir. Dur bakim,Kartal bu adam kameraların yerini nasıl biliyor?!Bak hep arkasını dönüyor. Yüzü tam seçilmiyor."

"Doğan bak şuna bak,Şakir ağır çekim yap ama iyice ağırlaştır.İşte Adamdan korkmuyor,sadece şaşırmış,adamın arkasında birisi var,ona şaşırmış gibi.O elindekine ?!Allah kahretsin iğne bayıltmışlar ve kızı resmen kaçırmışlar."

"Kartal ,bu Tanyıldızın işi mi,emin olmadan polise gidemeyiz."

"O işi bana bırakın da,Melisa ,adamı görünce hiç tepki vermemiş.Tanıyor olabilir mi?"

"Melisa, kendini savuna bilir ,hemde en iyi şekilde,kara kuşağı var. Adama tepki vermemesi tanıyor olabileceği anlamına gelebilir mi?"

"Buralarda tanıdığı var mı? Bize geldiğinden bu yana annemin yanından ayrılmadı. Bir tek seninle buluştu,onuda Hakkı getirdi. Acaba eski sevgilisi falan!."

"Ne diyorsun sen Doğan ya! Benim arkadaşım kar kelebekleri kadar saf ve temizdir. Nasıl böyle bir şey düşünürsünüz. Tabi savunmasız ya, hemen aklınıza abuk sabuk şeyler gelir." Elif sözlerini bitiremeden hıçkırmaya başladı.

Doğanın sarılmasına ve özrüne hiç bir tepki vermedi. "O şimdi kim bilir kimlerin elimde, belkide canıyla uğraşıyor,sizin konuştuğunuz şeye bakın. Ben polise gidiyorum."

"Selam millet ,neler oluyor bana da anlatın!"

Elif ,içeri giren genç adamın sözleriyle hamlesini tamamlayamadı. Doğan, sıkıca sarılıp kulağına,"Özür dilerim ama,her durumu değerlendirmeye çalışıyoruz. Sadece üç aydır tanıyoruz ve geçmişini bilmiyoruz". diye fısıldayarak söyledi.

"Kardeşlerim, Melisanın arkadaşı,Elif hanım,bu bey özel dedektifimiz,Holmes Turhan."

Tanışma faslından sonra Kartal olanları anlattı,gidip kamera kayıtlarına yeniden baktılar,ofise döndüklerinde,Turhan,

"Bana bir gün izin verin, nereye götürmüş olacağını bulayım. Kayıtlarda gördüğüm kadarıyla kaçıranları tanıyor ve kendi rızasıyla gitmemiş."

"Gerçekten de Holmesmiş. Komik ya ,arkadaşıma iğne yapmışlar, kaçırmışlar ,belki şu anda canıyla uğraşıyor,siz kalkmış yok bir gün verin yok bilmeme de ne. Delirtmeyin ya insanı ,ben polise gidiyorum siz istediğiniz kadar araştırın."

Elif ,çantasını kaptığı gibi kapıya koşarak hamle yaptı.Kartalın telefonu çalmaya başlayınca frene bastı, belki arayan onlardır diye kulak kesildi!.

"Efendim Şükriye abla ,hayırdır! Melisadan haber mi aldın yoksa!? Ne ne diyorsun sen!,Hakkıyı kaldır ,sizi hemen götürsün. Evet, Melisayı kaçırdılar,ağlama abla bulacağız tabi ki. Yok meraklanma bir şey olmadan buluruz."

Telefonu kapattığında ,tüm gözler Kartal daydı ama ,onun dizlerinde derman, konuşacak kadar ağzında tükürük kalmamıştı. Az önce Şahinin masaya bıraktığı viskiyi alıp bir yudumda içti.

"Kaçıran abisiymiş. Daha önce yurt dışında değil, hapisteymiş ve iyi halden salıverilmiş. Melisanın yerini öğrenmek için annesini komaya sokana kadar dövmüş. Komşular polise haber vermişler. Adam kaçmış. Fakat kadın, Darıca devlet hastanesi yoğun bakımdaymış. Az önce Şükriyeyi eski komşuları aramış. Melisanın kaçırıldığından Şükriye ablanın haberi yoktu. Beni uyarmak için aramış. Biraz geç kaldı ama,kimin kaçırdığını öğrendik hiç olmasa ."

"Ceyda ,bak bakalım üzerine veya yardımcısına ,menajerine,ne bileyim selam verdiği insanlar bile olur. Kayıtlı ev tekne veya barınılacak bir yer var mı. Birde arabasını Mo. Be. Se. kayıtlarından Kartal beyin otelinden çıktıktan sonra, nereye gidiyor,baktır. Kızım cazibeni kullan polis arkadaşlarını ara.  Yemek sözü ver ,ne bileyim  yap bir şeyler ,ha şimdi saat yarım,sanırım yarım saat öncesinden başlayarak  baksınlar. Öncesi de olursa boğazda yemek sözü ver. Bir saate kadar bana bildir acil, genç bir kızı kaçırdı veya kaçırttı."

Turhan, sözünü bitirdiğinde Elif çaresizce koltuğa çöktü.Kartal gelip önüne diz çöktü,ellerini tutarak, "Anlat Elif, ne olusun ,bu kızın hikayesini anlat ki yardım edebilelim."


KAR KELEBEKLERİ (HARİKA HİKAYE, BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin