Bölüm 53

147 16 0
                                    

"Bu halde nasıl götüreyim ,kimse hasarlı mal almaz, biraz daha burada kalacağız ,sende o zaman gideceksin. Sana o kadar vurma dedim.Paramı alırım, eğer vermezsen gelir bir şekilde alırım,unutma benim kaybedecek bir şeyim yok. Bunca sene içeride yattım, biraz daha yatarım beni anladın mı?"

"İyi be anladım.  Hazır itiraflar başlamışken ,benim de söyleyeceklerim var. İyi dinle sürtük,kocası öldü ve bir piçi olduğunu öğrendiğinde ,soğuk cadının içi nihayet eriyip kalp krizi geçirmişti ya!  İşte ,sonrada senin o hizmetçi teyzen eve geldi. Bir süre sonra baya anlaştılar nasıl olduysa! Bir gün yine sessizce gelip ,cadıya yaranacaktım. Mutfakta sessizce konuştuklarını duydum. Sırf meraktan yani art niyetim yoktu ,anlarsın ya!, gerçi yarısından duydum ama,bizimki hem kendine bakacak hemde oğlanlarından birinin gönlünü eğleyecek bir kız istedi ki ,!? hizmetçi teyzen, seni ballandıra ballandıra anlatıyordu. Yok şarkı söyler gibi konuşuyormuşsun da,yok hep gülüyor muşsun da. Hatta gülerken elmacık kemiklerin gözlerini kısıyor muş ta, çok sevimli falan filan. Bizimkide," İnşallah Doğan veya Şahinin gönlünü çeler de iyi yetişmiş helal süt emmiş bir gelinim olur ," diye dua etti. Sonra ne dedi biliyor musun? -Bu soruyu daha çok kızgınlıkla kendine sorar gibiydi, zaten dinlenip dinlenmediğini bile düşünmeden hiç durmadan konuşuyordu-.Melisa yarı gören gözüyle yüzüne baktığında gözlerindeki saf kini ve acımasızlığı gördü.İçi ürperdi.

"Öteki gibi soysuz ,or..pu getirmezler. Bu kartal nereden bulur böyle ortalık mallarını bilmem ki!.Ne babası ,nede kardeşleri böyle ortalık mallarına bakmazlar."

İşte böyle kızım, yani anlayacağın sen ısmarlama gelin oluyorsun. Onun için sana giysiler alıp spalara götürüyor,bakımlar yaptırıyordu. Öteki oğlanlar akıllı ne yapsın senin gibi hizmetçiyi, ama benim salak Kartalım, her bulduğuna uçkur çözdüğünden seni görünce heveslendi. Oysa esmerleri sevmez bilirim. İlk günler  havuza girerken yatak odamızın penceresinden seni dikizlerken yakaladım. Ama dedim ya ,esmer sevmez ,helede senin gibi zenciye yakın esmerleri hiç sevmez diye düşünmüştüm.Sonra baktım ki,Kıbrıs seyahatleri ,yok gemiyle turist götürüyorum ayakları! Ben kaçın kurasıyım kızım, hemen anladım. Fakat ,sende kuyruk sallıyordun ki ,adam peşindeydi. Beni boşaması senin yüzü dendi pis fahişe. Şimdi cezanı çekeceksin. Sonra ,Darıcada ufak bir araştırma yaptırdığımda her şeyi öğrendim. Para kızım para her kapıyı açar. Abi dediğin bu adam bozuntusunu bulmam hiç zor olmadı. Kör ister bir göz ,Tanrı vermiş iki göz. Adam atlamaz mı hem ,para kazanacak ,hem seni satacak ,oh canıma minnet her yer cennet yani."

"Beni tuvalete götürün."

Tekin, kolundan tutup,çekerek götürdü. Melisa içeri girince pencere olmadığını yeni fark etti. Ellerini öne alıp, biraz uğraşarak,ellerini çözdü. Kendini dünden daha iyi hissediyordu.

"Hadi çık artık ."

Tekin, kapıyı açıp içeri girer girmez,hassas yerine yediği tekmeyle bağırdı,Melisa tüm gayretiyle kolunu kıvırmayı başardı ve çenesine de sıkı bir diz attı.

Gürültüye gelen Tanyıldız ,elindeki silahı onlara doğrulttu,Melisa ,Tekini itekleyerek kaldıkları yere getirdi,

"Bırak onu ,ateş eder ikinizi de gebertirim seni salak kız, buradan nasıl kaçacağını sandın!?."

Melisa ,son gayretle Tekini ,Tanyıldız'ın üzerine itti ve kapıya doğru koşup açtı.Dışarısı serin geldi -Ağustos başında olmalarına rağmen -içerideki küf ve ağır kokudan sonra ciğerlerine temiz havayı çekmek için uğraştı, başı dönüp gözleri karardı ,"Durna koş, kaç kurtul ,yapabilirim"kendi kendine söylenerek ne kadar gittiğini bilemedi.Köpek onu yere düşerken gördü başına gelip yaladı Melisa ,"Teşekkür ederim",dedi.

                                    ****                      ****                    ****

"Nasıl ,kim bulmuş,nerede?.Komutan çıldırtmayın insanı!, tam dört gün oldu,iyi mi? hayati tehlikesi var mı? Yoldayız ,bir saatlik yolumuz daha var,teşekkürler kusura bakmayın."

Kartal, günlerdir ne yemiş ne uyumuştu,haber iki saat önce gelmişti. İnşallah Melisadır diye dua ediyordu.

"Doğan ,daha hızlı gitmiyor mu bu meret."

"Sakin ol kaza yaparsak hiç gidemeyiz. Elifi de korkutuyorsun."

"Bu baktığımız beşinci hastane olacak ,ne çok isimsiz insan canıyla uğraşıyor. İnşallah onları da yakınları bulur. Doğan bu sefer ümitliyim. Karabiga hastanesi ya! Hepsi benim yüzümden. O kadını aileye ben soktum. Şimdi de masum bir insanın hayatına mal oluyorum."

"Kartal bey ,ağzınızdan çıkanı kulağınız duysun.Benim arkadaşım dirençlidir. O neler atlattı da yıkılmadı. İyileşip eski haline dönecek. Ve görürsünüz bu sefer onu bulduk."

Elif ,ağlamamak ve ümidini kaybetmemek için direniyordu.

Navigasyon, onları doğruca hastaneye götürdüğünde, Kartal arabanın durmasını bile beklemeden atladı.

Jandarma komutanı,onu kapıda bekliyordu.Tanımıyordu ama,tanıması da gerekmiyordu.Her halinden hasta yakını olduğunu belli ediyordu.

"Siz ,Kartal bey siniz kanımca!"

"Evet,haber verdiğiniz için teşekkürler gidip görebilir miyiz.?"

"Tabi ama,uyarayım, yüzü tanınacak gibi değil bir hayli darbe almış şu anda yoğun bakımda.Görüntüsü biraz dramatik ,hazırlıklı olun diye söylüyorum.Bu arada ailesinden kimse yok mu?."

"Bir tek annesi vardı ,o da yoğun bakımdaydı ,fakat fazla direnemedi. Bu sabah kaybettik."

"Ben en yakınıyım,tam yirmi yıllık arkadaşıyım, lütfen bir an önce gidelim.Bu son umudumuz.Daha öncekiler benim Melisam değildi."

Komutan fazla uzatmadı,onları yoğun bakıma kadar götürüp doktora teslim etti.

"Kim girmek ister.?"

"Ben"dedi Elif.

"Bende"dedi Kartal,

"Sadece bir kişi diğeri camdan görebilir."

Elif ağlayan gözlerle Kartala baktı,gözleriyle yalvarıyordu!.

Bir süre düşündükten sonra Kartal, "Peki sen ama,bu iyiliğimi unutma karşılığını mutlaka alırım."

Elif, kafa salladı şu anda ne isteseler yapardı. Özel kıyafetler giyip içeri girdi. Gerçekten de Melisa, tanınmaz haldeydi. Saçlarını kazımışlar,kafasına görebildiği kadar bir kaç yerini kıskaçla dikiş atmışlardı. Omuzunu bir bantla sabitlemişler, sağ bacağının alt kısmını atele almışlardı. Arkadaşının bir yerlerinden hortumlar sarkıyordu ve bir kalp cihazına bağlıydı. Kalp atışları yavaş gibi geldi.Kolunda iki serum bağlıydı. Yatağın yanından da yere, idrar torbası olduğunu sandığı bir torba sarkıyordu. Melisa derin bir uykudaydı ama yüzü gergindi.

Elini tuttu,hemşire hemen müdahale etti , "Dokunmayın lütfen,tanıdıysanız fazla kalmanızı istemiyoruz,hastanın iyiliği için."

Elif ,hıçkırıklarını kapıya kadar tuttu,çıkar çıkmaz olduğu yere oturup ağlamaya başladı.Kartal yanına gelip ,"Melisa mı?"diye sorduğunda sadece evet anlamında başını salladı.Kartalda yanına çöküp ona sarıldı. İkisi de ağlıyordu, çok üzgündüler ,onları toparlayan Doğan oldu.

"Gidip komutanla konuşalım."

KAR KELEBEKLERİ (HARİKA HİKAYE, BİTTİ)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant