9.bölüm

4.1K 309 367
                                    

Keyifli okumalarrr 😍😍

Zeynep öpücüğün etkisinden kurtulup hızla itti Dağhan'ı. Ardından kırgın şekilde baktı gözlerine "Sen...Bunu nasıl yaparsın Dağhan ağa!! Karın bir kaç oda ilerde seni beklerken nasıl buraya gelip beni öpersin!!"

"Umrumda mı sanıyosun!?"

Zeynep yüzünü buruşturduğu aldığı cevapla "Umrunda olmadığını görebiliyorum. Ama benim umrumda! Şimdi çık odamdan!"

Dağhan az önce Zeynep'in onu iterek açtığı mesafeyi hızla kapatıp kollarını tutarak tam gözlerinin içine baktı. "Peki çilli...Çıkıyorum ama şimdilik. Çünkü bir daha bu odaya geldiğimde seni ikna etmeden çıkmayacağım!!"

Dağhan geldiği hızla odadan çıkarken, Zeynep ne için ikna edileceğini düşünüyordu. Yine aklından ne geçiyordu bu adamın? Yıllar önce vazgeçmişti aslında onu anlamaya çalışmaktan. Geçmişte de bir an gelip çok güzel bakarken ertesi gün yüzüne bile bakmıyordu bazen. Özellikle en son olanlar...

Zeynep üniversiteyi kazanmıştı o zamanlar. Ailesini kaybettikten sonraki tek iyi şey bu olmuştu hayatında. Bir gece evine gelen ve kendisine saldıran adamlardan sonra da şimdiki gibi konakta kalıyordu. Ve bir gece terasta otururken gelmişti Dağhan genç kızın yanına. Öyle güzel bir geceydi ki ikisi için de...Dağhan ailesini ikna etmeye çalışıyordu bir yandan o dönemlerde. Onlar onay vermeden de Zeynep'e açılmak istemiyordu kalbi kırılmasın ailesinin tavrı karşısında diye. Ama o gece düşünmemişti hiç bir şeyi...İlk öpücüğünü almıştı genç kızın.

Zeynep o gece çok mutlu girmişti yatağına. Ertesi sabah da kahvaltı sofrasına neşeyle gelmişti. Aşkına karşılık bulduğunu düşünürken o gün Dağhan'ın Duygu ile evleneceğini öğrenmişti. Sonra da çok kalmadı orda ve İstanbul'a döndü.

Dağhan'sa onu çok kırdığını bilse de ailesi ve diğer insanlar tarafından Zeynep'in hırpalanmasını istemediği için vazgeçmek zorunda kalmıştı sevdiği kızla doldurduğu gelecek hayallerinden...

Ozamanlar bunun en doğrusu olduğunu düşünürken şimdi köpek gibi pişmandı işte. Biraz daha sağlam dursaydı herkesi susturabileceğini ancak herşey olup bittikten sonra görebilmişti. Sevdiğini de kendini de yıllarca acı çekmeye mahkum etmişti.

Dağhan odaya gitmek yerinde terasta üzerinde bir örtü ile uykuya daldı, uzun süre az öncesinde yaşanan öpüşmeyi düşünerek sırıttıktan sonra.

Zeynep ise yatağının üzerine oturmuş sessizce göz yaşı döküyordu. Yanlıştı az önce olanlar. Evli bir adamla öpüşmüş olduğu gerçeği midesini bulandırıyor, bu adamın çocukluğundan beri delicesine aşık olduğu kişi olduğu gerçeği bile bunu hafifletmiyordu. Uzun süren sessiz iç çekişlerin ardından o da yorgun düşüp uyumuştu.

Sabah olduğunda Emine hanım yeni gelinin kapısına dikilmişti. Aslında bu adeti uygulayanların sayısı eskilere nazaran azalmıştı ve özellikle Ürgüp'te pek kalmamıştı ama Emine hanım onlardan değildi.

"Gelin hanım kalk artık!"

Açelya hızla kalktı yataktan. Baran da seslere uyanınca Açelya'ya baktı kısık gözlerle "Ne oluyor?"

"Bilmiyorum. Annen kapıda..."

"Kahretsin! Çarşaf için geldi."

Açelya anlamsızca baktı "Çarşaf??"

"Hiç duymadın mı?"

O sırada Emine hanım bir kez daha kapıyı tıklatıp sesilendi. "Uyanamadın mı hala! Çarşafı ver hadi!"

CAN SUYUM -Tamamlandı-Where stories live. Discover now