KANLI AY

Sessizlik en büyük çığlık

2 Gün sonra.
Kırmızı kısa bir elbise ve çok güzel bir makyaj ve annemin bana verdiği yüzük kırmızı küçük bir küpe ayşe teyzemin bana verdiği paranın bir kısmını yanıma siyah çantama koydum kapıyı açtım . açmamla birlikte yeliz geldi ve şaşırdı ben gidiyoruz yeliz dedim nereye hazal benim için  bugün büyük bir gün benimle gelecekmisin? dedim Yeliz de tabi hadi gidelim .
bak bu yeni arabamız oha kızım şu arabaya bak dedi bende zaten arabayı düsünüyordum dün gece görüştügüm Ahmet beyi aradım sağolsun buraya kadar getirmiş .
Ve bu sırada ahmet bey bana bir lokanta ayarladı
Yeliz: nasıl oradamı çalışacaksın ?
hayır orayı satın alacağım. Hem çalışacak garson aşcı temizlik yapan hepsi hazır oraya parasını vermeye gidiyorum . hadi gidiyoruz dedim oraya geldik çok büyük 3 katlı  karşısı istanbul sahiline bakan bir yerdi parasını verdim işlemleri hallettim kendi kafama göre bazı değişiklikler yaptım tabi bunlar  bir günde olmadı 3 hafta geçmişti ve her şey hazırdı açılışı bugün yapacaktım . açlışı yapmak için hazırlanıyordum . açık mor tarzı rengi olan uzun bir elbise sırt bölegesi belime kadar açık olan omuz kısmım açık olan şaçlarımı kuaföre giderek kıvırcık bir topuz saç pembe bir topuklu ayakkabı inci bir kolye ve annemin bana verdiği yüzük pembe bir küpe makyajımı biraz abartmıs olabilirim ama çok güzeldi ve hazırdım açılış  için Savaşı ve ailesini de çağırmıstım dışarı çıktım yeliz de siyah uzun bir elbise giymişti birlikte arabaya bindik lokanta için gelen misafirlere kırmızı halı ve kapıda keman çalan müzisyenler vardı . Lokantaya geldik lokantanın adı Hazal lokanta idi içeri girdim içerisi doluydu ve hepsi sosyetiklerdi biz içeri girdikten sonra Savaş ve ailesi hepsi geldiler bir masaya oturdular .
yeliz de onların yanına oturdu. gazaticiler de vardı ilk önce bir konuşma yapacaktım elime mikrofon aldım be konuşmaya başladım .
Bu lokantaya gelen herkese teşekkür etmek istiyorum dedim ve küçük bir alkış oldu ve ben devam ettim ben buraya çok zorluklar çekerek geldim belki biliyorsunuzdur Benim annem babam yok bir katil yüzünden öldüler kardesim kaçırıldı ve bulunamadı bana komşumuz ayse teyzem baktı büyüttü ve sonra buraya taşındım . Ve enson intihar ettim ama çok pişman oldum ve kendime bir soz berdim artık eski Hazal olmayacak çok güçlü bir hazal olacak dedim ve bu lokantayı açtım . dedim ilkten hiç ses çıkmadı ama sonra çok büyük bir alkışlandım bunları  kendimi acındırmak için söylemiyorum  beni bilin dye söylüyorum buralara nasıl geldiği mi?  görün dye . Şimdi dedim ve Savaşın yanına gittim Savaş şaşırmıştı Savas ben bir söz daha vermiştim Aşkımı da bir zırh  gibi takacağım kalbime şimdi senin bana teklif ettiğin soruya gelince evet senim sevgilin olurum . Savaş şaşkınlıktan ne diyeceğini şaşırmıştı ve Aslıhan , Gülbahar, özlem , esra , Cihan hepsi herkes ve savaş oley dye bir sevinç yaptı ve o sırada Tarkan'ın "Beni çok sev" şarkısı  çaldı ve savaş ve ben dans ediyorduk . çok güzel bir dans bizi gazateciler çekti . biz dans ettik sonra yemek yedik biraz daha eglendik ve eve geldik görüşürüz Savaş dedim savaşta görüşürüz sevgilim dedi ve eve girdim yeliz de oha kızım resmen siz şimdi sevgilisiniz dedi bende daha bu başlangıç yeni başlıyoruz  . Dedim ve üstümdekileri çıkardım picamami giydim ve yatağıma yattım Ben kimim acılarla geçen çocukluğu gençliği olan bir zavallımı yoksa çok büyük acılar geçirdiği halde çok güçlü olan ayakta durmaya çalışan bir kız işte bunun cevabı bende ve cavabımı bugün verdim ben güçlü bir kız bir kadın olacağım bana yapılan kötülüklere boyun eğmeyeceğim ben Hazalım ve hiç bir zaman Hazal olmaktan vazgeçmeyeceğim .
Aslıhan hanımın evindeki olaylar:
Özlem: şşş kaynana Aslıhan bu kadar asma suratını
Aslıhan:  neyden bahsediyorsun sen ben kaynana değilim
Özlem:  kabul etsende etmesende öyle olacak yakında düğün de yaparız sende böyle kalırsın
Gülbahar:  sus özlem sus şule gelmeyecemiş hastaymış git çayı getir
Özlem:  Hatice ile Emine ne ise yarıyor onlar getirsin
Gülbahar:  Ben ne diyorsam o git şimdi çayı getir
Özlem:  tamam anne tamam hizmetçiler var ama ben getiriyim  .
Aslıhan : Anne ne olacak böyle bu başımıza kaldı
Gülbahar:  olacağı belli karşı gelmeyeceğiz ve ne olacaksa olacak ben çok kötülük yaptım bir kötülügüde taşıyamam
Aslıhan:  ama ben ne olacağım ben her gün onu göreceğim sen nasıl dayanacaksın galiba şimdiden gelinin olarak kabul etti  anne
Gülbahar:  benim bir gelinim var oda sensin Aslıhan senin üstüne yok
Özlem:  demek tek gelinin Aslıhan anne ya ben neyim
Gülbahar:  yok kızım ben öyle demek istemedim
Savaş:  Günaydın anne de ne oluyor burada
Esra: aynen anne ne oluyor
Özlem: niye beni gelinin olarak görmüyorsun ya oğlunu ne çabuk unuttun bak oğluna burada duruyor ama kimse bakmıyor bu fotoğrafa oğlun öldü dye beni gelinin olarakmı görmüyorsun
Aslıhan:  özlem sen yanlış anladın
Özlem:  yoksa Şahin  geldiğimde evlendiğimde başka birisinin çocunu taşıdığım için mi peki nerede bu bebek Şahin  beni kabul etmişken sen ne yaptın bana bu bebeği aldırttırdın nasıl bana bir ilaç vererek bayılttıktan sonra aldın sen bir katilsin bebeğimin katili yoksa sana bir torun vermediğim için mi ? ama senin yüzünden bir daha çocuğum olmadı benim ben Şahini unutmadım ama sen çoktan unutmuşsun sen oğlunun bile katilisin sen o gün ona Cihan artık yönetecek demeseydin o gün içki içip sarhoş olmayacaktı ve kaza yapmayacaktı .
Gülbahar:  ben oğlumu seviyordum böyle olması gerekiyordu ve oldu ben öldürmedim
Özlem:  sen öldürdün sen
Gülbahar:  hayır ben öldürmedim
Aslıhan:  sus artık özlem tamam haklısın ama bu kadar üzerine gitme
Özlem: susmayacam kendi oğlunu öldüren bir kadın o
Savaş : Babaanne ! kalk ne oldu Babaanne !