KANLI AY

BEN HAZAL

Duyduğum bu cümle beni şoka uğratmıştı. Şakamıydı bu neydi beni öldürmek isteyen Gülbahar hanım mı?
Şaka yapıyorsun galiba Emine böyle bir şey olamaz yani yapmaz yapamaz.
Emine : Yaptı Hazal hanım yaptı. O gün gördüm onu senin evini yaktı. O seni öldürmek istedi. Hayır böyle olamaz dedim Emineydi ittim duvara yaslandım derin derin nefes alıyordum. Hızlı adımlarla dışarı çıktım biraz bekledim bu gerçekti kız niye yalan söylesin daha 19 yaşında bir taksi geldi ve taksi ye binip bir yere gittim çok önemli bir yere.
Aslıhan hanımın evindeki olaylar :
Savaş: Anne Hazal nerede?
Aslıhan : Bilmiyorum oğlum odasında yokmu?
Savaş:Yok baktım heryere yok nereye gitti aradım ama açmıyor telefonu kapalı.
Gülbahar : Ne oluyor Torunum.
Savaş : Hazal yok aradım ama açmıyor.
Özlem: Belki hastaneye gitmiştir.
Gülbahar : Aynen Savaş sen oraya bak bende Lokantaya gidiyim bir bakıyım biraz uzak ama Mehmet beni götürür.
Aslıhan : Ne çok teleşlandınız.
Savaş : Sus anne kalbini kırmak istemiyorum
Aslıhan : Gidin banane biz kahvaltımızı yaparız. Siz gidin bu soğukta arayın hazalı.
Evet varmışım taksiden indim önünde bekledim yanımdan giden bir adam ama elleri kelepçeli. Arkasından ağlayan karısı, çocukları ağlıyor. İçeri geçiyorum bir anne feryadı kaplıyor oğlumu öldürdün diye ben Anneye bakıyorum önümden geçiyor o katil gencecik birisinin katili. Evet geldim çok düşündüm ve polise geldim bir karar aldım bu benim kararım.
İçeri girdim bir polis vardı Yangınla ilgilenen polis konuşmaya başladım ;
Ben bu yangınla ilgili bir şey söyleyecektim. Bu yangınla ilgili bu yangın nasıl çıktı. Ben o gün dışarı çıkmıştım Sevgilim Savaşla birincisi şarz aletine takılı olan fişten bana bir gün önce elektrik çarpmıştı. Ama ben söylemedim yani kundaklama yok birisi tarafından yapılmadı bence çünkü kim niye yaksın ki benim evimi yaksın yani benim dediğim gibi oldu.
Polis: Tamam Hazal zaten dediklerini yazdılar bende böyle düşünüyordum zaten gidebilirsin.
Çıktım odadan evet yalan söyledim Çünkü benim artık Çok büyük bir düşmanım var artık hemde çok
Büyük taksi ye yeniden bindim ve Lokantaya gittim belkide beni çağıracak birisi vardır indim ve dediğim gibi çıktı Gülbahar hanım tam karşımdaydı ve Çok kötü bakıyordum ben ona. Yanıma geldi
Gülbahar : Hazal neredesin herkes seni arıyor.
Sen gelin buraya diyip Lokantaya girdik. Lokantayı bugün açmayacaktık. Sen ne yaptın Ne
Gülbahar : Ne yapmışın bırak kollarımı bırak.
Beni niye öldürmeye çalıştın niye Yeliz Ölecekti peki torunun Esra Allah belanı versin senin kadın
Gülbahar : Hayır ben yapmadım. Nereden çıktı bu
Öyle mi o zaman polise gidiyorum senden şikayetçi olacağım ve orada beni bir görgü tanığı vardır. Hadi gidiyorum ben Gülbahar Hanım dedim gür bir sesle
Gülbahar: Dur gitme tamam ben yaptım. Ama hiç bir şey ispat edemesin sen polise git şikayet et beni o Görgü tanığı kimse onu da al yanına ama polise gittikten sonra Acaba yarın Sabahı görecek misin? Yada hadi gördün Herkes sana mı inanır? Bana mı? Savaş bile inanmaz sana.
Şimdi direk evime gidiyorsun.
Gözlerim dolmuştu ve sadece bir soru sordum Niye yaktın?
Geçmiş zaman ;
Gülbahar : Özlem ne oldu niye geldin.
Özlem: iyimisin anne nasılsın?
Gülbahar : Özlem uzatma söyle.
Özlem: Nasıl söylenir bilmiyorum ama Hazal herşeyi öğrenmiş.
Gülbahar : Neyi?
Özlem: Benim geçmişimi herşeyi mi.
Gülbahar: Olamaz. Nasıl?
Özlem: çünkü oğlun olacak Cihan beni zorla öptü tamam mı bununda Hazal gördü. Ben sonra Cihana tokat attım ama anlamıyor beni rahatsız ediyor anne lütfen ona dur de bir şey yap.
Gülbahar : Sus git. Neler işittim ben. İlacımı getir nefes alamıyorum.
Şimdiki zaman ;
Çünkü sen Cihan ve Özlemi öğrenmişsin. Ben ne yapacağımı şaşırdım. Yeliz de söylemişsin ne yaptığımı bilmiyordum o an aklıma o geldi. Yeliz için elimden geleni yapacağım merak etme.
Tamam dedim çok şaşkındım. Dışarıya çıktım ben nasıl anlamadım Gülbahar hanımın bu kadar kötü olduğunu. O an Gülbahar hanım yanıma geldi ve bana bir sınırsız kradi kağıdı verdi git istediğini al dedi. Ben bir taksiye binip o şaşkınlıktan kurtulup sayılamayacak kadar bir alışveriş yaptım. Telefon aldım bir büyük bavul alıp içine koydum. Üstüme Hardal rengi bir kısa bir elbise saçlarım düzleştirdim ve hafif bir makyaj yaptım. Ve Kayahanların Evine gitme zamanı gelmişti. Akşam olmuştu ve Kayahanların evine gelmiştim.
Bahçeden yavaş yavaş yürümeye başladım.

Ben Hazal annemin Gözdesi babamın canıydım. Kardeşimin koruyucusu. Ama gittiler . Hayat beni erkenden büyüttü. Ben Hazal bu eve bu Kayahanların evine geldim ama bilsinler ki hepsine bedelini ödeyeceğim hepsine Diz çöktereceğim hepsini bir gün yalvartacağım bir köpek misali. Ben Hazal hepsi gidecek ve sadece bir Hanım olacak Hazal Hanım. Savaş aşkımla sevgilimle bir ömür var önümüzde. Birlikte bir ömür geçereceğiz bir Gül misali.
İçeriye girmiştim ;
Ben Hazal düşmanlarım karşımda duruyor Aslıhan, Gülbahar, özlem, Cihan bunlar bir bir gidecek öyle bir güce ulaşacağım ki canımı yakanların canını yakacağım diye bir yemin etmiştim o günler bugün başlıyor. Gülbahar : Hoşgeldin Hazal.
Hoşbulduk Gülbahar hanım
Gülbahar : Hazal kızım artık burada kalacak ve kimse sesini Çıkarmayacak çıkaran olursa karşısında beni bulur.
Hepsi şaşkındı herkes oradaydı ama Savaş yoktu o an kapı açıldı herkes o tarafa bakıyordu gelen Savaştı burnu kanıyordu yüzü morarıktı. Koltuğa yemek masasından kalkan Aslıhan hanım Savaş oğlum diye bağırdı
Aslıhan: kim yaptı sana bunu kim?
Savaş : Kim olacak babamın borçlular beni kıstırdılar babana selam söyle dediler beş yada altı kişilerdi borcunu ödesinler dediler.
Gülbahar : Cihan ben sana bir daha bu işlere karışmayacaksın demedimi sana diyorum sana.
Cihan : Anne sonra konuşuruz bunları hadi yemek yiyorum.
Gülbahar hanım bu yemeğimi dedi ve masadaki her şeyi yere döktü ve al sana yemek dedi ve yakasından tutup ayağa kaldırdı.
Gülbahar : Ben sana demiştim Aileme zarar gelmeyecekti cüzdanını ver.
Cüzdenı aldı içindeki kredi kartlarını paralarını aldı cebindeki paraları aldı
Ve Şimdi git borcunu kendin öde ödeyen kadar gelme. Git.
Cihan: Gitmiyorum burası benim evim gitmeyeceğim.
Gülbahar hanım çok sinirlendi ve Sus diyerek Bir tokat attı ve bir cümle kurdu
" Sen artık mirasçı değilsin alindeki her şey gitti sana vereceğim herşeyi Hazal ' a veriyorum.