Memory One

23.1K 1.6K 1.1K
                                    

31.12.2012

Soğuktan kızaran burnumu biraz da olsa ısıtabilmek için atkımı yukarı doğru çektim. Elimdeki broşürleri rahat tutabilmek adına eldiven takmamıştım ve bu hayatımın en büyük hatası olmuştu.

"Merhaba?"

Uzattığım broşürü elimden alan uzun boylu çocukta bakışlarımı gezdirdim. Spor salonlarından çıkmayan, yüksek ihtimalle annesinin pazar torbalarını taşımak yerine, halter kaldıran bir tipti. Ne etkileyici ama.

"Merhaba?"

"Hayatımda daha önce hiç böyle bir göz görmemiştim, ne kadar büyük."

O atkı yüzünden göremiyordu ama tiksinen bir surat ifadesine bürünmüştüm. Tipi gibi asılma cümleleri de basitti.

"Harika bir tespit, oturup seninle bunu saatlerce konuşmak isterdim ama işim var."

Tek kaşımı kaldırıp yüzüne bakmaya başladım, neyseki yüzsüzlük gibi bir özelliği yoktu ve benden aldığı broşürü ikiye yırtarak yürümeye başlamıştı.

Hava gittikçe soğumaya başlarken, ellerimi birbirine sürttüm ve saatime baktım. İnsanlar sokaklara dökülmüştü, yılbaşına bu kadar anlam yüklemelerini her zaman mantıksız bulurdum.

Yerimde bir ileri bir geri giderek ısınmaya çalışıyordum, arkamdaki bir grup erkeğin ise gülüşmelerini duymayacak kadar sağır olmamıştım. Henüz.

Bir kız grubu bana yaklaşmaya başlayınca broşürleri hazırladım, tam o an kafama yediğim sert bir kar topu darbesiyle sendeleyerek kaydım ve yere düştüm.

Hiçbir yerim acımamıştı, bir kar yığınının üstüne düşmüştüm. Kafamı sinirle kaldırdığımda ise bana bakarak gülen erkek topluluğuyla göz göze gelmiştim.

Hepsi yirmili yaşlarında yetişken ergenler olmalıydı, ellerindeki sigarayla kar topu oynamaları ister istemez beni bu kanıya götürüyordu.

Kaşınıyorlardı.

Elimde biriktirdiğim kar topunu büyüttüm ve düştüğüm yerden kalktım. İlk işim karla kaplanan üstümü temizlemek ve dağılan broşürlerimi toplamak olmuştu.

İkinci olarak da elimde biriktirdiğim kar topunu, bana pişmiş kelle gibi sırıtan çocuğun tam yüzüne isabetlemek.

Küçüklüğümden beri yetenekliydim, bana çok uzakta olmasına rağmen, çocuğu tam burnundan vurduğumu ayırt edebiliyordum mesela.

"Seni orospu! Kaçsan iyi edersin!"

Çocuğun hemen yanındaki arkadaşı konuştuğunda yüksek bir kahkaha patlattım. "Bu kadar insanın ve devriye gezen polislerin içinde beni tehdit edecek kadar aptal olman gözlerimi yaşartıyor."

Çocuğun hızla bana doğru adımladığını gördüm, beklemeden ben de ona doğru yürümüştüm. "Yeni yılı görmek istemiyorsun anladığım kadarıyla?"

Atkımı aşağıya doğru iyice indirdim ve gülümsedim. "Burnun kanıyor, peçetem yok ama bir tane broşür verebilirim?"

Elimdekilerden birini uzattığımda alayla güldü ve yumruklarını sıktı, keşke o iğrenç kanını silseydi. Ağzının içine giriyordu ve neredeyse mide bulantıma yenik düşmeme sebep olacaktı.

"Bambam, küçük hanımın elindeki broşürleri alalım. Bugün çok yorulmuş olmalı."

Ben daha ne olduğunu anlayamadan, seslendiği çocuk broşürlerimin yarısından çoğunu yırtınca derin bir nefes almıştım. "Gerçekten çok ilginç. Sokakta mafyacılık oynayan üç beş gerzeksiniz ve içinizden birinin takma adı BamBam. Aşırı korkutucu."

Kendi kendime gülmem çocuğun ellerini boğazıma sarmasıyla son bulurken, sadece gözlerinin içine bakıyordum. Ben kimseden korkmazdım, boşuna uğraşıyordu.

Sanırım çığlık atıp herkesi buraya yönlendirmemin zamanı gelmişti.

Ağzımı açtığım an, bir elin boğazımdaki baskıdan kurtulmama yardımcı olduğunu gördüm. Çocuğun bileğini tutarak aşağı inmesini sağlamıştı ve tek bakışıyla diğerlerini yanımızdan göndermişti.

Dikkatle onu izliyordum.

Siyah saçları, beyaz teni ve koyu renk gözleriyle bir bütün oluşturuyordu ve itiraf etmeliyim.

Nefes keseciydi.

"Aptallıkla cesareti birbirine karıştırıyorsun."

Gözlerimi çocuğun gözlerinden bir saniye olsun çekemiyordum, bazen kitlenip kalırdım. Yine öyle bir anın içindeydim.

"O bana dokunamazdı."

Beklemediğim bir hareketle aramızdaki boşluğu kapatıp, suratıma eğildi. Nefesimi tutmak zorunda kalmıştım. Burnu burnuma değiyordu ve dudaklarımız neredeyse birbirine sürtüyordu.

"İstediğim an sana dokunabilirdim, bunu neden engelleyemedin?"

Yüzünü benden uzaklaştırıp yürümeye başlayınca sertçe yutkundum. Haklıydı, neden engelleyememiştim?

Memories¹ Never | MYG ✓Where stories live. Discover now