Memory Fourteen

7.7K 866 334
                                    

04.10.2014

Sera'dan

Kolumu yasladığım bar tezgahına kafamı koydum ve gözlerimi kapattım. Gürültülü sese, vücudumdaki alkole rağmen eğlenemiyordum.

Bir tarafım hep eksik gibiydi.

Önümdeki bardaktan bir yudum daha içki aldım ve Yoongi'yi düşündüm. Artık eskisi gibi değildik, hayatına yön vermeye başlamıştı ve ben o hayatın merkezinde değildim. Merkezi bırak, hayatında yer aldığımı bile düşünmüyordum.

Birlikte vakit geçiremiyorduk.

"Bir içki daha alabilir miyim?"

Barmen tanıdık olduğu için kendimi güvende hissediyordum. Gide gele birbirimize alışmıştık ve Yoongi'nin yakın bir arkadaşıydı.

Önüme koymuş olduğu, beşten sonra saymayı bıraktığım içki bardağını da kafaya dikmemle iyice sarhoş olmuştum.

"Selam."

Omzuma dokunan bir elle kafamı kaldırdım ve daha önce hiç görmediğim adamda gözlerimi gezdirdim. "Selam?"

"Dans etmek ister misin?"

Elindeki içki bardağını tezgaha bıraktığında benimle ilgileniyor olduğunu düşünmüştüm. Biri benimle ilgileniyordu, Yoongi'nin aksine.

Ayağa kalktım ve bana uzattığı elini tuttum.

Dans etmek istiyordum.

Beni piste yönlendirip, dans eden bedenlerin arasına sürüklediğinde karşı koymadım ve kendimi ona bıraktım. Bu yaptığımın yanlış olduğunu biliyordum ama kendimi durduramıyordum.

Adını bile bilmediğim bir adamdı, kolunu belime dolayarak ritme ayak uydurmaya başladı. Ben de kendimi ona uydurmuştum.

Başlarda içimde huzursuzluk varken, şimdi gülüyordum ve dans etmeyi özlediğimi fark etmiştim. Adını bile bilmediğim bu adam benimle gerçekten ilgileniyordu.

Onun adını bile bilmiyorsun Sera.

Kafamı sağa sola salladım ve kendi kendime güldüm. Onunla ilk tanıştığımda Yoongi'nin adını biliyor muydum ki?

"Adın ne?"

Bana iyice sokulan çocuğa yaklaştım ve "Sera" diye cevapladım. Ona adını sorma gibi bir girişimim olmamıştı, sadece eğleniyordum ve eğlenmemde bana eşlik ediyordu.

Özlediğim hayata kısa bir dönüş yapmamı sağlamıştı.

"Ben Minho."

Adam adını söylediğinde bir anda kendimi geri çekerek sendeledim. Bana adını mı söylemişti?

"Sana ismini sordum mu orospu çocuğu?!"

Dolan gözlerime engel olamadan hızla oradan ayrıldım, ben onun adını öğrenmek istememiştim! Ben Yoongi hariç hiçbir erkeğin adını öğrenmek istememiştim!

"Hey! Beklesene."

Kolumun tutulmasıyla kendimi ona bakarken buldum. Benim için endişeli gözüküyordu ve onun hiçbir şeyi olmadığıma rağmen böyle davranmasını kabullenemiyordum.

"Dokunma bana."

"Özür dilerim, yanlış bir şey mi söyledim?"

Kolumu ondan kurtardım ve arkamı dönerek yürümeye başladım. Yanaklarımın ıslandığını fark edebiliyordum, artık beş bardaktan sonra sarhoş olmuyordum demek ki. Ya da kendimi yere bırakacak kadar kendimi kaybetmiyordum.

Bir erkeğin benimle ilgilenmesi hoşuma gitmişti ve bu kişinin Yoongi olmaması beni huzursuz ediyordu.

Taksiye atlayıp beklemeden Yoongi'nin evine gitmeyi tercih ettim. Onu görmeye ihtiyacım vardı, sadece onu görmek istiyordum.

Taksiye parayı ödeyip merdivenleri çıktım ve kapıyı çalmaya başladım. Uzun bir süre beklemek zorunda kalmıştım ve üşüyordum.

"Sera?" Kapının açılmasıyla kendimi Yoongi'nin kollarına bıraktım. İçimdeki huzursuzluk saniyelik de olsa son buldu ve ben rahat bir nefesi ilk defa alabilmiştim. "Güzelim bir sorun mu var?"

Kafamı iki yana salladım ve ona daha çok sarıldım. Uykusundan uyandığını ses tonundan anlayabiliyordum. "Uyuyalım olur mu?"

Kafamı kaldırıp ona bakmamı sağladı ve dikkatle yüzümü inceledi. Gözlerine bakamamıştım.

Az önce başka bir erkeğin kollarında zevkle dans ederken oldukça mutluydum. Başka bir erkeğin ilgisi benim dikkatimi çekmişti ve yüzüne bakacak gücü kendimde bulamıyordum.

"Sera sen iyi değilsin?"

"Yoongi lütfen, söz veriyorum her şeyi yarın anlatacağım. Sadece uyuyalım olur mu?"

Hiçbir şey demeden beni kucağına aldı ve beraber uyuduğumuz yatak odasına götürdü. Son zamanlarda en çok yaptığımız şey uyumaktı zaten, birbirimizin yüzünü görmek için buluştuğumuz bu evde uyuyorduk.

Beni yatağa bırakıp, üstümü çıkardığında karşı koymadım. İç çamaşırlarımın üstüne kendi tişörtünü geçirdiğinde kokusunu içime çekmiştim.

Böyle düşünmem yanlıştı. Alkolün etkisinde olduğum için o adamla yakınlaşmak hoşuma gitmişti sadece, başka bir nedeni olamazdı.

"Özür dilerim."

Beklemeden ona sarıldım ve gözlerimi kapattım, tek kelime etmeyip karşılık vermişti. Saçlarımın arasına bıraktığı öpücükle kendimi iyi hissetmem gerekirken daha da kötü olmuştum.

Bana ne oluyordu böyle?

Memories¹ Never | MYG ✓Where stories live. Discover now