[ 2 ]

1.9K 134 85
                                    

Güneşin yüzüme vuran ışıklarıyla kalkmam gerektiğini anlamıştım. Hızlıca yatağımdan kalkıp yüzümü yıkadım, her bir su darbesi beni ferahlatıyordu. Aşağı indiğimde Lisa'nın kahvaltı hazırladığını gördüm. Lisa ile çocukluktan beri arkadaşız arkadaştan öte kardeş diyebiliriz. Ailemizi kaybedince aynı evde yaşamaya karar verdik. Lisa kendince kitap yazarı ama asıl mesleği sekreterlik, ikisi arasında nasıl bir bağlaşma buluyor anlamıyorum.

" Günaydın dünyanın en güzel kızı. "

Söylediği şey üstüne kıkırdayıp cevap verdim.

" Günaydın dünyanın en yakışıklı oğlanı."

" Hey! Bana oğlan demeyi kes artık Kim Jennie. "

" Sende bana soyadımla hitap etme yakışıklı oğlum."

Göz devirip sandalyesine oturdu bende kıkırdayıp sandalyeme oturdum.

" Bugün ne yapmayı planlıyorsun yakışıklım? "

" Sanırım Bambam ile buluşucağım onu çok özledim."

" Onunla hala görüşüyor musun Lisa! İnanamıyorum"

Cevap vermek yerine bana o masum bakışlarını attı.
Sinirlenmemin sebebi ise Lisa ile Bambam lise yıllarında sevgiliydi ama Bambam bir gün erkekler tualetinde iken bir kızla yiyişmiş ve bunu Lisa gördü!
Ona rağmen arkadaş gibi daha doğrusu bir SEVGİLİ gibi konuşmaya devam ediyorlar.

" Hadi ama Jennie o değişti, eskisi gibi değil artık. "

" Sana bir daha fikir vermicem Lisa konuşurken nefes israfı yapıyorum. " 

Her zaman ki gibi göz devirip konuşmamı taklit etti. Deli kız!

" Neden eve dün geç geldin, uykulu olduğumdan soramadım. "

Sorduğu soru üzerine aklıma dün gece geldi. Kook denilen oğlanla el sıkıştıktan sonra bir anda koşarak ordan uzaklaştım. Aptal kafam niye koşuyorsun ki?

" Dün kapkaççılarla karşılaştım yakışıklım. "

Alaycı bir gülmeyle karşılık verdi.

" Hey, bana doğruyu söyle Jennie "

" Neden inanmıyorsun doğruyu söylüyorum. "

" Ne yani? Her gece izlediğimiz şeyler seninde mi başına geldi? İnanamıyorum masaya yatırıp böbreğini almaya çalıştılar mı? "

" Lisa delirdin mi? Kapkaççılar ( doğrumu dkdjj) neden böbreğimi almaya çalışsınlar ki? "

Kahkaha attıktan sonra olayı daha detaylı bir şekilde anlattım, Lisa ' a Kook'u anlatınca ooo'lamaya başladı tabi bir süre sonra susturdum. Neden bilmiyorum ama konu aşk olunca utanıyorum işte.

Kahvaltımı da bitirdikten sonra pijamalarımdan kurtulmak için yukarı çıktım. Üstüme buz mavisi bir şort ve üstüne yarım kollu açık renk bir tişört giydikten sonra, komidinin üstündeki fotoğraf makinemi aldım. Evet bi fotoğrafçıyım ve işimi çok severek yapıyorum, doğadaki güzelliklerin fotoğrafını çekmek beni rahatlatıyor.

Lisa'yada veda ettikten sonra ayakkabılarımı giyinip dışarı çıktım, havanın hafif rüzgarı beni daha dinç olmamı sağladı. Bugün bisikletle gidicektim çantama fotoğraf makinemi tam koyacakken bir bisikletçi hızla makineme çarptı ve yere düşürdü. Tam bir hayal kırıklığı ile yere düşen makineme baktım. Parçalara ayrılmıştı tıpkı kalbim gibi.

Dizlerimi yere koyduğumda sadece makineye bakıyordum, o babamdan bana kalan son hatıraydı ve bir düşmede mahvolmuştu. Makineyi elime aldım ve gözlerim dolu bir şekilde baktım. İçimdeki öfke onu öldürmek isterken hızla ayağı kalktım.
 
" Sen nasıl olurda benim bir parçamı mahvedersin? "

A Dream That Will Not HappenWhere stories live. Discover now