7

752 75 36
                                    

                         1 Ocak 2020

Jungkook ve Yoongi ile geçirdiğimiz dün gece gerçekten harikaydı. Sanırım ilk defa bu kadar çok mutlu olduğumu hissetmiştim. Lisa'nın sabah - akşama doğru desek daha mantıklı - uyanması ile aşırı ağrıyan başımı yastıktan kaldırmak zorunda kalmıştım. Klasik işlerimi halledip evden çıkarken Lisa yanıma geldi.

"Jennie, Yoongi ile aranızda birşey olmadığına eminsin değil mi? " Ah, işte yine başlıyoruz. Lisa'nın şu düşünceleri beni gerçekten delirtiyordu. Yoongi ile sadece arkadaştık tamam bazen bu arkadaşlıktan çok farklı bir yere gidebiliyor fakat ben bu durumdan memnundum ve zaten öyle bir durum olsa ilk söyleyeceğim kişi her zaman Lisa olurdu.

" Hayır Lisa kaç defa söylemem gerekiyor, tutma beni bugün çok güzel kar yağıyor fotoğrafını çekmem gerek. " Lisa başıyla beni onayladıktan sonra evden çıkmayı başarabilmiştim. Yoongi' nin bana aldığı fazlasıyla güzel olan fotoğraf makinesi ile yolda yürürken ilgimi çeken şeylerin fotoğrafını çekiyordum. Hani derler ya şuan çok mesudum.  Tam olarak öyle hissediyorum. Aklımdaki bu düşüncelere gülerken işime devam ettim.

                                    ☆

Aradan geçen 1-2 saatin ardından kendimi sıcak bir kafenin içinde bulmuştum. Elimde kahvem ve kitabım tam olarak mükemmeldik. Yavaşça sıcak ve ağzımı yakmasından hoşlandığım kahveyi yudumlarken kapının açılma sesini duyunca oraya baktım. Görünüşü gerçekten hoş olan bir beyefendi, içeri girer girmez etrafta birilerini aramaya başladı. Bu durum ilk başta komiğime gitsede yüzündeki ciddiyet benide ciddileştirdi. Ne yalan söylim ne aradığını merak etmiştim. Çünkü çok telaşlı gözüküyordu, tüm bu düşüncelerime dalmışken aradığını bulmuş gibi bir gülümsemeyi gözlerinde gördüm. Bir dakika ne? Adam tam olarak bana bakıyordu.

Yanıma yaklaşmasıyla elini bana uzatması bir oldu, " Merhaba Kim Jennie, ben Jackson tanıştığıma memnun oldum. " nedensizce elimi uzatıp hala şaşkınlıkla yüzüne bakmaya devam ederken elini sıktım ve kısa bir süre selamlaştık. " Beni nereden tanıyorsunuz? " İsminin daha yeni Jackson olduğunu bildiğim adam hafif gülümsedi. " Şimdilik öyle sorular sormasanız olur mu? Lafı uzatmak istemem sizden bir isteğim var. " tanımadığım bir adamın benden ne isteği olabilirki? Dinlediğime dair başımı salladığımda anlatmaya başladı. " Benim uzun zaman önce manken olma gibi bir hayallerim vardı, tabi bunu pek başaramadım doğrusu. Hayallerimin peşinden gitmek istiyorum, eğer bana yardım etmek isterseniz haftasonları fotoğraflarımı çekmeye ne dersiniz? Ücreti istediğiniz kadar olabilir. Lütfen kabul edin, bu benim için çok önemli. "

Adamın dediklerini kavramaya çalışıyordum. Kim tanışmamış bir insanı istediği ücret kadar bir çalışma teklifi sunsun ki? Aklımı karıştırmasından bir yana şuan ki durumum aklıma gelmişti, Lisa'nın maddi yönden üstüne gittiğimi düşünüyordum. Belki de bu benim için bir fırsattı. Hiç düşünmeden konuştum ve teklifini kabul ettim.

En fazla ne olabilirdi ki?

                                 Sınır;
                   Vote: +10 Yorum: +10

A Dream That Will Not HappenWhere stories live. Discover now