17

427 42 29
                                    

"Yıllarca göz yaşı döktüm."

(1 ay sonra

Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.

(1 ay sonra.)

Yanımızdan hala ayrılmayan Taehyung ile bir yandan sıkıcı bir yandan da güzel olan yürüyüşü yapıyorduk. Tahmin ettiğim gibi kısa bir sürede iş bulmuştu fakat buraya taşınması ile beni çileden çıkartmıştı. Neyse ki şimdi biraz olsun bu duruma alışabilmiştim. Karşıdan Yoongi ve Jungkook ikilisini gördüğümde Lisa ve Taehyung'a baktım. Hala Yoongi ile yakınlığımı biliyorlardı bu yüzden şimdi onlarla konuşmam çok sıkıntı yaratmazdı.

"Selam Jennie." "Selam." birbirimize kısa bir süre sarıldıktan sonra gülümseyen suratının arkama baktığında solduğunu görmüştüm. Taehyung'dan kesinlikle hoşlanmıyordu. Yanında ki Jungkook'a baktığımda ise o da bozulmuş bir şekilde arkama bakıyordu. Arkama dönüp baktığımda ikisini gülüşürlerken görmüştüm. Hadi ama yaptıkları çok çocuksu haraketti.

Gözlerimi devirip önüme döndüğümde tekrar gülümseyerek Yoongi e baktım. Onunla konuşmayı kesmemiştik, ne olduğumuzu anlamıyordum ama yinede durumun böyle olmasından memnundum. "Ne zaman meşgul olursun seninle buluşmak istiyorum." sorduğu soru ile bir süre düşündüm. "Sanırım yarına bir işim yok, buluşabiliriz." "Güzel mesaj atarsın o zaman?" "Hmhm." Sonrasında ise tekrar sarılarak ayrıldık.

Onlar gittiğinde arkama dönüp konuştum. "Lisa anlıyorum bu Taehyung aptal, ama sen neden buna uyuyorsun." "Uyduğum nerede görülmüş Jennie." yürümeye devam ettiğinde Taehyung da onunla yürümeye başlamıştı. Arkalarından yetişmeye çalışırken bir yandan da söyleniyordum.

09.45

Elimi yüzümü yıkadıktan hemen sonra aşağıya inmiş güzel bir kahvaltı yapmıştım. Gece Yoongi ile anlaştığımızdan dolayı bugün buluşacaktık. Üstüme havaların biraz ısınmasından dolayı bol kısa kollu bir tişört ve açık renk bir kot giyinmiştim. Aynadan kendime bakıp saçlarıma hafif şekil vermiştim, az bir makyaj yapıp çantamı elime aldım ve odamdan çıkarken Yoongi ile fotoğraf çekebileceğim aklıma gelince makinemi alıp evden çıktım.

Çok değil kısa bir süre sonra Yoongi ile buluşmuştuk. Yanımda otururken güzel bir sohbete dalmıştık. En son dediği şeye kahkaha atarak gülerken zorla da olsa konuştum. "Sen ciddi olamazsın." gülmekten gözümden yaş gelince derin bir nefes alıp soluğumu sakinleştirmeye çalıştım. Ona baktığımda benim gibi yaptığında gülümseyerek ona bakmamı sürdürdüm.

"Benim sevgilim ol." nE!? "NE?" tepkime gülerek karşılık verdiğinde hala ne dediğini anlamaya çalışıyordum. "Senden uzun zamandır hoşlanıyorum Jennie, ikimiz de bunu gayet iyi biliyoruz. Sen öyle misin bilmiyorum ama artık şu arkadaşlığımızı daha da güzel bir hale getirelim diyorum. "Yoongi ben, şey." "Sen?" "Evet, bende senden hoşlanıyorum. Yani hayır ah üzgünüm demek istediğim o ki..." nasıl da aptaldım, niye böyle tepkiler veriyordum ki? "Dediğin gibi olabiliriz." "Cidden mi? Buna çok sevindim Jennie." gülünce bende güldüm ve ayağa kalkıp beni kaldırmasıyla şaşırıp gülmeye devam ettim. Sarılınca bende boynuna sarıldım ve o anın tadını çıkardım.

İlk tanışmamızdan sonra bu hale geleceğimizi birisi çıkıp söylese ona asla inanmaz üstüne üstlük ağzına vurabilirdim de. Fakat bu adamın bana kattığı şeyler beni mutlu ediyordu ve onu seviyordum. Kalbim her ismini duyduğumda, her gördüğümde, her hatırladığımda normalden fazla hızlı atıyordu. Evrenin bana getirdiği bu hediye ile gerçekten şanslıydım.

Ayrıldığımızda gülümseyerek bana bakmayı sürdürdü. Sonrasında ise tekrar oturmuş güzel bir sohbete daha dalmıştık. Saatin ne kadar hızlı geçtiğini hiç anlayamamışken telefonumun çalması ile açtım. Jackson arıyordu.

Jennie, buluşabilir miyiz?

Çok önemliyse tamam buluşalım.

Önemli.

Tamam konum at geliyorum.

Yanımda ki Yoongi'e dönüp gülümseyerek konuştum. "Jackson çağırdı önemliymiş, yarın tekrar buluşuruz olur mu?" "Olur tabi bırakayım mı?" "Hayır hiç gerek yok teşekkür ederim." sarılıp birbirimizden ayrıldıktan sonra o eve bende Jackson'un attığı konuma doğru yol aldım.

Attığı konuma geldiğimde etrafa bakınarak Jackson'u aradım. Bir süre sonra görünüre çıktığında gülümseyerek yanına gittim ve selamlaştıktan sonra bir banka oturduk. "Seni buraya çağırmamın sebebi bir şey konuşmamdı Jennie." "Söyle dinliyorum." "Ben artık işine son vermeni istiyorum yani artık birlikte çalışmayalım." bir günde nasıl hem çok güzel hemde çok kötü bir an yaşayabilirdim ki? "Neden? Bir sorun mu var düzeltebilirim." "Hayır, hayır gerçekten işinde çok iyisin Jennie." "O zaman sorun ne Jackson?" "Artık istemiyorum bu işi o kadar." "Ciddi olamazsın." Sinirle güldüğümde gözlerimi yumdum, omzumda elini hissettiğimde sinirle çekip ayağa kalkıp. "İstemiyorum deyip çekileceksin ben ne olacağım aptal uzun vadeli iş teklifi ediyorsun sonrasında istemiyorsun diye geri çekiliyorsun. Bu zamanda iş bulmak kolay mı sanıyorsun?" "Bak Jennie, gerçekten böyle olmasını istemezdim." "Tamam Jackson, açıklama yapma."

19.07

Oradan ayrıldıktan sonra siteye gelmiş bir banka oturmuştum, nerede hata yaptığımı düşünüyordum. Tanrı aşkına şimdi nerede güzel bir iş bulacaktım ben. Yanıma birisinin oturduğunu hissettiğimde Taehyung'u görmem ile beraber ona baktım. "Ne oldu kuzen?" "İşten atıldım." gülerek konuştuğumda şaşırmışçasına bana baktı. "Üzülme desem de bir şey değişmeyeceği için susuyorum." kafamı sallayarak tekrar önüme çevirdiğimde tekrar konuşmaya başladı. "Jennie, sana bir şey söylemem gerekiyor. " "Söyle." "Ben, ben o gün sen o adamı çekerken arkanızda bir şey gördüm." "Ne gördün?"

Yazarın ağzından;

Taehyung cep telefonunun titreşmesiyle eline aldı ve Yoongi den mesaj geldiğini görmesiyle yüzünü astı.

Yoongi: Benim eve gel. Hemen, lafımı ikiletirsen güzel şeyler olmaz bunu bil.

Taehyung gözlerini kapatarak ayağa kalktı ve Jennie'ye bakıp konuştu. "Sadece moralin düzelsin diye bir şaka yapıcaktım. Eve gitmem gerek." deyip oradan uzaklaşınca Yoongi'nin kapısını çaldı. Kapıyı açan Yoongi, Taehyung'un iki yakasından tutarak içeri aldı ve onu duvara yasladı. "Seni öldürürüm demiştim Taehyung, beni neden önemsemeden söylemeye kalkıştın aptal herif!" "Üzgünüm Yoongi senin bildiğin birisi değilim ben. Kuzenime neler yapacağın hakkında hiçbir fikrim yok fakat onu ne pahasına olursa olsun koruyacağım."

Bir yumruk yemesiyle bu sefer yerinde durmayıp o da Yoongi'ye bir yumruk savurduğunda sinir krizi geçiren Yoongi, büyük bir hızla tekrar saldırdığında Taehyung yanda duran cam şişeyi Yoongi'nin kafasına geçirdi. Zaman kaybetmeyip yerinden kalktığında göz ucuyla kafasını tutan Yoongi'ye baktı. Kapıdan çıkıp Jennie'nin evine doğru ilerlerken koskoca sitenin duvarları büyük bir silah sesiyle yankılandı.

 Kapıdan çıkıp Jennie'nin evine doğru ilerlerken koskoca sitenin duvarları büyük bir silah sesiyle yankılandı

Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.

Bölüm nasıldı? Yorumlarınızı alayım

A Dream That Will Not HappenKde žijí příběhy. Začni objevovat