Son kez suratıma baktı ve konuşmaya başladı, söylediği cümleler kalbimi alıp başka yerlere götürürken onu susturdum ve bir soru sordum;
"Neden seni bu kadar çok sevdim Yoongi?"
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Hala merdivenlerde otururken yanımda Jackson'un belirmesi ile ona döndüm. "Gördüm ve duydum birisi fotoğrafımızı çekti eminim." "Peki kim neden böyle bir şey yapsın Jennie?" bir süre düşündüm aklıma kimse gelmedi hem gelse bile neden fotoğrafımızı çeksin ki? "Bilemiyorum..." "Bugünlük bu kadar aksiyon yeter seni eve bırakayım." kafamı sallayarak birlikte ayağı kalktık ve Jackson'un arabasına bindik. Yol boyunca hiç ses çıkmamıştı, sadece radyodan çıkan sakin müziği dinliyorduk. Kafam hala karışıktı. Elimden gelen tek şey sanırım bunu bir daha hatırlamamak olacaktı. Evin önüne geldiğimizde Jackson'a dönüp konuştum. "Teşekkür ederim." Gülümseyip arabadan inmemi seyretti.
Bir süre sonra eve girdiğimde Lisa'nın mutfaktan bana baktığını gördüm. "Jennie birde ona evinin tarifini mi verdin. Tebrik ederim." "Ha-" bir dakika! Jackson'a evimi tarif etmedim ki. Evet evet,hiç konuşmadık asla. Tarif etmediğimide o kadar çok eminim ki. "Ne oldu?" "Lisa, Jackson'a ev tarifi falan vermedim." "Komik şakalar daha çirkinleri var mı?" Dedi gülerek. Fakat ben gayet ciddiydim. "Lisa ciddiyim ev tarifi falan vermedim." Lisa işini bırakıp ciddiyetle bana döndü. "Daha detaylı anlat."
Saatler sonra Lisa'ya bugün olan biten her şeyi anlatmıştım. O kadar şaşırmıştı ki o da benim gibi. "Doğru mu anlıyorum,bugün birisi sizin fotoğrafınızı çekti ve Jackson'a ev tarifi vermemene rağmen seni rahatça eve bıraktı." "Hmhm." "İnanamıyorum Jennie demiştim sana böyle olacağını." "Demedin öyle bir şey." Dudak büzerek konuştuğumda Lisa bağırdı. "Bağırmışsam demişimdir de!" Odanın etrafında ikimizde tur atarken Lisa söyleniyordu. "Korkmaya başladım Jungkook'u mu çağırsak?" "Abartma Lisa."
Tüm gece vesvese içinde uyumaya çalışırken ikimizde sabahı etmiştik. Neyse ki bugün pazardı ve ikimizde boştuk. Birkaç saat uyuduktan sonra Lisa kahvaltıyı hazırlarken bende Jackson'un profil fotoğrafına bakıyordum. Daha önce bir yerde görmemiştim isminide duymamıştım o zaman neydi bu? Tüm sosyal medya sitelerine de bakmıştım ama kendisinin hiç hesabı yoktu. Bir şeyler aramaya çalışırken Lisa'nın kahvaltıya çağırması ile yerimden kalkıp bir şeyler yedim ve Lisa ile film izlemeye karar verdik. Gün tamamiyle boştu film izledikten sonra hiçbir şey yapmamıştık.
Akşam saat 9 civarlarındayken çok sıkıldığım için sitede biraz dolaşmaya karar vermiştim. Üstüme rahat ve düzgün bir şeyler giyip Lisa'nın yanına gittim. "Ben biraz dolaşıcam gelmek ister misin?" "Şu an Jungkook ile konuşmayı tercih ederim." Diyip kıkırdadıktan sonra göz devirip dışarı çıktım. Hava soğuktu,rüzgar her yüzüme çarptığında irkiliyordum. Kulaklığımı takıp şarkımı açtıktan sonra ay,gece ve ben yalnız kalmıştık. Sonsuza kadar böyle kalabilirdim. Aklımdan istemsizce dün yaşanan olaylar geçmişti. Şu yaşıma kadar hayatıma çok aksiyonlu olaylar soktum denilmez. Bu da çok büyür bir habercinin felaketi değil fakat içimdeki o kötü his her geçen saniye daha çok artıyordu. Aklımdan silmeye çalışarak yoluma devam ettim. Tam kısa bir sürede olsa aklımdan bu olanları çıkarmışken Yoongi ve Jungkook'un evinin bahçesinde dün gördüğüm o şapkalı çocuk yürüyordu. Heyecandan ne yapacağımı bilemeyip olanları izledim. Kısa bir süre sonra şapkalı çocuk evin zilini çalmıştı. Açan Jungkook 'tu çocuğu görür görmez sinirlenmişti, bir kaç defa bağırmıştı uzakta olduğum için tam olarak ne dediğini anlamamıştım biraz daha ileri gittiğimde Jungkook'un beni görmesiyle ağzından bir fısıltı çıkmıştı, küfür ettiğini anlamak çok zor değildi. Birden bağırarak Jennie dediği anda şapkalı çocuk ardına bakmadan hızla koşmaya başladı. "HEY! Bekle!" Arkasından yine yakalamaya çalışsam da aşırı hızlı koştuğundan ve Jungkook'un kolumu yakalamasından dolayı olduğum yerde kaldım. Kafamı Jungkook'a çevirdiğimde o da benim gibi nefes nefese kalmıştı. "Jungkook, o kimdi tanıyor musun?" "Sakin ol Jennie, sadece bir düşman işte boşver." Kolumdan tekrar tutup yürümeye kalkışınca onu durdurdum. "Birisiyle benim gizli fotoğraflarımı çekti o adam, o günde yakalayamadım, kim neden seninle düşman ve benim Fotoğraflarımı çekti?" "Jennie emin misin o olduğuna onun derdi tek benimle." "Evet eminim Jungkook şimdi ismini söyle." "Olmaz bu işi ben hallederim." "Bir şey duymak istemiyorum Jennie ben hallederim dedim." "Bir şartla." "Evet?" "Tüm olan bitenden haberim olacak ve bu konuyu daha detaylı anlatacaksın." "Peki." Eve gidip kendimi direk yatağa attım.
